Paradise×Taekook ✓

-Özledim, N'apayım! -

Medya : Evgeny Grinko - Carousel

İyi okumalar.

By Amethyst 🌙

°°°

Saçlarıma bırakılan öpücüklerle uyandığımda tek gözümü açıp dudakların sahibine baktım.

Jeongguk, arkasından güneş vururken çok güzel görünüyordu. Saçlarının arasından sızan sarı ışık beni kör edip derman arattırıyordu.

Uyandığımı fark ettiğinde güzelce gülümseyip elini yanağımın üzerine bıraktı.

"Günaydın aşkım."

Gülümseyip iyice yerleştim koynuna. Boynuna doğru gömülüp derin bir nefes aldığımda sırtıma inen elleri sıkılaştı ve beni iyice kendine çekti.

"Günaydın sevgilim."

Boğuk sesimle kıkırdayıp sırtımdaki ellerini hareketlendirdi. Mayışıp yeniden uykuya dalacakken bu sefer de yanaklarımı öpüyordu öldüğüm dudakları.

Kahkaha atıp yüzümü yastığa doğru gömmeye çalıştığımda hareketlenip kıpırdamamam için tutmaya çalıştı. Bir süre böyle gülüşüp savaştığımızda ani bir hareketle üstüne çıktım ve gülen gözlerine baktım.

Ne de güzel görünüyordu benimle gülerken...

"Uyumak istiyorum aşkım, niye böyle yapıyorsun?"

Bacaklarının arasına girip kafamı göğsüne yasladım. Parmakları saçlarıma çıktı.

Bayılıyordum saçlarımla oynamasına.

"Özledim Taehyung, n'apayım!"

"Ben de seni çok özledim. İzin ver biraz dinleneyim teninde, ciğerlerime çiçek açtırsın kokun. Ellerin bedenimde hüküm sürsün, kokun üzerime sinsin ki herkes anlasın. Herkes nasıl bir bağla birbirimize bağlı olduğumuzu anlasın."

Yarı mayışık sesim sonlara doğru kısılmaya başlamıştı ama yine de cümlemin sonunu getirebildim.

Saçlarımdaki eli ben konuşurken yavaşladı ve cümlem bittiğinde durdu. Sonrasında saçlarımı çekiştirip yüzüne bakmamı sağladı.

Galaksiyi barındıran gözleri tüm yüzümde gezinirken içerdiği anlamı biliyordum ben.

"Seni seviyorum hyung."

Gülümseyip dudaklarına bastırdım dudaklarımı. Bacaklarını yavaşça belime sarıp saçlarımdan tutarak daha çok çekti kendine.

Öyle güzel, öyle istekli öpüyordu ki dudaklarımı, bedenim istemsizce titredi. Yanağına çıkardığım elimi tutup parmaklarımızı kenetledi, bu haline gülümsedim. Gerilen dudaklarımı hissettiğinde dudaklarımdan ayrılıp kapalı gözlerini açtı. İçindeki yıldızları gördüğümde gözlerim dolar gibi oldu, ne güzel bakıyordu bana öyle. Tekrar yükselip hafif bir öpücük daha bıraktım, ardından tekrar, tekrar ve tekrar. Kıkırdamaya başlayıp beni saf dışı bırakana dek.

Son kez şiddetlice öpüp ayağa kalktım. Banyoya gidecekken sırtıma atlayan küçük tavşanla hafifçe dengemi kaybettim. Düşmesin diye bacaklarını sıkıca sarıp banyoya yöneldim. Yüzümü yıkarken arkadan sakin bakışlarla beni izliyordu.

Beni değil, saçlarımı izliyordu.

"Saçlarını boyayalım mı şimdi? Daha fazla kalmasın gri tellerin, hepsi silinsin vücudundan."