Anonim-25

544 30 84
                                    

"Leyla!"

Kalbim deli gibi çarpıyordu. Neden şimdi durduk yere ateşi çıkmıştı ki?

"Leyla yanıyorsun sen!"

Sesini çıkarmıyordu. Acaba hâlâ şokta mıydı? Şidmi şokun sırası değil ama...

Ellerimi koluna koyup geriye ittirdim. Kafası sallanıyor ayrıca gözleri kapanmamak için direniyordu âdeta. Bu sabah da hastalanmış zaten. Neler oluyor böyle?

"Leyla beni duyuyor musun?"

Hiçbir tepki vermedi. Peki ya bilinci de kapalıysa?

"Hadi Güzelim... Hadi Birtanem... Ne olurshn dediğimi yap. Tamam mı?"

Cevap vermesini beklemeden cümlemi devam ettirdim.

"Eğer beni anlayabiliyirsan parmağını, kaşını, gözünü hangisi kolay geliyorsa... Bir yerini hareket ettir. Lütfen..."

Dikkatlice izlemeye başladım. Her tarafına dikkatle bakıyordum.  Ya kaşını ya da gözünü oynatacaktı. Buna emindim.

Ama beklemediğim bir şey oldu...

Kendisini bıraktı. Tam kaldırıma düşecekken onu yakalayıp kucağıma aldım. Zaten hastaneye yakındık.

Aptal kafam! Ne diye buluşursun kızla hasta hasta!?

"Dayan bebeğim, dayan birtanem..."

Koşmayı bırak, bildiğin uçuyordum. En sonunda odasına ulaşmıştık. Yatağına yatırıp hemşireye çağırdım. Muayenesini yaparken beni dışarıya çıkardı. Normalde olsa itiraz ederdim. Fakat kapalı olduğu için itiraz edemedim. Ünlü olabilirdim ama dînî kurallara da saygım vardı elbet.

Hemşire odadan çıkar çıkmaz peşine koştum.

"Affedersiniz... Leyla Benli'nin durumunu öğrenebilir miyim?"

Hafif tebessüm edip cevapladı.  "Ben doktir değilim beyefendi. Bunu bana sormaniz doğru olmaz. Ama şnu söyleyebilirim ki ciddi bir durum yok ortada."

İçim biraz olsun ferahlamıştı. Ama yine de korkuyordum. "Teşekkü-"

Hemşire bölmüştü lafımı. "SİZ DEMIR UYGAR DEĞİL MİSİNİZ?"

Yavaş bağırsaydın bari. Kulağım gitti. Yazık oldu. Bir ara fatiha okursunuz artık.

"Evet o'yum."

Tebrik ederim Demir Başkan! Daha güzel bir cevap olamazdı.

"Bir fotoğraf çekinebilir miyiz?"

"Şuan pek de sirası degil sanki h..."

"Çekiniriz, çekiniriz."

Elindeki telefonu açıp direk fotograf çekmeye başladı. Elinde ifşamın olmasını istemediğim için zorla da olsa gülmeye çalıştım.

Tam öpeceği sırada kendimi geri çektim.

"Lütfen sınırlarınızı zorlamayın. Aşık olduğum bir sevgilim var ve ben ona ihanet etmek istemiyorum."

Kaşlarını çatıp etrafına baktı. "Hani nerede? Ben göremiyorum.

Aaa yoksa hayali bir sevgilin mi var? Aaa bak siyah tokayı da takmamışsın!"

"Sınırlarınızı çok fazla zorluyorsunuz şuan!"

"Aaa bak bak... Beyimiz üzüldü. Ne o? Kimi sevgilin olarak tanıtacağını bulamadın da kıvırmaya mı çalışıyorsun!?"

Bu kadarı da yeterdi!

"NEREDE BURANIN MÜDÜRÜ! SİZE YEMİNİM OLSUN Kİ SİZİ ATTIRMADAN RAHAT BIR NEFES ALAMAM! BİR ÜNLÜYÜ BOŞVER BİR VATANDAŞA BU ŞEKILDE YAKLAŞAMAZSIN! ÇOK MU ÖGRENMEK ISTIYORSUN!?
LEYLA BENLİ. LEYLA BENLI BENIM SEVGILIM! BUNU KİMSE DEĞİŞTİREMEZ!"

Dediklerimin hiçbiri umurunda değilmiş givi konusmaya devam edince elindeki raporlari aldığım gibi müdürün odasını aramaya başladım. Hastanede deli gibi bir oraya bir buraya koşturuyordum. Müdür'ün odasını en sonunda bulunca içeri girdim.

"Bu ne cü- Demir Bey? Buyrun oturun lütfen."

Peşimden gelen hemişireyi gösterip konuşmaya başladım. "Derhal bu arsızı bu hastaneden atmanızı istiyorum! Oturmak da istemiyorum. Sizden ricam bir an önce Leyla Benli'yi tedavi etmeniz ve bunu atmanız."

"T-tabi siz nasıl isterseniz Efendim. Nuray Keser! Bugün hastaneye gelmiyorsun. En yakın zamansa yetkililerke görüşüp senin icabına bakacağım."

Böyle bir şey olsun istemezdim ama sınırların zorlanmasından hiç mi hoşlanmazdım.





Hemen hemen 3 saat geçmişti. Ve ben Leyla'mın serumunun bitmesini bekliyordum. Çok değişik duygular içerisindeydim.

Bu muydu sevmek?

Bu muydu aşkından deliye dönmek?

Bu muydu milyonlarca insanın uğruna acı çektiği nimet?


















Bölümü;

Emoji

Şarkı

Özetleyecek olsanız bu ne olurdu?

Anonim /Texting/ (DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin