Bu saçma olayın neden olduğunu hemen öğrenmem gerekti.Hızlıca dışarı çıktım.Ve dışarıda ilk gördüğüm kişiye sınıftan çıkan kaba çocuk nereye gitti diye sorduğumda bahçeye gittiğini söyledi.Hızlıca bahçeye gittim.Ve işte orada bankta oturuyordu.Ve sinirlice etrafı izliyordu.Tam yanına gidecekken beni revirdeki o yardım eden kız durdurup:
-"Yerinde olsam şuan konuşmazdım..."dedi.Bende cevap olarak:
-"Umurumda bile değil bu saçma nedeni öğrenmeliyim!"dedim.
Tam gidecekken beni görüp gitmiş olmalı ki kaybolmuştu.Kıza dönüp:
-"Senin adın ne?"
Kız baktı ve "Melek" dedi.Bende "o yüzden bu beni uyarmalar sen benim yardımcı meleğim misin?" Sırttı ve bana:
-"Ne kadar kötü espri olsa da güleceğim."dedi.
Ve tekrar zil çaldı.Sınıfa baktım ama hala o yoktu.Ayağına bastımda çok mu acıdı ki?Off çıldırmak üzereydim.Ders bitti ve o ders hiç gelmedi.Melek'in yanına gidip:
-"Onun adı ne?"diye sordum.
Melek kimin diye cevap verdi ve ona biraz ciddice "Kimin olabilir sence?" dedim ve bana:
-"Hop!Sakin efsane kız...adı Korkut."dedi.
Korkut mu?Ne saçma...ama farklı...adı icabı mı bu korkunç hareketleri acaba?Neyse hele bi şu ayak meselesini konuşalım onu o zaman sorarım.
Zil çaldı ve son derse girdik.Gene yoktu.Ders boyunca uyudum.Uyandığımda Melek yanımdaydı ve "Hocaya zor savundum seni kafası dikişli hocam bırakın uyusun falan diye geçiştirdim.Hadi gene iyisin."dedi.Teşekkür ettim.Ve hiç geldi mi diye sordum.Hayır şeklinde dudaklarını sıkıp kafasını salladı.Sonra okul çıkışı ayrıldık ve eve gittim.Eve girmeden önce kapıdan bağırma sesleri duydum.Annem ve babam kavga ediyor olmalıydı.Biraz dinledim.Babam anneme ondan nefret ettiğini ondan artık sıkıldığını ve nefret ettiğini söylüyordu.Annemse evi terk edeceğini söylüyordu.Ve o an hiç duymak istemediğim şeyi duydum.Babam "Lanet olsun senden boşanmak istiyorum."dedi.Ve o an zile basmam gerektiğini düşünerek hızlıca zile bastım ve hiç bir şey bilmiyormuş gibi davranma pozisyonuna girdim.Kapıyı babam açtı:
-"Tatlım hoş geldin ilk günün nasıl geçti?" diye sarıldı.Sanki az önce o kavga etmemişti.Bende çaktırmadan:
-"Fena sayılmaz..." derken babam kafamdaki dikişi gördü ve:
-"Hey!Bu kafandaki ney, kim, sana ne yaptı?Hemen hastaneye gidiyoruz.Arabaya geç!"dedi ve o anda annem hızlıca gelip ağlamaya başlayarak:
-"Efsun!Bizi neden aramadın ve tüm gün boyunca bu kafayla mı gezdin?"dedi.
-"Heyy!Sakin olun ufak bir kaza sonucu kafam dolaba çarptı ve revirde gereken pansumanlar yapıldı.Merak etmeyin beni..."dedim.Babam bana "Nasıl merak etmeyiz umuyorum okuldan anneni aramışlardır ama gene çok meşgul olduğundan ulaşamamıştırlar!"dedi sinirlice.
(Annem bir iş yerinde müdür yardımcılığı yapıyordu.O yüzden çok yoğun olduğu için evde onu çok az görürdük ve telefonlara da genelde sekreteri bakardı toplantıda olduğundan dolayı...)
Ve annem hıçkırarak ağlarken cevap verdi:
-"Sürekli bana hata bulmayı kes!Bugün kimse beni aramadı!"dedi.
Ve babam şuan sırası değil diye geçiştirdi.Ben ne yapacağımı bilmiyordum ama aslında şuan onlarla her şeyi konuşmak istiyordum.Kendimi biranda tutamayıp ağlamaya başladım.Annem hemen:
-"Noldu tatlım yoksa kafan mı acıyor?"dedi.Ailenin tek çocuğu olduğumdan fazla bu durumlarda küçüklüğümden beri çok abartırlardı zaten...2 dakika bekledim.O arada tam cevap verirken babam:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇINILMAZ AŞK
Teen FictionUtanmak bir kıza yakışmazda kime yakışır?Bir kızın utanması onu farklı ve özel göstermez mi? Efsun, oldukça utangaç bir lise öğrencisi.Zayıf ve fazla kırılgan.Ailesindeki gizemli davayı bilmeyip acısını çeken masum bir kız. Korkut, sevgisinden ilikl...