Tanıtım.

659 48 27
                                    

Bir bıçak kadar keskin, elmasın rengini, yakutun sihrini, zümrütün ateşini almış, kendini kilometrelerce duygunun ardına saklamış, biraz korkmuş, biraz ağlamış, yalnızlığı kendine pençe yapmış; ancak insanlığından kopmamış, kötülüğe yanaşmamış, sevmiş; birinin sevilebilecek en büyük saflıkla ve sukünetle sevmiş bir sen.

Kendiyle sınavlar vermiş; doğru ve yanlış arasında kalmış, anlamamış, dinleyememiş, kendi duvarlarının dışına çıkamamış ve nefesi boğazında takılı olduğu bir zaman diliminde sana bakmış. Korkmuş, korku sanki en büyük ibadetiymişcesine, ona tutunmuş, kuzguni alev parçalarının sönmüş aydınlığında siyaha bulanmış bir ben.

İmkansız bende zaman dilimiydi;tutar,çeker ve önüme sererdim.Sendeki anlamını hiçbir zaman bilemedim.


Mu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin