Mad-Hyunin

3st Day

___

18.10.2018

Seungmin ne kadar ona bu okula kayıt olma desemde beni dinlememiş ve bu gün kayıt olmuştu.Benimle aynı sınıfa kayıt olmuştu.

Çok özlemiştim onu.Bu gün bir nebzede olsa iyi hissetmiştim.

Ama bu sevincim Hyunjin'in beni rahatsız etmesiyle son bulmuştu.Her zamanki gibi benimle dalga geçiyor,iğrenç takma adlar'la sesleniyor ve küçük düşürüyordu.Tabi Seungmin'le sık sık konuşmama rağmen ona bu olayları üzülmemesi için anlatmamıştım ve şu anda sinirli bakışlarla Hyunjin'e bakıyordu.

Ve hiç istemeyeceğim birşey olmuştu.Seungmin Hyunjin'i itmişti ve ona bunu neden yaptığını sormuştu.

Hayır benim gibi ona da zorbalık yapmalarını göze alamazdım.

Onu sınıftan çıkarmaya çalıştığımda bana durmamı söyleyerek Chan'ın yanına gelmiş ve ona "Sen arkadaşısın sanırım.Arkadaşının bir daha Jeongin'in yanında görmeyeceğim ve zorbalıklarınızı kendinize saklayın"demişti.

Tabi Chan ona alaycı sırıtışı ile bakıyordu.

Sonra ise Seungmin'e yaklaşarak "Hyunjin kendine oynayacak oyuncak bulunca onu çok kıskandım ama kıskanmam gereksizmiş çünkü bende kendime oynayacak oyuncak buldum"demişti.

Seungmin onu kendisinden uzaklaştırarak küfür etmişti ve benide alıp sınıftan çıkmıştı.

Okul'dan çıktıktan sonra ise evime gelmiş ve bana herşeyi anlatmamı söylemişti.Herşeyi teker teker anlattığımda bana ona bunları anlatmadığım için kızmıştı.

Ona daha neleri anlatmadığımı bilse benimle bir daha konuşmazdı.

Ardındansa benim hep yanımda olacağını söyleyerek bana sarılmıştı.

Sanırım bu hayatta yanımda olan sadece Seungmin vardı.

Daha sonra onun yanında olamasam bile.

___

Zil çaldı.

Bütün tarih dersi boyunca küçük tilkinin günlüğünü okumuştum.

Yok arkadaşından başka kimsesi yokmuşta,yok kötüymüşte,yok daha sonra yanında olmayacakmışta bla bla bla...

Böyle garip birinin zaten böyle garip bir günlüğü olurdu.

İç çekip günlüğü çantama atıp yerimden kalktım.Chan çoktan kantine gittiği için konuşacak birisi yoktu.

Ama...eğlenilecek bir tilki vardı.

Yanındaki koruması olmadığı için rahat rahat eğlenebilirdim küçük tilkimle.

Sınıfta sadece ikimiz vardık ve bu benim işime gelirdi.

Sıramdan uzaklaşarak onun sırasının yanına geldim.Başını kolları arasına alarak sıraya yatmıştı.Kızıl saçları dağılmış ve gözüken yüzüne düşmüştü.

Bu haliyle cılız tilkiden daha çok tilki yavrularına benziyordu.

Nedensizce yüzüme bir gülümseme yayılırken onu izliyordum.

Galiba uyuyordu.

Onu uyandırmadan önündeki sıraya oturdum ve ona döndüm.Yüzüne düşen saç tı-utamlarını elimle geriye attım ve yüzünü ortaya çıkardım.

Çok masum gözüküyordu ama onu hiç tanımıyordum.Sadece dalga geçtiğim birisiydi.Benim anlamadığım şey ben onunla dalga geçerken o neden Seungmin gibi bana karşı çıkmıyordu?

Neden bana bağırmıyordu?

Neden beni şikayet etmiyordu?

Neden bana katlanıyordu?

Günlüğünden okuduğum kadarıyla zor zamanlar geçirmiş ve benim sayemde de geçiriyor.

Bir an kendimden nefret ettim.

Onu herzaman üzgün bir halde görüyordum.Gülümsediğini hiç görmedim.

Düşünclerimle birlikte onun pürüzsüz yüzüne bakıyordum.Sanki bir sanatçının elinden çıkmıştı.

Onu ne kadar iyi tanımasamda benim zorbalıklarımın hiçbirini hak etmiyordu.

"Hey! Ondan uzak dur!"

Arkamdan gelen ses ile irkildim ve oturduğum yerden kalkarak arkama baktım.

Her zamanki gibi Seungmin'di.

İç çekerek ona baktım.

"Tamam tamam birşey yapmadım arkad-"

Sözümü Seungmin'in gözlerinin kırmızı olmasını ve yüzünde yaşlar omasını görmemle kestim

O ağlamıştı.

"S-sen ağladın mı?"

Sorumla beraber yüzünü silerek "hayır!" dedi.

Ama panikle yaptığı haraketler bana bunu doğrulamıştı.

"Nerden çıkartıyordun?!"

Birden kızdığında irkildim.

Apar topar çantasını alarak sınıftan çıktı.

Ne olmuştu ki ona?

___

Nasıl oldu sizce?

O kadar Hyunjin'e küfürler ettiniz ki bende böyle bir bölüm yazdım asdfghhgfds

Türk olmadığım için yazım hatalı olabilir affola.

Birde size bir şarkı önericeğim.

Shi shi-He isn't worth it

Kesinlikle dinlemelisiniz aşklarım