1

174 40 8
                                    

Naif bir hikaye, kalbi kırık parçalara ayrılmış kızımın, tek tek kalbinin parçalarını toplanmasını okuyup yaşayacağız.

••••

"Kızlar gülmeyi bırakın artık, bu sefer yapacağım."
Onların gülüşmelerini aldırmayıp, elimdeki telefonu tuttum.
Alt tarafı biraz eğlenecektik neden bu kadar korkuyorum ki. Kafamdan numara atıp telefonu tuşladım.
"Alo, kimsiniz?"
Yapamayacağım
Telefonu hemen Cemre'ye verdim. O halime gülüp telefonda ki insanı işletmeye başladı.
"Merhaba Feyzullah Bey mi?"
Telefonda ki insan bi kaç hışırtı sonrası konuştu. "Evet buyrun."
Cemre atıp tutturduğu isme şaşırdı. Gözlerini üzerimizde gezdirip, boğazını temizledi.
"Efendim, ağda setiniz kargomuza ulaştı. Gelip alabilirsiniz."
Adam ufak bir çığlık atınca irkildim. Ne saçma bi konuşma olmuştu bu.
"Sonunda gelebildi, 2 haftadır bunu bekliyorum."
Eda, Cemrenin kafasına vurdu."Kapat şunu, aptal."diye yakındı Eda.
Cemre telefonu kapatıp, bana baktı. "Zor bişey değil neden yapmıyorsun."
"Utanıyorum."
"Bir şey olmaz, hadi bu son olsun. Ve sen yapacaksın Ahsen."
Karamsar bakışlarım telefona gitti. Neden bu kadar abartıyorsam sanki, telefonu elime aldım. Kendi numaramdan bi kaç rakamı değiştirdim ve arama tuşuna bastım.

Çalıyor...
"Çalıyor," deyip gülmeye başladı Eda.
"Kızlar susun bir," diye çıkıştım.

"Efendim."
Heyecanla kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı.
Ne söyleyeceğimi bilemedim, gözlerimi yumup açtım. "Orada mısınız?"
Buradayım, sesinin etkisinden çıkarsam cevap vereceğim. Bu çok güzel bir sesti.
"P pardon süt almak için aramıştım."
Aptal mısın Ahsen, kızlar bunu nasıl yapıyordu. Eda ve Cemre malmışım gibi baktılar.
Hafif gülüşünü duydum, "üzgünüm telefonda süt satmıyorum."

Ne güzel güldün.
"Niye ki," diye salakça bir cevap verdim.
Kızlar ne konuştuğunu duymuyolardı.
"Yani bilmiyorum, hiç düşünmedim... Aslında ben süt satmıyorum."

Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına kıstırdım. "Pekala ne satıyorsunuz."
Kendine gel diye kafamda bir ses yankılandı.
Ne olduğunu anlamıyordum, açıkçası ne saçmaladığım hakkında bir fikrim yoktu. Tek düşüncem bu güzel ses ile biraz daha konuşmaktı.
"Kızım ne satması ne oldu."
Cemre'ye sus işareti yaptım.

Telefonda ki adam konuşmaya başladı. " Ben bir şey satmıyorum küçük hanım. Sanırım yanlış aradınız."
Hayır doğruydu, bu güzel ses aradığım en doğru numaraydı.
Aceleyle konuşmaya başladım.
"Hayır doğru, yani ben süt satıyorum. Alır mısınız?"

NE SÜTÜ AHSEN

SÜT NE ALAKA

Kafamda ki sesler bunlardı. Eda elini başına vurdu. "Salak bu kız, kapat artık."

Kafamı salladım hemen. "Afedersiniz, yanlış aramışım."

Ufak bir kahkaha attı, telefonun ucunda ki ses.

Kalbim hızla atmaya başladı.

"Peki hoşçakalın."

"Kaldım."

Hemen telefonu kapatıp yatağa attım. Ne yapmıştım ben, tanımadığım birini aramam yetmiyormuş gibi bir de salaklığın dibine vurmuştum.

"Ahsen ne oldu öyle, ben hiç bir şey anlamadım."
"Hiç,"dedim. "Boşverin, bir daha böyle bir şey yapmayacağım."

Telefonumdan saate baktım. Artık eve gitmem gerekiyordu. Çantamı sırtıma takıp ayağa kalktım. "Benim eve gitmem gerek."

Eda sinirle konuştu. "O eve gitmeni istemiyorum. Bizde kal bugün."

"Gitmezsem daha çok kızar, zaten zor izin aldım."

İsteksizce kafasını salladı. "Hat senin telefonunda, sende kalsın."

Başımı sallayıp evden çıktım.

•••

Sevgiyle kalın...

KALBİ GÜZEL ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin