1.0

1.5K 105 58
                                    

JK

Jin içerde uyumaya başladığında ben de yukarıya çıkıp uyumaya çalışmıştım fakat içimdeki saçma duygular ve düşüncelerden dolayı pek de başarılı olamamıştım. Bir salak gibi Taehyung'u ve Jin'i düşünüyordum çünkü Jin o kadar fazla sevmişti ki Taehyung sevgisi için uğraşsa affedecek gibiydi. Ben ise bunu göze alamazdım.

Güneşin tam doğmaya başlamadığı sabahın ilk saatleri, Jin'de uyurken koşuya çıkmanın iyi bir fikir olabileceğini düşündüm ve dolaptan rahat kıyafetler çıkarıp üzerime geçirdim. Yavaş yavaş aşağı kata indiğimde gözlerim hâlâ uyuyan Jin'e odaklanmıştı. Dağınık siyah saçlarından bir tutam alnına yapışmış, şişmiş dudaklarıyla çok sevimli gözüküyordu. Onu şu an gerçekten yiyebilirdim.

Evden çıkmadan önce Jin'in üstünü örtmek için o tarafa yönlendiğimde Jin'in telefonuna sürekli bildirim geldiğini gördüm. İçimden bir ses boş vermemi söylese de meraklı tarafım her zamanki gibi o iç sesi dinlemiyordu. Sehpanın üstünden telefonunu alıp bildirimlere tıkladım. 34 yeni mesaj, 12 cevapsız arama.

Whatsapp'a girmeden üstten bildirimlerin bir kaçını okumaya başladığımda görünenin hepsi Taehyung'dandı.

Icetea: Sevgilim biliyorum aptalın tekiyim ama istemedim, pişman oldum deli gibi ağladım. (3.12)
Icetea: Bir kere daha konuşalım yalvarırım. Asla affetmeyeceksin biliyorum ama lütfen bir şans daha ver bitireceksen de böyle bitirme yalvarırım Seokjin.(3.12)
Icetea: Mahvoldum ben Jin.(3.14)
Icetea: Ben bir tek senin için, senin zarif dokunuşların için yaşıyormuşum meğer.(3.15)
Icetea: Sikeyim neden görmüyorsun mesajlarımı?(3.45)
Icetea: Deli gibi merak ediyorum seni. En azından iyi olduğunu söyler misin? Sen bu saatte uyuyan biri değilsin.(3.46)
.
.
.

Bunlarda neyin nesiydi? Yaptığı şeyden sonra hâlâ yazabiliyor muydu? Deli gibi merak ediyormuş, hadi ordan. Hah çıldıracağım şimdi. Seokjin'e tekrar göz attığımda hâlâ derin bir uykunun içinde gözüküyordu. İnterneti kapatıp whatsapp'a girdim, mesajları sileceğim sırada son yazdığı mesaj daha da kudurmama sebep oluyor, Seokjin uyumasa deli gibi tepinmek istiyordum. Ya sabıııırrr

Icetea: Tekrar birlikte olmak için her şeyi yapacağım Seokjin, istersen beni affetme ama ben pes etmeyeceğim.(6.15)

Mesajları Jin'in görmesini istemiyordum fakat eğer karşılaşırlarsa da neden mesajlarıma bile bakmadın, durumuna karşı Jin'e karşı kötü görünmek de istemiyordum. Gerçi artık bu tür şeyleri düşünmemin pek önemi olmadığını fark ettim. İtiraf isterse itiraf ederdim, fark etmezse öyle kalır giderdi.

Jin kıpırdamaya başladığında hemen acele edip mesajları sildim ve telefonu eskisi gibi yerine koydum. Yavaş yavaş dış kapıya doğru hareketlenip dışarı çıktım. Mesajları silmenin rahatlığıyla ama bir o kadarda Taehyung'un pes etmeyişine sinirlenerek koşmaya başladım.
Ama bu sefer her şey değişecekti, daha doğrusu ben değiştirecektim.

***

Jimin

"Taehyung neden böyle bir şeyi bana anlatmadın?" 

Ellerimi saçlarımdan geçirip Taehyung'un anlattıklarını sindirmeye çalışıyordum. Böyle bir şey yapmasını beklediğim en son kişiydi. Mantıklı bir açıklama bulmaya çalışsam da bu olayın akla yatar hiçbir tarafı yoktu ve Jin'in ne durumda olduğunu düşünmeyi istemiyordum bile. Koltukta oturan Taehyung'a baktığımda şişmiş gözleriyle telefonuna bakıyordu. Tuttuğu gözyaşları en sonunda firar ettiğinde başını ellerinin arasına alıp sessiz sessiz ağlamaya başlamıştı. 

TEARY EYES // TaejinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin