ansız infilâk, kesik çan sesleri

161 29 6
                                    

bir evin önünde durdu adımlarımız. büyük, lüks bir evin. kapını çaldık. kısa konuşmalarla içeri geçtik. hırpalanmış anne, dik durmaya çalışan baba. leyl ölmüş. soluğu kesilmiş, yere yığılmış. üzerinde rengârenk kıyafetler olması gereken yaşta, kırgınlığı eskiliğine sinen siyah bir gömlekle gitmiş. soluğu kesilmiş. kimse duymamış. bir ah dökülmemiş dudaklarından. sessiz veda etmiş anlayacağınız. saçlarını kesmiş önce. sonra kesilmiş soluğu. sanki biliyormuş gibi öleceğini, saçlarını tutuşturmuş. bir mektup çıkmış yatağından. ellerime düştü, eksik yazıları. yutkunamadım.

"kırgın bir gecenin soluğundayım. sağ çıkamayacağımı hücrelerime kadar hissediyorum. tanrı eksikliğini bana vermiş. saçlarımdan alıyor. saçlarımın her telini tek tek tanrı'ya dikiyorum. gövdem toprağa ait. beni bilin. beni duyun. beni görün. ama anlamayın. asla anlamayın.

bu satırları emanet ediyorum-

geride bırakacağım tek adama,

güzel ütopya, bu sana.

yitirdiğin her mektubu, kaburgama gizliyorum. yangınlarına sahip çıkıyorum. saçlarımı yakıyorum. beni tanımıyorsun, ütopya. beni bilmiyorsun, hiç. beni bilmediğin yerlerden biliyorum seni. dinlediğin şarkılardan, okuduğun şiirlerden, düştüğün kaldırımlardan, çıktığın yangınlardan tanıyorum seni. ortalık arbede. kan gövdemi sarmış. tanrı bizi silmiş. elim ayağım titriyor. elim ayağım sana dolaşıyor. çokçâ üşüyorum. tanrı'ya sarılmalıyım. mecburum.

affet beni ütopya,
affet beni güzel adamım.

revolver patladı. kurşun kaburgamı yardı. göğsüm kan dolu. benim göğsüm hep kan dolu ütopya. gör beni. gör de bağla gözlerini. insan düşeceği yeri de bilmiyor ki, böyle zamanlarda. yanılgılardan hepsi ütopya, yenilgilerime sinen yanılgılardan. ah bu amansız yanılgılar, boğazımı kurşuna dizer her gece vâkti.

kırgın bir gecenin soluğundan sana sesleniyorum, defalarca.

düştüğün yerler kan revan. sen düştün diye çiçek açacak tüm kaldırımlar, söz veriyorum.

toprağımın üstüne karanfil bırakma, sakın. ruhuna emanet et, orada olacağım.

gözlerinden, ellerinden, yanan göğüskafesinden öpüyorum seni.

sessiz ol,
yum gözlerini.

bu, so-"

son.

leyl, tanrı'nın günâhıydı.

anlıyordum.

17.10.20|13:55

çocukların öldürüldüğü kentlerden geliyorum-
çığlığımı duymuyorsunuz.

gün ışığına sinen kadının boğazına sancan kurşuni gül gövdesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin