MAVİŞ 1 ve 2

-4-

Keyifli okumalar✨

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum❤️

***

"Buradan asla kurtulamayacağız."

"Burada öleceğiz."

"Cesedimizi bile bulamayacaklar."

"Böcekler yiyecek bizi."

"Iyy böcek mi?!" diye bağırarak ayağa fırladı İlayda.

Sabahtan beri başımın etini yiyorlardı. Hava kararmak üzereydi ve yarım saat aralıklarla hep silah sesi duyuyorduk.

Nereye geldik hiçbir fikrim yoktu.

"Her taraf ağaç." dedi Açelya. "Tabii ki böcek olacak."

"Ne oturuyorsunuz o zaman kalksanıza!"

"Sakin ol İlayda." dedim ve ayağa kalktım. Özge de hemen ayaklanıp koluma yapıştı. Açelya da diğer kolumu kaptığında İlayda çöküp bacaklarımı yakaladı.

"Kurtuluruz değil mi yenge?" dedi İlayda.

"Burada bizimkileri bekleyecektik hani?" dedi Açelya.

"Ya ben kocamı özledim!" dedi Özge.

Hepimiz kaşlarımızı çatıp ona baktığımızda omuz silkti.

"Tamam." dedim. "Sakin olun beni de geriyorsunuz! Hem Anıl bulur değil mi beni?"

Dudaklarımı büzüp kızlara baktığımda göz devirip benden uzaklaştılar.

"Bence Haluk bulacak bizi." dedi Açelya.

"Benim yakışıklı kocam bulur bizi." dedi Özge.

"Bence-" dediğinde ne kocası ne de sevgilisi olduğu aklına gelen İlayda surat asıp ayağını yere vurdu.

"Bence artık onları beklemek yerine biz yolu bulmaya çalışalım." Özge ilk defa mantıklı konuşmuştu. "Çünkü neredeyse iki-üç saat oldu! Hava kararmak üzere! Ve ben açım!"

Özge konuşur konuşmaz tekrar silah sesi geldiğinde yine hepsinde olduğu gibi bunda da çığlık atıp üzerime atladılar. Ve hepsinde olduğu gibi bunda da yere devrildik.

Hepsi tamam ama en altta benim kalmam çok acı..

Allah cezanızı veriyor valla hangi akla hizmet yarış yaparsınız ki?

Haklı olduğun için çeneni kapat iç ses. Sinirimi bozuyorsun.

Sinirimi biziyirsin.

"Tamam." dedim. "Silah sesinin tersi yönüne doğru ilerleyelim. Yeter ki kalkın üstümden!"

***

Ağaçların arasından gide gide kollarımda dal çizikleri oluşmuştu. Açelya surat asarak ilerliyordu, Özge neredeyse ağlayacaktı, İlayda böceklere basmamak için zıplaya zıplaya gidiyordu. Bende bir-iki kere ağaca toslamıştım işte. Ve sanırım alnım kızarmıştı.

"Alnın kızarmış Hüma." dedi Özge.

"Hadi ya?" dedim.

Neredeyse bir saattir yürüyorduk ve sinirlenmeye başlıyordum.

Bu sefer silah sesi daha yakından gelince önümde yürüyen kızlar yine çığlık atıp bana doğru atılmıştı ama hemen arkama dönüp ağacın arkasına geçecektim ki yine kafamı tosladım.