Bölümü eklediğim şarkı ike okırsanız sevinirim^^
•_Midoriya_•
Elim Todoroki-kun'un yanağındaydı. Yanaklarımın kızardığını şimdiden hissediyordum, ama onun çirkin olduğunu düşünmesi saçmalıktı. Hafifçe gülümsedim ve gözlerimiz kenetliyken konuştum.
"Sen her şeyinle çok güzelsin Todoroki-kun..."Kısa bir sürenin ardından elimi çekmiştim. Yanaklarım pembeleşmişti, emindim. Aynaya bakmaya gerek bile yoktu, ne zaman birine bu kadar yakın olsam böyle oluyordu. Birkaç adım ileride olan yatağıma ilerledim ve oturdum. Daha ne kadar bu hastanede kalmamız gerekiyordu ki? "Sence ne zaman çıkabiliriz Todoroki-kun? Derslerden geri kalacağız. Gerçi, sen çıkabilirsin. Git istiyorsan, ben iyiyim merak etme yani."
Todoroki-kun hala olayın şokunu atlatamamış gibiydi. Gözlerini biraz büyütmüştü ve ağzı aralanmıştı. Gerçekten çok tatlı duruyordu. Bunun üzerine gülümsedim. "Şey, bende seninle kalabilirim Midoriya. Beraber çıkarız buradan."
"Sen bilirsin Todoroki-kun."
Kapının tıklatılmasının ardından içeri doktor girmişti. Ben yataktan bağdaş kurmuş oturuyordum. Doktor yatağımın ucuna geldi ve ikimize de gülümsedi. "Evet Izuku Midoriya. Sağ kolun iki yerinden kırılmış. Kendini zorlamayı bırakmalısın. Yoksa sonunda özgünlüğünü kullanamamaya kadar gider. Ama şu an bir sıkıntı yok. Gördüğüm kadarıyla kemik çoktan kaynamaya başlamış. Okula dönebilirsin ama kendini zorlamama konusunda söz verirsen. Zaten oradaki şifacı da sana yardım eder."
"Tamam efendim, kendimi zorlamayacağım. Dönebilirim değil mi?"
"Evet Izuku. Seni taburcu ediyorum. Hoşça kalın çocuklar."
Doktor odadan çıktığında mutlulukla Todoroki'ye dönmüştüm. "Derslerden geri kalmayacağız Todoroki-kun!"
Todoroki biraz bozulmuş görünüyordu. Neden ki acaba? "O zaman gidelim Midoriya."
*** Buradan sonra eklediğim şarkıyla dinlemenizi tavsiye ederim ♥︎
Diğer gün okula kaldığımız yerden devam ediyorduk. Çantamı zorlukla da olsa taktıktan sonra okula yürümeye başlamıştım. Kısa süre içerisinde kendimi okulun bahçesinde buldum. Dersin başlamasına daha on beş dakika olduğundan ilk olarak 1-A'nın yurduna ilerledim. Dün gece evimde kalmıştım, ama bugün yurda geri dönüyordum ve fazlasıyla mutluydum. En azından içeri girene kadar. Girdiğim anda duyduğum şey aynen şuydu: "Yaoyorozu ve Todoroki çok yakışmıyorlar mı? Onların arasını yapmalıyız! Harika bir çift olacaklarından eminim."
Ve bunu söyleyen ise Uraraka'dan başkası değildi. Bu sözün üzerine Yaryorozu'nun yanakları kızarmış ve gülümseyip yere bakmıştı. "Evet, ondan hoşlanıyor! Gerçekten hoşlanıyor!"
"Ya Uraraka! Bağırmasana. Hem- Midoriya!"
Beni görmesiyle beraber sözü kesilmişti. Omzumda hissettiğim el arkamı dönmemi sağlamıştı. Todoroki'de gelmişti. Sanırım o da benim gibi kitaplarını alacaktı. Uraraka etrafa bakınarak konuştu. "Midoriya mı? Midoriya!"
Beni gördüğünde hızlıca yanıma gelip sarılması bir olmuştu. Şaşırmamış değildim, yanaklarım kızarırken burnumda eksik kalmıyordu. Bende bir kolumu beline doladım. "Endişelendim Midoriya! İyisin değil mi?"
Gülerek kırık kolumu kaldırdım ve konuştum. "İyiyim yani, kolum hariç. Ama o da şifacının yardımıyla hızlıca düzelir. Sorun yok Uraraka."
Uraraka hala sarıldığını fark edip kızararak ayrılmış ve hızlıca odasına koşmuştu. Buna gülmem gerekirken gülmemiştim. Aklımda Yaoyorozu ve Todoroki vardı. Gerçektende birbirlerinden mi hoşlanıyorlardı? Bakışlarımı biraz üzgün bir ifadeyle Todoroki-kun'a çevirdim. O ise Yaoyorozu ile bakışıyordu. Galiba haklılardı, ikisi birbirini gerçekten tamamlıyorlardı. İstemsizce somurtmuş ve ilerlemiştim. Todoroki'nim omzumda olan eli ilerlemem ile aşağı kaymıştı. "Midoriya. Beni bekle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wrong thought || tododeku
Fanfiction"Ama hâlâ sol tarafım çok çirkin geliyor..." Midoriya bir elini Todoroki'nin sol yanağına yerleştirdi ve gülümsedi. "Bence sen her şeyinle çok güzelsin Todoroki-kun..." ••• İki genç, 𝙮𝙖𝙣𝙡𝜾𝙨̧ 𝙙𝙪̈𝙨̧𝙪̈𝙣𝙘𝙚𝙡𝙚𝙧𝙞𝙣 arasında boğuluyordu. Pe...