0.6

1.7K 110 49
                                    

JİN

Yoongi ile birlikte fakülteye geldiğimizde gözlerim direkt Taehyung'u bulmuştu. Taehyung, Jimin, Yoongi ve ben güzel sanatlar fakültesindeydik. Namjoon Hukuk, Jungkook ise arkadaşı Hoseok ile Mimarlık fakültesindeydi.

Taehyung beni gördüğünde gülerek yanıma gelip sarıldı.

"Öğk, sizi görmeye dayanamıyorum artık."

"Seni de görürüz bir gün yoongi."

"Ben aşık olmam."

Jimin seslice kahkaha atıp yoonginin omuzuna hafifçe vurdu.

"Tabi tabi. Hoseok'u görünce ki tepkilerin öyle demiyor ama."

"Jimin ölmek mi istiyorsun?"

"Bir saniye Hoseok da kim?"

Taehyung'un sorusuyla Jimin O'na döndü.

"Yoongi, ben ve Hoseok üçümüz lisede arkadaştık. Sonra Hoseok başka okula geçiş yaptı ve ondan sonra çok konuşmadık da."

Yoongi'nin yüzünün biraz düştüğünü fark etmiştim. Jimin'de bunu fark etmişti ve benimle göz göze gelip burukça gülümsedi.
Taehyung da bunu fark etmişti ve konuyu dağıtmak için konuştu.

"Neyse ders başlamak üzere gidelim hadi."

Jimin ve yoongi önden giderken, Taehyung ile ben arkadan sınıfa doğru ilerliyorduk

"Hoseok, Jungkook'un yakın arkadaşı değil mi?"

"Evet öyle ama yoongi'yle hoseok'un arasındaki bağlantıdan emin olamadım."

"Öğreniriz."

Taehyung'un yanağına bir öpücük kondurup, sıkıca kendime doğru çektim.

"Dersten sonra Namjoon....."

Sözümü bitirmeden Jimin'in atlamasıyla ikimiz de ona dönmüştük.

"Olur, olur nereye gidiyoruz?"

"Kız arkadaşıyla tanıştıracak."

Taehyung'un söylediğiyle Jimin'in gözleri dolmuştu ki Taehyung kıyamayıp Jimin'in saçlarını karıştırdı ve gerçeği söyledi.

"Şaka lan şaka gül diye. Kafeye gitcez" 

"Sikeyim senin şakanı Taehyung." 

Jimin arkasını dönüp çoktan sınıfa girmişti. Biz de arkasından sınıfa girip boş bir yere oturduk. Jimin'e baktığımda en köşeye oturmuş trip attığı her halinden belli bir şekilde kafasını öbür tarafta tutuyor her bizim tarafa baktığında ise göz deviriyordu. 

"Namjoon hala nasıl anlamıyor şaşkınım. O ıq ya bu farkındalık beni şaşırtıyor." 

"sosyal Iq su düşüktür belki."

"ıqnun da mı çeşidi var?"

"He yok mu?"

"Ne bileyim var mı?" 

"Vardır herhalde." 

Hocanın gelmesiyle konuşmayı kesip hocaya dönmüştüm. Daha önce varlığını bile bilmediğim başka bir hoca gelmişti derse. Oldukça uzun boylu ve gençti. 

"Merhaba arkadaşlar. Ben yeni Sanat Hukuku öğretmeniniz Park Seo-Joon. İyi geçinelim." 

Taehyung'a döndüğümde yüzü kasılmış bir şekilde hocaya bakıyordu.

"İyi misin?" 

Taehyung kendine gelip, bana yapmacık bir gülümsemeyle cevap vermişti. Bu gülüşü bilirdim her zaman stresli olduğunda veya morali bozuk olduğunda takındığı surat ifadesiydi.

"İyiyim bebeğim neden iyi olmayayım?" 

"Yalan söylediğinin farkında olmadığımı mı sanıyorsun?" 

"İyiyim diyorum ya Jin!" 

Taehyung'un yüksek çıkan sesiyle hoca da dahil olmak üzere sınıf çoktan bize dönmüştü. İçimde yavaş yavaş alevlenmeye başlayan kötü hisler mideme adeta baskı uyguluyordu. 

"Önünüze dönün bir şey olduğu yok." 

Söylediğimle birlikte herkes önüne döndüğünde ve ortam sessizleştiğinde bu sefer sırıtarak konuşan hoca olmuştu. 

"Bir sorun mu var, KİM TAEHYUNG?" 



***

Valla ne yapıyorum ben de bilmiyorum. Hayırlısıyla çıktık bir yola bitirelim artık sdhfbsdkjfs

Kurgunun ilerleyişine göre artık Taejin mi, Jinkook mu karar veririz. Okuyup oy veren herkese çokçaa teşekkürlerr öpeyrrum











TEARY EYES // TaejinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin