Bugün bir kırtasiye önünden geçerken bu defteri ve kalemi aldım. Bu defter benim için önemli. Çünkü bu defterde sadece sana yazacağım.
Elimdeki sigaramın külleri elimden düşerken defterin bazı kağıtlarının kenarını yaktı. Sorun etmedim. Sonuçta sen de bu küller gibi benim kalbimi yakmıştın. Umursamıyorum artık.
Acıyı en dibine kadar yaşattın. Ne dememi bekliyorsun? Teşekkür mü etmeliyim? Sanmıyorum. Bu durumda tek yapabileceğim şey sadece susmak gibi.
Şimdi çok uzaklarda ayrı iki insanız. Zaten ne zaman kavuştuk ki? Ben seni sevdim, sen başkalarını. Ben hep yalnız oldum, sen ise çoğunluklu. Hayat bu, adil olmuyor bazen.
Şimdiden söylemeli, çok saçmalayacağım burada. Belki sana sayacağım, belki seveceğim, belki söveceğim... Ben yazdıkça göreceksin, tabii karşılaşırsak bir gün.
Çok uzun yazmayacağım. Her gün bir sigaranın bitiş süresince yazacağım sana. Sigaram artık içilmeyecek kadar küçüldüğü vakit yazımı sonlandıracağım. Hem kafanı da yormak istemem kendimle.
Kendine iyi bak! Umarım bakarsın. Ben sana hep uzaktan iyi baktım ama artık ben bile bakamıyorum sana uzaktan. Şimdi sen düşün, nasıl iyi bakacaksın kendine? Acılarım boğazında düğüm düğüm olsun sevgilim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.