ADi GENERAL ( BL Türkçe Çeviri ) TAMAMLANDI !

Bölüm 6 - " Pekala.... S*ktir"

Selam Okurdaşlarım bu yeni bölüme başlamadan önce sizlerden akıl ve fikir almak istedim.. Ve bana yardım ederseniz pek sevineceğim.. Bundan sonraki 7. Bölümümüz malum anlamışsınızdır elbette Pa Pa Palıdır.. Evet iyi hoş elbette fakat şöyle bir durum var ki.. 7. Bölümümüz bir sansürlü- birde sansürsüz olmak üzere iki versiyonludur.. Şimdi diyeceksiniz ki bunca Pa Pa Pa noveli çevirip bize okuttun şimdimi fikir soruyorsun.. :-) Ben olsam derdim.. Neyse Sansürsüz olan Pa Pa Pa mız çevirirken benim bile gözlerimi pörtletti.. Size öyle diyeyim anlayın yani.. Veyahutta ikisini birden'mi yayımlasam.. Şimdi bu durumda sizlere soruyorum.. Hangi versiyonu yayımlasam.. Sansürsüz olursa.. Watty beni buradan dümdüz eder herhalde... Hepiniz benim güççük  ponçik kalbimin sorumluluğunu alıyormusunuz söyleyin bakim... Yorumlarınızı görene kadar fikirlerinizi okuyana kadar bekleyeceğim bilginize...

Haydin bakalım şimdi bu bölümü okuyun garii

ADİ GENERAL

***************************************

19

Ertesi gün, Tang Li'nin yoğun dilenmesi altında, sonunda hapishane hücresine geri gönderildi.

Bu sefer itaatkar bir şekilde birkaç gün orada kaldı. O aptal değildi; Li Xin Wu'nun kasıtlı olarak onunla uğraştığını biliyordu. Durum böyle olduğu için, kaçmanın bir yolu yoktu ve sadece mücadele etmekten vazgeçti.

Bu gün, gardiyan yemeğini getirdi ve ona sordu " " mideniz ağrıyor mu?"

Tang Li: "Hayır."

Gardiyan: "neden ağrımıyor?"

Tang Li gözlerini yuvarladı. "Neden acı çekmeliyim?"

Gardiyan aniden yere düştü. "O zaman midem ağrıyor."

Tang Li ayağa kalktı ve onu tekmeledi. "Ölü gibi davranmayı bırak."

Gardiyan hızla kaçtı.

Oyunculuğu tatmin edici sonuçlar elde etmemişti; gardiyan son derece mutsuz hissediyordu.

20

Birkaç gün daha barışçıl geçti ve Li Xin Wu nihayet ortaya çıktı ve kızgın görünüyordu.

Tang Li, ne tür bir ifade göstermesi gerektiğini bilmiyordu..

O geceden beri, Tang Li'nin yüzü ne zaman Li Xin Wu'yu düşünse kızardı. Ama aynı zamanda Li Xin Wu'nun bir sapık olduğunu ve iyi bir insan olmadığını hissetti; bu yüzden kalbinin onun tarafından hareket etmesine izin vermemeliydi.

Li Xin Wu hücresine girdi ve Tang Li'ye baktı, bakışları sonbahar ayı kadar serin. "Neden kaçmaya çalışmadın?"

Tang Li bakışlarından kaçındı. "Sadece kaçmamı bekliyorsun, böylece benimle uğraşmak için bahaneler bulabilirsin. Bu yüzden kaçmayacağım."

Uzun bir sessizlikten sonra, Tang Li büyük bir elin saçına dokunduğunu ve ardından Li Xin Wu'nun kulağının yanında soğuk bir ses duyduğunu hissetti. "Seninle uğraşmıyordum."

Tang Li'nin kalbi hızla atıyor.

Li Xin Wu'nun ifadesi aniden yumuşaklaştı. Tereddüt etti. "Ben..."

Tang Li ona garip bir şekilde baktı, kalp atışı kontrolden çıktı. "Sen ... ne?"

Bir göz açıp kapayıncaya kadar, ifadesi her zamanki soğuk davranışına geri döndü. "Hücrende bir delik kazdığından şüpheleniyorum." ( :-) Hahahahahaha yok artık bulduğun bahane bumudur :-) hahahahaha )