11

2.9K 334 188
                                    

Medyadaki şarkıyı Jungkook'un Jimin'e söylediğini hayal edin 🤧

Lütfen medyadaki şarkıyı sözleriyle birlikte dinleyin.

İyi okumalar 💜💜

××××

7 Ağustos 2020 - Busan

"Baba?" Aceleyle parfümü sıkıp Chanel kolyemi kontrol ettim. Biradan çıkmam gerekiyordu, bugün Jungkook'la olan görüşmemiz erkendi. Neden geç kalma korkusu yaşadığımdan emin değilim, sadece bir doktor olduğum için mi hevesliydim bu kadar?

"Acelem var Min." Kapının eşiğinde durup aynadan yansımamı izledi. Aklındaki şeyi söylemeden edemezdi, o sabırsız bir insandı. Derin bir nefes verip kalçamı makyaj masama yasladım. "Seni dinliyorum hayatım." Neden gözleri kırmızıydı? Ağlamış mıydı?

Sanki dünyanın en zor şeyini söyleyecekmiş gibi aval aval suratıma baktı. Meraklı bir insan olmasam da deli gibi merak ettim. Okulda bir şey mi yaptı? Öğretmenlerine bir saygısızlığı mı oldu? Alkol mü kullanıyor? Sigara mı içiyor? Poli-

"Gitti." Düşüncelerimden alıkoyan o kelime ilk önce başıma ardından tırnak diplerime kadar ulaştı. Anlamakta güçlük çektim, belki de salağa yatmak işime gelirdi. "Senin yüzünden."

Senin yüzünden.

Kafamı parkeden kaldırıp gözlerinin içine baktım. Kısa süre sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Şimdi anladım, içinde gerçekten ufak da olsa Park Jimin vardı. Çünkü gece olduğunda gözlerime düşen yağmurun haddi hesabı yoktu.

"Gitti baba, tepki versene." Ne diyebilirdim ki? Her şey için oldukça geçti. Ne yaparsam yapayım beni suçlayacaktı çünkü ben bile suçlu kişinin Park Jimin olduğunun farkındaydım.

"Acelem var Min, işe gitmem gerekiyor." Elimi masanın üzerine atıp çantamı almaya çalıştım. Parmaklarım titriyordu, tutmaya mecalim dahi yoktu. Neden hala daha güçlüymüş numarası yapıyordum ki? Neden bunu yapmak zorundaydım?

Min zaten güçlü olmadığımı biliyordu. Bacaklarımın bağı çözüldü tökezlediğim sırada benim kadar savsak olan sandalyeye tutundum. Lakin nafile, bacaklarım söz dinlemedi. İllaha ki yere serecekti beni.

Acı böyle bir şeydi, elimde olmasa da tüm güçsüzlüğüm gün yüzüne er ya da geç çıkıyordu.

"Gitti diyorum baba, ben sana gitti diyorum." Koşar adımlarla yanıma gelip burnumun dibine geçti. Zor da olsa ayaklarımın üzerinde durup gözlerinin içine baktım.

Ağlama masum çocuğum, o bizi terk etti.

"Ben sana gitti diyorum sen bana işten bahsediyorsun baba." Sonlara doğru sesi yükseldiğinde gözlerimi kapattım. Vurmamalıydım, vurursam onu da kaybederim.

Vurursam rüyalarıma girer, atlatamam. Onun narin yanağına kızarıklık bırakmak benim için haram.

"Bu kadar mı nefret ediyorsun ondan? Hiç mi sevmedin? Hiç mi umurunda olmadı? Ağlamıyorsun bile, senin gibi bir eşe sahip olmak istemezdim." Bilmiyorsun, ben geceleri kıvranırken sen yatağında mışıl mışıl uyuyordun. Bilmiyorsun, kaç kere o yeşil demirliklerden tutunup insanların beni çekip almasını bekledim. Bilmiyorsun, ölüm kulaklarıma ne kadar çok fısıldadı da onu tamamen terk etmek istemedim.

Bilmiyorsun bebeğim, daha çok küçüksün.

Bilmiyorsun çünkü aşk nedir görmedin.

Bilmiyorsun, o gittiğinde ben tamamiyle ölü olacağım.

Yuanfen 'JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin