3. Bölüm: Acı

1.1K 111 68
                                    


Şarkı Adı: Nightcore- In The End

🌙

İyi okumalar^^


Acı.

Şu son günlerde kendimde değildim. Her şey birer kâbustan ibaretti sanki. Bütün bedenim bıçak saplanıyormuş gibi acıyordu. Acıdan çığlık atmadan duramıyordum, çığlığım bile bana yabancı geliyordu. Gözlerim kararıyor, görüşüm bulanıklaşıyordu. Ne olduğunu anlamıyordum ölecekmiş gibi hissediyordum. Ölmek bu kadar acıtıyorsa neden ölemiyordum?

Kendime gelmeye başladığım da hissettiğim tek şey açlıktı ve bu açlık beni öfkelendiriyor, bir şeyleri parçalama isteği uyandırıyordu. Kendime hâkim olamıyordum, çıldıracak gibiydim.

Neden böyleydim?

Gözlerim tekrar karardı.

Gözlerimi açtığımda havanın kararmak üzere olduğunu anlamıştım. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Kaç gündür bu haldeyim, bilmiyordum. Bu sancılı süreç günlerdir sürüyormuş gibi gelmişti bana. Kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Ses işittiğimde ürkekçe hemen etrafı kolaçan ettim. Görünürde bir şey yoktu. Sonra bu sesin uzaktan geldiğini anlamıştım. Şaşırmıştım. Uzaktaki sesi yakınımda zannediyordum. Bu nasıl olur?

Çalı hışırtısıyla bakışlarım uzakta bir yere takıldı, bir süre sonra çalıların arasından çıkan bir ceylan yavrusu gördüm. Kokusunu hissedebiliyordum ve bu bende değişik bir his uyandırmıştı. Vücudumda şaşırtıcı bir adrenalin oluşmuştu, tırnaklarımın uzadığını gördüm. Kendime hâkim olamıyordum.

Son sürat ceylan yavrusuna koşup hareketine dair izin vermeden boynuna saldırdım. Kendime geldiğimde geri sendeledim, aman Tanrım! Bu olamaz. Kan içinde kalan ellerime bakakaldım. Kendimi tutamadım ve gözyaşlarım sicimle yanaklarımdan akarken ceylan yavrusuna baktım.

"Özür dilerim! Özür dilerim..." Bunu ben nasıl yaptım? Hiçbir canlıya zarar veremeyen ben az önce ceylan yavrusunu öldürüp kanını içtim. Bu bir vahşetti!

Dayanamıyorum! Bu olanlara katlanamıyorum.

"Benden ne istiyorsun?!" diye son gücümle boğazım yırtılırcasına bağırdım. Beni canavara dönüştürüp bir başıma bırakıp gitmişti. Buradan gitmeliydim. Perişan halde ölü ceylanın yanından hızla uzaklaştım, uzun bir yürüyüşün ardındana sonunda çıkışı bulabilmiştim. Pas tutmuş eski demir kapıdan tam adım atacaktım ki nereye gideceğimi düşündüm. Bakışlarım kanlı ellerime gitti, hızla ellerimi koyu kot pantolonuma sürttüm. Ellerim temizlenmemişti ama en azından fazla göze batmıyordu.

Berbat bir haldeydim, üstüm başım batmış ve saçlarım birbirine karışmıştı. Kaç gündür ormanda olduğumu bilemiyordum. O herif beni bir başıma bırakıp gitmişti. Bir vampire güvenmek en büyük hataydı ve bedelini yaşamımla ödemek zorunda kalmıştım. Yaşayan bir ölüydüm ve bu yaşam sonsuza kadar sürecekti. Dudaklarım titremeye gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı. Tanrım, şimdi ne yapacaktım? Gidecek hiçbir yerim yoktu. Bana yardım edecek hiç kimsem yoktu. Tamamen yapayalnızdım.

Gözyaşlarımı silip toparlanmaya çalışarak bakışlarımı gökyüzüne çıkardım, tek tük yıldızlar gökyüzünde asılı duruyordu. Derin nefes aldım, güçlü olmak zorundaydım, kesinlikle bir çaresini bulurdum. Yavaş adımlarla yürümeye başladım. Araba seslerini duyabiliyordum. Tek istediğim kendimi kaybedip birine saldırmamak.

Kapşonumla kafamı örttüm ve yoluma devam ettim. Kalabalık yerlerden uzak durup tenha yerleri kullanıyordum. İnsanlardan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordum. O yavru ceylana yaptıklarımı insanlara yaparsam her şey biterdi. Polis şu an beni arıyor bile olabilir. Yetimhaneden izinsiz bir şekilde çıkıp uzun süredir yetimhanede yoktum. Yokluğumu fark ettikleri an polise haber vermiş olabilirler.

KARANLIK KÖŞK (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin