JİN
"Taehyung bana doğruyu söyle. Bu adam senin ismini nereden biliyor?"
İçimde oluşan kötü his dışında, saçma bir kıskançlık ve sinirde beraberinde gelmişti. Ders bitimine kadar ağzımı açmadan oturup arada sırada hocanın Taehyung'a olan bakışlarını da kaçırmamıştım. Her ne kadar o adamı orada öldürmek istesem de hoca mevkisi adına bir şey yapamamıştım. Ders bittiğinde ise Taehyung'u öğrencilerin hiç gitmediği arka koridora kadar zorla sürüklemiştim.
"Bir yerden görmüştür ismimi b-ben bilmiyorum."
Söylediği yalana gülerek sinirle elimi saçımdan geçirdim.
"Beni salak mı sanıyorsun sen? Yeni gelmiş bir hoca, 100 kişilik amfide isim mi ezberleyip geliyor?"
"Jin..."
"Hayır üstelik o herif sınıfa geldiğinde nasıl yüzünün kaskatı kesildiğinin de farkındaydım. Arada sana baktığının."
Söylediklerimle Taehyung'un gözleri dolmuş ve başını yere doğru eğmişti. Onu böyle görmekten nefret ediyordum ama sadece bir açıklama yapmasını istemem de hakkımdı.
Elimi çenesine koyup hafifçe başını yukarı kaldırarak göz göze gelmemizi sağladım.
"Taehyung, güzelim anlat bana. Bir sorun varsa bir şey olduysa bana söyle."
Taehyung'un gözünden akan yaşı baş parmağımla sildim.
"J-jin yapamam."
"Neden?"
Taehyung daha çok ağlamaya başlamıştı. Zorlamak istemesem de bilmek zorunda olduğumu hissediyordum.
"Çünkü a-aramız, ah Jin anlatamam."
"Benden ne saklıyorsun Taehyung?"
Sesim istemsizce yüksek çıkmış ve Taehyung hafif geriye doğru gitmişti.
"Pekala daha fazla ısrar etmeyeceğim. Bana güvenmeye başladığın gün anlatırsın."
Taehyung kafasını hızlıca iki yana sallamıştı.
"Hayır hayır, bebeğim lütfen. Sana güveniyorum fakat bu güvenle alakalı değil. Seni üzmek istemiyorum."
Yüzüm sinirden kasılmış bir şekilde gözlerimi Taehyung'un yaşlı gözlerine diktim.
"Söz veriyorum zamanı geldiğinde anlatacağım."
Kısık çıkan sesi ve daha çok ağlamaya başlamasına dayanamayıp kendime doğru çekip sarıldım. Yüzünü boynuma gömüp karşılık verdiğinde minik bir fısıltıyla teşekkür etmişti. Kendini hazır hissetmiyorsa hissedene kadar bekleyebilirdim.
"Tamam güzelim. Ağlama artık özür dilerim, sana güveniyorum."
Taehyung hafifçe geri çekilmiş ve hafifçe dudaklarını dudaklarıma bastırıp çekmişti.
"Sana aşık olduğumu söylemiş miydim?"
***
Jin eve geldiğinde saat geç olmuş ve Jungkook'un evde olabileceğini düşünerek yavaş hareketlerle ilerlemişti. Fakat ışıkları açtığında evin hala evden çıkmadan önceki gibi olduğunu görünce Jungkook'un odasına çıktı. Odasında da olmayınca telefonundan Jungkook'u aradı.
2-3 kez aramasının ardından Jungkook telefonunu açmamış ve bu Jin'in meraklanmasına sebep olmuştu. Jungkook, Jin'den 2 yaş küçüktü ve her ne kadar 21 yaşında da olsa Jin onun için endişelenmeyi ilkokuldan beri bırakamıyordu.
"Pekala, umarım instagram isteğimi kabul etmişsindir."
Taehyung'u bir şekilde öğrendiği için içi rahattı fakat kendi söylemediği için kötü hissediyordu. Bu yüzden de artık gizli saklısı kalmamış ve rahatça davranmaya başlamıştı.
"Oh oh geri takip isteği bile atmış. Stalk zamanı."
1751 beğenme
jjkook aslan parçalarıyla
34 yorumun tümünü gör
bambammook çok yakışıklıyım ve Yungyeom neden diva gibi çıkmış çıldırvmamcalmajldajd
yugyeom77 @bambammook Susar mısın? Jk'im bile arama girdiğiniz için sinirliyim
a @yugyeom77 Jk'im mi?
seokjinkim @a inanır mısın ben de aynısını soruyorum kendime
1 saat önce
Jin, yugyeom'un salak yorumunu gördüğü an ya sabır çekip, daha fazla bakmadan Jungkook'u tekrar aradı. Hoseok'u severdi fakat bu arkadaşlarına bir türlü kanı ısınmamıştı. 3-4 çaldıktan sonra Jungkook telefonu açmıştı.
"Uyuyordum hyung saat gecenin 2'si malum"
"Nerede uyuyorsun? Neredesin?"
'umarım yugyeom demez, umarım yugyeom demez.'(yn:iç ses bu)
"Hoseoklardayım."
'oh be.'
"yarım saattir sana ulaşmaya çalışıyorum. Bir haber versen ölmezsin JK'im"
"JK'im ne be"
"Ay ağzımdan kaçtı."
"Of hyung senle uğraşamam kapatıyorum uykum var."
"Dur daha..."
Jin, daha cümlesini bitiremeden telefonun suratına kapanmasıyla telefona bakakaldı. İçinden vay anasını nidaları çekerken ayriyeten Hoseok'ta olduğunu öğrenince içi rahatlamıştı. Sonuçta Yugyeom itin kopuğun tekiydi Jin'in gözünde ve kardeşi gibi gördüğü arkadaşı için endişelenmekte en doğal hakkıydı. Jungkook'un hala sinirli olduğunu anlamıştı ama kendisini anlayacağını da zamanla biliyordu. Bir şeyleri düzeltmenin vaktini bekliyordu.
Odasına gidip üzerine rahat bir şeyler giydi ve kendini yatağına attı. Gününü gözden geçirip, Hala Taehyung için merak duysa da şu an elinden gelen bir şey olmadığının farkındaydı ama beklemek güzeldi ve bu kişi Taehyung ise beklemeye değerdi.
***
Bundan sonra kaos yapam az. AYYYY ayol ben de bilmiyorum nolcak, yazdıkça aklıma geliyor her şey sdfkjsfks
Umarım beğenirsiniz. Okuduğunuz için ve oy için tabi teşekkürler canlarim
Diğer hikayeyi(Saudade) yayından kaldırdım. Komple tamamlayıp atmayı düşünüyorum bilginize :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEARY EYES // Taejinkook
General Fiction''Bana verdiğin bu keyif daha çok sonumu getiriyor gibi.'' //TAEJİNKOOK TAMAMLANDI. ÜÇLÜ DEĞİL! sadece aşk üçgenli skjdfskfjskfs