2

110 39 6
                                    

Büyük izler küçük adımlar ile başlar. Küçük adımlar ile büyük izler yapacağıma inanıyorum.

İyi okumalar...

Güzel bir anın ardından tekrar beni öldüren evime gelmiştim. Kapıyı kimsenin açmayacağını bildiğim için zile basmadım. Anahtarımı isteksizce çantamdan çıkarıp kilidi açtım.

İçeriden gülüşme sesleri geliyordu.
Benim olmadığım her an, onlar için gülünebilecek zamandı.

Dışarıdan güzel bir aile gibi görünen ama beni o ailede istemeyen anne ve babama baktım. Abim ile görüntülü konuşuyorlardı.

Babamın telefonunda abimin güzel yüzünü görmeye çalıştım, onu çok özlemiştim. Ölü gibi hissettiğim bu evde beni yaşatan tek kişiydi. Abim arkada beni görünce sevinçle bana seslendi. "Ahsen."

Anne ve babamın abime bakan sevgi dolu gözleri beni görünce nefrete dönüştü. Buna takılmamaya çalışarak ekrana yaklaştım. "Abicim nasılsın."

Abim genişçe gülümsedi, "iyiyim bir tanem. Özledim seni."

Bende çok özlemiştim, burnumun direği sızlayınca içimi çektim. "Bende çok özledim," dedim zorlukla.

Annem benden rahatsız olmuş gibi gözlerini üzerimden çekti. "Oğlum yarın ararız seni, kendine iyi bak."

Abim el sallayıp aramayı sonlandırdı.
Annemleri daha fazla rahatsız etmemek için odama gittim.

İçeriden babam seslendi. "Ahsen buraya gel."
Çantamı yere bırakıp tekrar salona gittim. "Efendim."

Babam yüzüme bakmadan konuştu.
"1 hafta sonra İzmir'e teyzenin yanına gidiyorsun."

Şaşkınlıkla yüzüne baktım. " Ama neden?"

"Abin gelene kadar orada kalacaksın, yüzünü görmek istemiyoruz." Diye acımasızca cevap verdi.

Kalbimin kırılan sesi kulaklarıma geldi. Gözümden bir damla yaş yanağımdan, kırılan kalbimi acıtmak istercesine üzerine düştü. Anneme baktım çaresizce, belki o bişey der diye düşündüm ama gene yanıldım.

"Peki," dedim. "Umarım bir daha yüzümü görmek zorunda kalmazsınız."

"Umarım," dedi annem.

Umarım

Canım çok yanıyordu, akan göz yaşlarımı elimin tersi ile silip son kez yüzlerine baktım. Bana karşı hiç bir merhametleri yoktu. Hoş onlar içinde yoktum zaten.

Odama gene kalbim kırık bir şekilde girdim. Kararmaya yüz tutmuş gökyüzüne baktım, sonra karşımızda ki evlerin ışıklarına. Güzel mutlu ailelere, çocuklarını seven anne ve babalara baktım içim acıya acıya. Yaşlı gözlerimi parka çevirdim, bir anne kızına pamuk şeker alıyordu. Bir baba düşen kızının kalkmasına yardım ediyordu. Başka bir anne çocuğunun alnını öpüyordu. Sonra aynadan kendime baktım. Yaşlı kızarık gözlerime, kendimi hiçmişim gibi hissettiren benliğime baktım.

Ablamı öldürmüştüm, hakları vardı benden nefret etmeye.

Yatağıma gidip uzandım. Aklımın hüzün dolu anları beynimi işgal etmesine izin verdim. Annemin abime sarıldığı geldi aklıma.

Sonra babamın aslan evladım diyerek sevmesi, benimse sadece onları seyrettiğim anlar. Daha çok ağlamaya başladım. Ne yaşadıysam hak etmiştim. Mutlu olmaya hakkım yoktu, kendimi yaşamaya değer birisi olarak bile görmüyordum.

Yalnızlığıma ağladım, sevgisizliğime, yaşayamadığım mutluluklara ağladım.

Çantamdan yükselen telefon sesi ile bakışlarım oraya gitti. Kim arardı ki beni, merakla yataktan kalkıp telefonumu almaya gittim.

Tanıdık ama yabancı bir numara arıyordu.

Güzel sesli adam

Çağrı sonlanmadan aramayı kabul ettim.

  Sevgiliye kalın...

KALBİ GÜZEL ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin