Şarkıyla okursanız sevinirim. Ama okumasanız da olur^^
•_Midoriya_•
Gördüğüm o sahnenin ardından birkaç gün geçmişti. Zaten az kalmış olan yaşama sevincim de sönmüştü. Neden izlemiştim ki...? Elimde değildi ama! Başımı iki yana salladım ve hiçbir şey yemeden okula gitmeye kalkıştım. Bu birkaç gündür böyleydim, çökmüş halde. Hiçbir yaralanma beni bu hale getirmemişti... yani fiziksel olarak. Yeniden herkesten önce geldiğim sırama oturdum ve elime çizim defterimi aldım. Yeniden gülümserken çiziyordum onu. Yaoyorozu'nun yanında birkaç kere görmüştüm onu gülümserken. Bu sefer sabah kalktığındaki o karışık saçlarını ve daha uyanamamış yüzünü çiziyordum. Evet, hala her bir ayrıntısı aklımdaydı. Aklımda bir anda canlandı."Günaydın Midoriya."
"Todoroki-kun! Çok tatlı gözüküyorsun! Ve günaydın."
"Daha önce senden daha tatlı olmayı başarmış biriyle karşılaşmadım. Aynaya bakmalısın."
"Ya! Utandırmasana."
"Tamam tamam, bir öpücük alabilirim değil mi?"
O gün gerçektende güzeldi. İlk beraber uyuduğumuz gündü. Resim bittiğinde gülümsedim ve yeniden üst köşesine birkaç kelime yazdım.
"Momo seni güldürüyor Todoroki-kun. O da senin bu bana özel halini gördü mü?"
Bu defter hayatım haline gelmişti. Hatta, Momo'yla Todoroki-kun'u bile çizmiştim... Defterin bütün sayfalarında Todoroki olması doğru muydu? Sınıfa birkaç kişi gelmeye başladığında defterimi kaldırdım ve yeniden test kitaplarına gömüldüm. Artık çok fazla kriz geçirmiyordum. Onu, gerçekten unutuyor muydum...? Unutmak istememe rağmen bu bana kötü hissettirmişti. Hayır, unutmak zorundaydım ama istemiyordum. Gerçi her zaman istediğimiz olsa zaten yaşamın anlamı ne olacaktı ki değil mi?
Dersler sona erdiğinde yeniden odama geçmiş ve ödevlerimi bitirmiştim. Todoroki'yi bekliyordum. Birkaç olayı yazmıştık ve daha fazlasını yazacaktık. Yarın teslim etmemiz gerekiyordu. Yani, beraber geçireceğim son gündü. Bu süre zarfında eski konuları açmamıştık. Yani ilk gün dışında. O lanet gün...
Kapı çaldığında düşücelerimden ayrıldım ve kapıyı açtım. Momo'yu da görmek beni şaşırtmıştı."O zaman görüşürüz sevgilim."
"Görüşürüz Yaoyorozu."
İşte o an, Todoroki hiç istemediğim bir şey yaptı... gözlerimin önünde Yaoyorozu'yu, aynı beni öper gibi öptü... yutkundum. Gözlerim dolacakken kendimi tuttum ve Yaoyorozu'ya gülümsedim.
"Çok güzel bir çift olmuşsunuz. Tebrik ederim."
"Bunu özellikle senden duymak iyi geldi Midoriya-san. Teşekkür ederiz."
Yaoyorozu konuşup gülümsediğinde bende zoraki bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. Todoroki-k-, yani Todoroki içeri geçti ve çantasını yeniden yere bıraktı. Bende yanına oturdum ve çantamdan önceki çalışmaları ve boş kâğıtları çıkardım.
"Midoriya."
"Efendim Todoroki? Aklına bir olay mı geldi?"
"Hayır, ama merak ediyorum. Artık anlatacak mısın?"
Gözlerimi onun gözlerin kenetledim. İnceledim gözlerini, derinlerine indim. Hayır, o benle olduğu gibi değildi. Eski Todoroki'yi her şeyden daha iyi hatırlıyordum.
"Hayır."
"Neden ama?! Sevgilim oldu işte. Seni unuttum..."
"Hayır, görüyorum. Onunla benimle olduğun kadar mutlu değilsin. Ona aşık değilsin. Gözlerinden görüyorum Todoroki. Çünkü, ben senin aşık halini herkesten daha iyi biliyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wrong thought || tododeku
Fanfic"Ama hâlâ sol tarafım çok çirkin geliyor..." Midoriya bir elini Todoroki'nin sol yanağına yerleştirdi ve gülümsedi. "Bence sen her şeyinle çok güzelsin Todoroki-kun..." ••• İki genç, 𝙮𝙖𝙣𝙡𝜾𝙨̧ 𝙙𝙪̈𝙨̧𝙪̈𝙣𝙘𝙚𝙡𝙚𝙧𝙞𝙣 arasında boğuluyordu. Pe...