A/N: bişi diyim mi hani ileriden bakıyorum ya ben burada acayip saçmalanmış ama bir yandan da mantığa uygun... hani daha ilk gün ya normall yani ama Chanyeol acayip çifte standart uyguluyor sanki... ( ani soru: istememesi çifte standart olmadığı anlamına gelir mi?) meraktayım... her neyse... sonlara yaklaştıkça toksik bir ilişkilerinin olduğunu göreceksiniz... özellikle baekhyun açısından... ( ya da olayı toksikleştiren taraf baek olduğu için chanyeol açısından mı toksik oluyor... ama onun perspektifinden bakınca tek bir kusur bile yok hayatlarında? baek her açıdan mükemmel ve chanyeol'ün her içgüdüsünü periyodik olarak tatmin ediyor... ulan bunu düşününce herşey açık göründü ya... hayatı sorguluyorum ne bilyim..)
bu arada hikayeyi benim ilerlettiğimi sananlara duyuru: kesinlikle yularlar baekhyun'un elinde. tartışmasız. olaylar tamamen onun modlarına göre yürüyor. yemin ederim. bazen yeterliliğimi sorgulayıp bu hikayeyi yazmak için yeterince hayal gücümün ya da irademin olup olmadığını düşünüyorum...
neyse çok boşboğazlık ettim: size güzel okumalar !
***
SATIR ARASI YORUM BEKLİYORUM EĞLENELİM 😊🙃😊🙃 mwahh 💋💋💋
***
Baekhyun gözlerini tanımadığı, kokusunu bilmediği ve birçok alfa kurdun kokusunun bulunduğu bir odada açtığında yataktan fırlayacaktı. Dikenler üstünde yatıyormuş gibi uyanacaktı ve yarasını açacaktı.
Ani hareketi engellense de omuzlarından yatağa bastırılışı ile, yarası devasaydı. Bir kurt karnınızı koparmak amaçlı dişlerini size batırdığında ölmemeniz büyük bir mucizeydi. Karnındaki devasa yara en ufak hareketinde açılabilir, kanamaya tekrar başlayabilir, Joonmyeon'un zorlukla kapattığı yara bu sefer Baekhyun'u tamamen öldürebilirdi.
İçindeki yaşam sevgisini, yaşama isteğini öldürmekle yetinmeyebilirdi.
Joonmyeon bezi batırdığı sirkeli su kabını elinden hızla bırakıp Baekhyun'u yatağa bastırdığı için komodin bir süre sirkeli su kokacaktı. Tasa fırlatılan ıslanarak ağırlaşmış bez etrafa su sıçratarak sirkeli suyun tahta komodinin özüne işlemesini sağlıyordu.
Baekhyun'un fır dönen gözleri etrafı tarıyor, omuzlarındaki elleri itmeye uğraşıyor, kaçmaya çabalıyordu.
Joonmyeon bir beta olarak bir omeganın tedirginliklerini, korkusunu dindiremeyeceğini biliyordu. Omega neler dediğini anlayamaz haldeyken bu elinden gelmezdi. Kapıda bekleyen Kyungsoo'ya seslenip zavallı omegayı yatıştırması için Jongin'i çağırmasını istedi.
"Kyungsoo!" Kapıyı hızla açan ve Baekhyun'un çırpınışlarına karşı direnmekte zorlanan şifacıyı görünce gözlerini daha da büyüten omega ile devam etti Joonmyeon. "Koş ve Jongin'i çağır!"
Başını defalarca sallayıp hemen koşan Kyungsoo'nun sesini çocuk gittikten sonra duymuştu şifacı. "Hemen geliyorum sunbae!"
Joonmyeon en azından Alfa gelene kadar dayanmalıydı. Bunu sadece omegayı yatağa bastırarak yapamayacağını hissettiğinde bağırdı. "Korkma! Sakin ol! Duyuyor musun beni? Omega! Sakin ol!" Omega'nın beliren pençeleri etini deldiğinde Joonmyeon acıyla bağırdı. Dediği hiçbir şeye kulak asmayan bembeyaz kesilmiş göz bebekleri ile karşı koymaya devam eden küçük kurt, Joonmyeon'un o ana kadar karşılaştığı en zorlu hastasıydı. Joonmyeon senelerini şifacı olarak geçirmişti, üç farklı sürüye yardım ettikten sonra kendi sürüsüne geri dönmüş ve öğrendiği her şeyiyle kendi kanına yardım etmeye başlamıştı. Bütün bu deneyimlerine rağmen, Baekhyun bir ilkti.
Küçük bir kükreme ile Joonmyeon'u artık üstünden atacak kıvama gelmiş Baekhyun şifacının bileklerine geçirdiği pençeleri daha da derine batırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ateşle oynamak
Fanfiction"Bu sefer sen geç kaldın." "Bu sefer de benim işlerim yoğundu."