Tanrı aşkına ne günah işlemiştim ben?!
"Ne yani?" diye bağırdığında sıçrayarak ona döndüm.Herkes susmuştu.Sinirle bana doğru yürümeye başladı,ardından o adama döndü.
"Bebek bakıcılığı mı yapacağım bir de?!" Şok olmuş bir şekilde ona baktım.
"Seviyesi 6.Tanrı aşkına 6. Seviyeden birini mi eğiteceğim?"
"Erebus." diye uyardı adam.
"Ne var Patrick!" diye kükredi.Bana bakıp gözlerini kıstı.
"Seni asla eğitmem.Duydun mu? Asla." Sonunda patladım.
"Benim elimde olan birşey mi bu?!" Ben mi istiyorum bunu?!" diye bağırdığımda biçimli kaşlarını çattı.
"Bir de bana sesini mi yükseltiyorsun?" Sesi apaçık öfke doluydu.Yanıma gelip kolumdan kavradı ve yüzünü iyice yüzüme yaklaştırdı.
"Bir daha bana sesini yükselttiğini duymayacağım.Ne de olsa sahibinim, degil mi?" Şimdi yüzü alayla doluydu.
"Sahibim?" dedim sorarcasına.Öfke her yerimi kavuruyordu.Gülmeye başladığımda yüzündeki alay siliniyordu.
"Sen mi benim sahibimsin?" diye gülmeye devam ettiğimde dikkatle bana bakıyordu.Durdu ve o da sırıttı.Bu sefer benim yüzümden alay siliniyordu.Ardından tek kaşını kaldırdı.
"Ah be güzellik.Biz senin gibileri kaç kere elimizden geçirip köpeğimiz yaptık bir bilsen." Surat ifademe baktığında iyice sırıttı.
"Saymaya falan da kalkma.İçtiğin süt sayısından fazla." dediğinde herkes gülüyordu.Suratını dağıtmak istiyordum. Suratını dağıtıp,tekrar toplayıp,tekrar dağıtmak istiyordum.
"Sen..." diye cümleye başladığımda Patrick'e döndü ve "Tamam." dedi.
"Ben eğitirim."
**********************************************
Koğuş 21'e geldiğimizde büyük kapının şifresini girdi ve kilit dönerek açıldı."Geç." dediğinde sinirden dişlerimi sıkıyordum.Aynı ifade onda da vardı.Kapıya baktığımda üzerinde "Erebus (A)" yazdığını gördüğümde yüzümü buruşturdum.İçeri geçtiğimizde çenesiyle küçük yatağı işaret etti.
"O senin yatağın.Diğerine yaklaşma.O benim."
"Ne?" dedim şaşkınlıkla.
"Aynı odada mı kalacağız bir de?" Sahte bir korkuyla gözlerini büyütüp ellerini kaldırdı.
"Kutsal bakire moduna zarar vermem,endişelenme."
"Senin hiç sınırın yok mu?" diye çıkıştım.
"Tam tersi.Sınırlarım yoktur ama sana var."
"Ne yaptım ki?" diye sorduğumda elindeki anahtarları sallayarak yatağına oturdu.Kocamandı ve simsiyah düz bir örtüsü vardı.
"Birşey yaptığını mı söyledim?"
"Niye böylesin o zaman Tanrı aşkına? İsteğimle mi buradayım?"
"Ben canım ne isterse,nasıl,nerede ve ne zaman isterse öyle davranırım.Bu da seni hiç ama hiç ilgilendirmez.Öğrenmen ve aklına kazıman gereken ilk şey bu olsun." dediğinde öncekinden daha da soğuktu.Rahatsız etmek istercesine gözlerimi dikip ona baktım.Oda bakıyordu.Bir zaman sonra gözlerimi kaçırdım ve birşeyler homurdandı.
"Tek banyo var.Şu dolapta senin için kıyafetler var.Diğeri benim dolabım.Yandaki silahlar için.Elini sürme,canını yakarım."
"Tamam." dedim sinirle.Yüzümü süzdü ve "İyi." dedi.Ardından tek elini ensesine götürüp tişörtünü çekti ve sıyırdı.Kaslarına bakmamak adına gerçekten irademi zorluyordum.Eli kemerine gittiğinde "Dur!" diye kükredim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSİZ
Teen FictionBir çift mavi göz size ne ifade ediyor? Acı,umut,pişmanlık,aşk,heyecan? Jeanine için hiçbir şey ifade etmeyen o gözler,artık yıkımı sembolize ediyordu. Ya sonra? Yıkımdan geriye ne kalacaktı? Öfke ve hayal kırıklığımı? Hayır. Sadece hissizlik.