BİR DOST...

43 9 6
                                    

_BÖLÜM ATMAYALI UZUN ZAMAN OLDU ÖZÜR DİLERİM. ÇÜNKÜ OKULLARIM AÇILDI. KUSURA BAKMAYIN. UMARIM BİR DAHA Kİ BÖLÜM BU KADAR UZUN SÜRMEZ.

Bölüm biraz kısa oldu diyebilirsiniz ama bundan sonra kısa kısa ve sık sık bölümler gelecek.

NOT: Bu arada aklımda hikayemiz için instagram hesabı açma fikri geldi. Sizinde fikrinizi yorumlarda görmek isterim

YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYIN. GÖRÜŞMEK ÜZERE...








   Peşlerinden gidiyorduk ama yetişemiyorduk. Çünkü adeta birer fişek gibi koşuyorlardı. Sanki ışık hızındalardı. Değillerdi ama yakınlardı. Nereye gitmişlerdi acaba ve neden giderlerdi. Onlar bizi bırakmazlardı. Onlar bizim ana ve babalarımızdı. Peşlerinden gidemeyip geri döndük. Döndüğümüzde herkes perişandı bitaptı. Zaten uzun süre ayrı durmuştuk. Yetmezmiydi ki bu hasret. Demek ki yetmezdi. Ve bu da böyle devam edecekti belli ki. Hepimiz bu süreçte öyle yıkılmıştık ki. Hepimiz birer mum gjbiydik adeta, ayrı ayrı eriyerek...

Öyle bitiktik ki artık onları aramaya bile dermanımız kalmamıştı. Ama arayacaktık. Mecburduk. Onlara nasıl olursa olsun bulacaktık. Zaten neredeyse iki aydır ayrıydık. Ben ailemden hiç bu kadar ayrı kalmamıştım. Kardeşimle kavgalarımızı bile özlemiştim.


Aylardan Şubat olmuştu.  Şubat'ın 11. Günlerden perşembeydi. Biz 1 ocakta çıktık evimizden. Tam 1 ay 10 gün oldu. Bu arada kış çok çetin geçiyordu. Mağaranın kapısı çok büyüktü. Daha çok üşümemek için garaj kapısı gibi olan kapıyı bir ev kapısı kadar küçülttük. Kalan yerleri taşla ördük. Sonra ormandan saman bulduk. Nereden geldiğini bilmiyorduk ama çok iyi olmuştu bu samanlar. Elimizde 3 ton saman olmuştu. İlk olarak samanları mağaranın altına serdik. Yerler sıcacık oldu. Sonra ördüğümüz duvarın aralarına sıkıştırdık. Daha sonra samanların çuvallarını ince şekilde tekrar saman dolpurup; Yastık, Minder ve Yorgan yaptık. Heryerimiz saman olmuştu adeta. Bir yandan iyi olmuştu bir yandan kötü olmuştu. İyi olmuştu çünkü samanlarla kolayca ısınıyorduk. Kötü olmuştu çünkü gece uyurken ağzımıza yüzümüze saman geliyordu. Hele benim gibi deli uyuyan arkadaşlarım. Sonra buna alıştık.

Tarih 12 Şubat oldu. Sabah 5.30 da kalktık. Abdestimizi aldık ve sabah namazını kıldık.  Bu dönem bize en çok bu konuda yaramıştı heralde. Hepimiz adeta birer hacı hoca olmuştuk. 5 vakit namazımızı kılıp her namazdan sonra beraber dua ediyorduk.

Namazımızı kıldık. Geri yatmadık çünkü gün ışığından en iyi şekilde faydalanmak zorundaydık. Saat 6.30 gibi kahvaltımız bitti. Sonra ormana odun kesmeye gittik. Özellikle mağara yakınında ki ağaçları kesiyorduk güneşe engel olmasın diye. Mağara yakınındaki ağaçlar bitince birazda uzaklara gidelim dedik. Aşağı yukarı 1 kilometre gittikten sonra orada 6 tane yarım varil gördük. Çok sevindik neredeyse oynayacaktık. Çünkü yerler saman olduğu için ateş yakamıyorduk mağaranın içinde.  Ama şimdi yakıp daha çok ısınacağız. Varillerin yanına gittik. Adeta birisi bize yardım ediyordu. Derken varillerin yanında bir not bulduk. Notta;

"Bu yaptıklarımı karşılıksız sanmayın sakın. Elbet birgün karşılığı olacak. Şimdilik bunları bir dostunuzun iyiliği olarak bilin. Yaptığınız hiçbir şeyi de kendimiz yaptık sanmayın. Sadece birkaçını kendiniz yaptınız. O bulduğunuz 3 ton saman bile benimdi.
Şimdilik kendinize iyi bakın...
                              BİR DOST"

Hepimiz şok olmuştuk neydi ki bu şimdi...




Başta söyledim ama şimdi tekrar söylüyorum. Hikayemiz için bir instagram hesabı açmayı düşünüyorum. Size de bir sorayım dedim. Fikirlerinizi yorumda görmek isterim. Görüşürüz...

MANYAK 9'LUNUN MACERALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin