A/N: ortalık alev alevvv ve baek çok sevimli bebişimmm ah cyeol de kuduruyor içten içe yavrum napsın aaayyh hadi size kolay gelsin
bu arada:
CHANYEOL THE BOSS
***
Baekhyun Chanyeol arkasını dönse de başını sallamıştı. Uzaklaşan Alfa'nın ardından bakarken bir kızın güldüğünü duydu. "Alfa Chanyeol'den bahsediyoruz, normal değil mi?" Baekhyun dikkat etmeksizin arkasını döndü ve kapıyı açarak içeri girdi. "Ama Omega Byun da çok güzel, onu eşi olarak seçmesi çok normal. Baksana, nasıl uyumlulardı?" Gözleri büyüdü ve elleri titredi duyduğuyla. "Ben Bayan Kang ona Jessica'yı seçmiştir diye bekliyordum ama Alfa gidip kendi eşini seçti. Nedeni belli. Bu kadar küçük olmasına rağmen akıl alıcı gözüküyor, büyüdüğünde Alfa'ya yaraşır bir eş olacak ve bahse varım bir sürü çocukları olacak." Birçok sesten gelen onaylayıcı mırıltılar Baekhyun'un telaşla donduğu yerden öne atılmasını ve kapıyı açarak bedenini içeri atmasını sağladı. Sırtını kapıya dayayarak elleriyle yanaklarını örttü. Alev alevdiler ama Baekhyun hissettiği utançtansa öfke ve dehşetle kavruluyordu. "Söylesenize, ruh eşleri oldukları doğru mu?"
Son duyduğu ile her şeyi bir kenara bırakan ve dikleşen, önüne düz bir ifadeyle bakmaya başlayan Baekhyun nefes almayı bile unutacak raddeye gelmişti. Beyni bir süre çalışmayı durdurdu. Düşünemeyecek haldeydi. Bir süre olduğu yerde dikildi.
Eşi olarak mı seçti Chanyeol beni? Ve ben de burada gerçekten onun hiçbir şey beklemeden bana yardım edeceğini, iyiliğimi düşündüğünü sanıyorum... Ne kadar da aptalım. Baekhyun mide bulantısı arasında dehşetle düşündü. Chanyeol de güzelliğimden etkilendi, değil mi? Lanetim onu da etkiledi. Yanılmışım onun farklı olduğunu düşünerek. Ya da hayır, Chanyeol gerçekten farklıydı ve lanetim onu apayrı bir seviyede etkilemişti. Gücünü üstümde kullanacak ve beni kendisine hapsetmeye çabalayacak kadar. Ben onun için de güzel bir yüzden fazlası değildim değil mi? Doldurulacak bir delik, ağlatılacak güzel bir yüz, herkes bundan ibaret gördü beni ve bu böyle devam edecek.
Ağlamak için delice bir istek duydu ve içeride Joonmyeon'un olup olmadığını görmek için ilerledi. Adımları aceleci ve titrekti. İçeri girdiğinde Joonmyeon yoktu. Ama içerisi boş da değildi. Bu lanetli sürüde uyandığım ilk gün görmüştüm onu. Baekhyun tiksintiyle baktı karşısındaki figüre.
İçinde ağlamak isteyip de ağlayamamanın yarattığı öfke ve duydukları sonucu oluşmuş öfke ile ilerleyip şifahanede kalırken yattığı yatağa oturdu.
Mide bulantısı ve yüksek kalp atışları kendisinde öfkeden ve kendisine itiraf edemediği üzüntüden kaynaklı iken karşısındakilere başka yansıyordu. Kyungsoo Chanyeol'ün bu hızlı kalp atışlarına sebep olduğunu düşünüyordu ve haklıydı da. Sebep Chanyeol'dü, sadece Kyungsoo'nun sandığından farklı bir duygu selinin içerisindeydi Baekhyun.
Büyük olan ciğerlerine çöken ağrılıkla savaşıp nefes almaya çabaladı ve ilacın bir an önce kaynaması ve gümüş saçlardan uzaklaşmasına izin vermesi için dualar etti. Chanyeol'ün ve müstakbel eşinin hakkında duyacağı şeyle kendisini hazırlayarak çıktığını düşünmüştü sabah evinden fakat bu kadarına göğüs gerebilecek kadar hazır olmadığını o anda anlıyordu. Alayne ve grubunun söyledikleri doğruydu, diye düşündü. Baekhyun güzel bir omega, belki Chanyeol hep söylediği 'benim için en güzel sensin'den vazgeçti ya da hiçbir zaman öyle düşünmedi ve benim özgüvensizliğimi dindirmek için öyle söyledi, şimdi de onun benden güzel olduğuna karar verdi ve beni hiç götürmediği o ava Baekhyun'u alarak çıktı, belki orada ona teklif bile etmiştir... Kyungsoo o teklif için üç senedir bekliyordu, Baekhyun üç günde almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ateşle oynamak
Fanfiction"Bu sefer sen geç kaldın." "Bu sefer de benim işlerim yoğundu."