Yanımıza gelen seokjin hyunga bakarım.
"Yine mi depresyondasın tavşan hoseok aramasa senin bu hallerini göremicem." Konuşup saçlarımı karıştırdı.
"Off jimin burda." Hemen saçlarımı düzeltmeye başlarım.
"Ah cidden burada mı onu çok merak ediyorum hangisi." Etrafa bakmaya baslar.
"Bak hyung şu tarafta." Hoseok jimin ve arkadaşlarının oturduğu yeri gösterir.
"O yanında ki kızıl baya iyiymiş hadi onların yanına gidelim." Ayağa kalkıp yürümeye başlar.
"Ne kafayı mı yedin sen! Hyung hyung buraya gelin off."
Ikisi birden gidince peşlerinden gitmek zorunda kalırım. Tanrım jimin' nin yanına gidiyorum resmen bu bir oyun olmalı.
Seokjin ve hoseok hyung gidip yanlarına oturmuşlardı bile.
Bir dakika bu gördüğüm şey TANRIM JIMIN BANA BAKIYOR RESMEN GÖZ GÖZE GELDIK. tamam tamam nefes al jungkook cool ol seksi ol onu kendine aşık et. *Bir adım atıp geri çekilirim* Tanrım hayır hayır bunu yapamam.
"Jungkook orda ne dikiliyorsun gelsene buraya." Seokjin hyung bana bakarak konuşur.
"A-ah evet evet." Lanet kekeleme.
Jimin yanına oturmam için kenara kayar.
RESMEN BIRLIKTE OTURUCAZ.
tama heyecan yapma heyecan yapma heyecan yapma.
Jimin'nin yanına gidip otururum. Jimine bakıp istemsiz şirince gülümserim.
OF LANET OLSUN ÇEKICI GÜLÜMSEMELIYIM TAVŞANCA DEĞIL.
Jimin bana doğru dönüp konuşur.
"Tekrardan bir araya gelmemiz çok iyi değil mi." Gözleri kısılana kadar gülümser.
Tanrım ona ve onun gülüşüne tekrar aşık olmam imkansız değil mi.
"Ah evet gerçekten çok güzel. Senin gibi ."
NE DEDIM BEN.
"Yani senin gibi derken güzel olduğun için değil yani çok güzelsin evet büyüleyici bir güzelliğin var gerçekten ama içki ister misin ya da gidip alayım ben en iyisi."
Hemen ayağa kalkıp barmenin yanına hızlıca yürümeye başlarım.
Tanrım yine yine ve yine rezil oldum gerçekten bravo sana jeon jungkook.
