Nadima ile tanıştığım günü çok iyi hatırlıyorum. O gün üç abimi de okula giderken etek giymeye ikna ettiğim gündü. Evet, ciddiyim.
☆
Mevsimlerden yazdı ve aşırı sıcaktı, herkes uzun siyah pantolonlar içinde terleyip duruyordu. Bu yüzden eşofman giyme kampanyası başlattım. Ve bütün okula kampanyayı imzalattırmak istiyordum. Kampanyayı beden eğitimi için dersi için giydiğim eşofmanı giyerek başlatıyordum ve arkaşım Lily'den eşofman giymesini istedim, o da bunu kabul etti. Sonra gidip arkadaşı Kara'ya bunu anlattı ve Kara ona böyle bir şey yapmamasını, başının belaya girebileceğini söyledi. Böylece önceki gece, tam da son dakika Lily bana mesaj attı.Üzgünüm Jaz. Yarın okula gerken eşofman giymeyeceğim. Öptüm Lil
Şaka mı bu? Teşekkürler Lil. Lily bana böyle bir şey yapmazdı, ama sanırım Kara o koca burnunu bu işe sokmuştu.
Böyle olunca abilerime etek giydirmek gibi parlak bir fikir aklıma geldi. Bunun komik olacağını. Düşündüler. Ben de öyle düşündüm. En azından o an için iyi bir fikirmiş gibi geldi.
O sabah, okulda annemizin arabasından inerken herkes parmağıyla bizi gösterip gülüyordu. Dürüst olmak gerekirse abilerim gülünç gözüküyordu! Etekler hiç de onlara göre değildi, bunu kaldıracak ne bacakları ne de ayakkabıları vardı!
"Ölmek istiyorum, ŞİMDİ," diye sızlandı Dan eteğini çekiştirerek.
"Üstümü değiştirmek için hemen tuvalete gideceğim," dedi Gus.
Teknik olarak Gus en küçük abimdi ama en iri yarılı olan da oydu. Yedinci sınıftaydı ama şimdiden dokuzuncu sınıfta olan Dan kadar uzundu.
Matt en büyük abimdi, liseye gidiyordu. Arabadan indiğimiz yerde bana bakarak dikildi ve "Gülünç gözüküyorum," diye söylendi.
Haklıydı. 1.88 boyundaydı. Ve eteği bacaklarını zar zor kapatıyordu.
"Biraz cesur ol, abi!" diyerek güldüm ve sırtına vurdum. Sonra okula girdik ve girer girmez müdireyle karşılaştık.
Bayan C anında "Okul formasını giymediğimiz" için bizimle konuşmaya başladı.
"Evet giyiyoruz!" diye karşı çıktım. "Bu benim beden eğitimi eşofmanım, abilerim de okul eteğini giyiyor!"
"Erkekler okul forması olarak etek değil, pantolon giyiyor," dedi.
"Erkeklerin etek giyemeyeceğiyle ilgili bir kural var mı?" diye onu sıkıştırdım.
"Yani, hayır," diye kabul etti. "Öyle bir kural yok."
"İyi o zaman!" diye sertçe cevap verdim. Bana gözlüklerinin üzerinden bir bakış fırlattı.
"Jaz Watson, okul kurallarını kaç kere hiçe saydığını hatırlamıyorum bile ve daha beşinci sınıftasın. Gunnies Rekorlar Kitabı'na falan mı girmeye çalışıyorsun?"
"Hayır efendim! Zaten saçma olan kuralları çiğniyorum."
Bayan C bir kaşını kaldırdı. Matt beni dürttü ve Gus ayağıma bastı.
Bayan C, "Böyle gidersen okuldan sonra cezalı olacaksın," diyerek beni uyardı.
"Gerçekten mi?" diyerek karşı çıktım.
"Evet, gerçekten," dedi. Sonra eşyalarımızı kayıp eşya kutusundaki giysilerle değiştirip bize her zamanki okul formamızı giydirtti. Bana neredeyse on beç cm kısa gelen kokuşmuş bir pantolon denk geldi. Pantolon iğrenç görüniyordu, kokusu daha da kötüydü ve onu giydiğimdr çok aptal gözüküyordum.
Yoklama sınıfımıza girer girmez Kara kahkaha attı.
"Üstündeki şey de ne öyle?"
Tabii ki herkes dik dik bana baktı.
Alaycı bir şekilde "Balo elbisem," diye cevap verdim. Sınıfın geri kalanı cevabıma bayağı güldü.
Kara tamamen masum görünmeye çalışarak "Ama eşofman giyeceksin sanıyordum?" dedi.
"Giymiştim ama bayan C eşofmanımı değiştirtti."
Kara Lily'e döndü. "Sana Jaz'ın başının belaya gireceğini söylemiştim."
Lily yüzünü buruşturdu. Kara ve Lily masalarında Chloe ve Elly ile oturuyorlardı.
"Aslına bakılırsa, başım belaya girmedi," dedim kısmen de olsa dürütçe.
Bayan C'nin bana ceza verebileceğini söylediğinden bahsetmemiştim. Zaten umrumda da değildi. Bunu yapmamın iyi bir sebebi vardı.
Yanlarındaki masadaki yerime geçerken çantamı yere koydum. "Aslında Bayan C bana Gunnies Rekorlar Kitabı'na girip girmediğimi sordu."
"Öyle mi?" diyerek iç çekti Chloe. "Bu çok havalı olurdu!"
Chloe gerçekten de her şeye inanıyordu.
"Hayır, senç şapşal!" diyerek güldüm.
"Peki neden eşofman giymiştin?" diy sordu Elly.
"Bir kampanya başlatıyor, böylece herkes eşofman giyebikecek," diye açıkladı Lily.
"Harika!" dedi Ryan. "Ben bu kampanyayı imzalarım!"
"Ben de," diye başıyla onayladı Liam. Ryan ve Liam sınıfın komedyenleriydi ve benim masamda oturuyorlardı, bu da çok eğlenceli oluyordu. Kampanya için hazırladığım imza kâğıdını çıkardım ve kâğıda imzalarını attılar. Vay be, diy düşündüm, iki koca imza.
Doğrudan Lily'e bakarak "Aslında bugün eşofman giyen tek kişi ben olmayacktım,"dedim.
Yüzü düştü, pek de umrumda değildi.
Kara "Lily'i rahat bırak!" diyerek beni tersledi. "Herkesin istediğin şeyi yapmasını bekleyemezsin."
Bunu Kara'dan duymak çok gülünçtü, tam da öyle olduğunu söyleyecektim ki o sırada sınıf öğretmenimiz Bayan W içeri girdi. Kara yoklamanın çoğunu Lily'e bir şeyler fısıldayarak ve bana hızlı ve kısa bakışlar atarak geçirdi, sanırım benim hakkımda konuşuyordı.
İşte bu gerçekten harika.
♡
☆
♡Vote atmayı unutmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çikolataca Konuşur Musun?
Fantasy(KİTAP BANA AİT DEĞİLDİR ALIP OKUYAMAYANLAR İÇİN GEÇİRİYORUM) Okulun yeni öğrencisi Nadima sınıflarına geldiğinde Jaz çok sevinmişti. En sonunda bir sıra arkadaşı olacaktı.Tek sorun Nadima'nın tek kelime ingilizce konuşamamasıydı. Nadima Suriye göçm...