1.BÖLÜM

1.2K 33 6
                                    


  Bu sabah huzurla bir şekilde uyandım. Dün çok güzel bir rüya gördüm. Gerçekleşmeyen bir rüya görmüştüm. Rüyamda yürüyordum ayaklarımı hissediyordum ama adı üstünde rüya. Benim yaşadığım umudum bir rüya, hayal ve gerçek olmayan bir bir dilek.

  Yatağımdan doğrulanıp üzerimdeki olan yorganı çektim ve elimi hissetmeyen ayaklarıma dokundum. Ama her zaman ki olduğu gibi yine hissetmedim. Sanki üzerime bir karabasan gibi çöktü. Yaşıtlarım yürüyüp koşarken ben ise yatağımın yanındaki tekerlekli sandalyeye mahkum oldum.

Eve hapsolmuşum gibi. Bu benim kaderim. Alın yazıma yazılan kaderim. Hiç sevmeyeceğim ve sevilmeyeceğim kaderim bu.
Allah' ın bir bildiği var ki bana bu hayatı verdi. İsyan gibi olmasın ama ben şu an hayatımdan memnunum. Çünkü içimdeki umut hâlâ bitmeden ilerde zamanlarda yürüyeceğime inanıyorum. Kapımın tıkandığını  duyduğumda hemen kendimi toparladım ve konuşmaya başladım.

"Gir."dedim. Kapım açıldığında içeriye konağımızın emektarı olan Hafize anne ve onun ardından annem girdi. Annem yanıma gelerek başıma bir öpücük koydu ve konuşmaya başladı.

"İra' m. Birtanem günaydın. İyi uyudun mu?" Anneme gülümseyerek konuştum.
"Günaydın canım annem. Evet dün çok iyi uyudum."dedim. Daha sonra Hafize anneye döndüm ve ona da aynı şeyi söyledim.

"Sana da günaydın Sultanım."dedim. Bana içtenlikle gülümseyerek cevap verdi.
"Senin de sabahın şerefli olsun."dedi. Annem dolabımdan mavi bir elbise çıkarıp bana doğru gelmeye başladı. Elindeki mavi elbiseye bakıp tekrar bana dönüpve konuştu.

"Yavrum. Bu elbise sana çok yakışacak. Hem masmavi gözlerini ortaya çıkartıyor. Biliyorsun baban senin o masmavi gözlerini çok seviyor."dedi. Kıkırdayarak anneme baktım. Evet biliyorum, babam benim mavi gözlerimi çok seviyordu. Çünkü gözlerim rengini annemden almışım. Turuncu saçlarımda anneannemeden almıştım. Çünkü annem Mardin' li değil. Annem asıl Hatay' lıydı. Annem Hatay' dan, Mardin' e gezmek için gelmiş ve Mardin' in taşlı yollarında fotoğraf çekerken babamı görmüş ve ilk görüşte âşık olmuşlar. Annem bunu bana her zaman anlatırdı. Gerçekten annemin ve babamın gözlerinin içine her baktığımda hâlâ biribirlerine nasıl ilk gün tanıştıkları gibi biribirlerine âşıklar. Bende annem gibi ilk görüşte aşık olabilirmiyim doğrusu hiçkimse sakat bir kızı kabul etmez. Annem ve Hafize teyze üzerimi giydirip sonra beni tekerlekli sandalyeye oturtup odamı toparlamaya başladılar. Odamın kapısı birden açıldı. İrkilerek arkama baktım Hafize teyzeye bazen anne derim bazen de teyze... Hafize teyzenin yeğeni olan Sahra abla gelmişti ama yüzündeki endişe ve hüzün vardı. Annem ona sakin bur şekilde kızarak konuştu.

"Ayy! Sahra ödümüzü kopardın. Niye böyle odaya girdin ki
kızım."dedi. Hafize teyze ise
"Ah! Sahra ah! N'oldu kızım ki niye böyle daldın. Bir şey mi oldu."dedi. Bende tekerlekli sandalyeyi döndürüp Sahra' ya biraz yaklaştım. Çünkü Sahra abla hâlâ konuşmadı bize bakmak yerine başını önüne eğip duruyordu. Belki özel bir şey vardır, benimle konuşmak istiyordur sonra annemi ve Hafize teyzeyi görünce de utanmıştır ya da annemden ve halasından utanıyordur en iyisi olaya dahil olmak. Gülümseyerek konuştum.
"Bir sorun mu var Sahra abla! Çünkü odaya bir daldın ki haliyle bizde korktuk ve neden endişelisin?"dedim. Çünkü yüzünde çok endişelendiği beli oluyordu. Nedense bize verilebileceği haberi hiç iyi bir haber olmadığı kesin. Elimi kalbimin üzerine götürüp ve okşamaya başladım. Sanki birileri kalbimin üzerine sıcak su dökmüşler gibi hissediyordum.
"Şe... Şey Hanımağam."deyip sustu. Biz onun bu endişe hallerine bir anlam veremedik. Tam ağzımı açıp konuşacaktım ama annem benden önce davrandı.
"Ne olduğunu anlatacak mısın Sahra. Bizi ilkali merakta mı bırakacaksın." dedi sinirli bir şekilde. Bunu bilmeliydim kötü bir şey olacağı. Çünkü içimde sıkıntı bir his vardı. Allah' ım sen sevdiklerimi koru. Sahra abla ilk  içeriye girince çok endişeli gözüküyordu. Şimdi annemle birlikte Sahra ablanın konuşmasını bekliyoruz. Çünkü Sahra abla bir türlü konuşmuyordu. Ben başımı tam önüme eğicekken titreyen sesiyle konuşmaya başladı.
"Hanımım Berçin-"
"Ne! Berçin mi?"dedim sözünü keserek. Ona ne oldu ki.
"Sahra abla ne oldu Allah aşkına söyle. O iyi mi?"dedim ağlamaklı sesimle. Allah' ım o iyi olsun. Sahra abla birden ağlamaya başladı.
"Kızım. O intihar etmiş." dedi içindeki zehiri döktü yüreğime. Ben şokla Sahra ablaya bakıyordum. Ilk kendine gelen annem oldu. Hemen Sahra ablanın yanına gidip:
"Bu ne demek Sahra senin dediğin kulağın duyuyor mu? Ne demek intihar etmiş Berçin kızım." dedi. Gözümden bir yaş düştü sonra da diğer gözümden. En sonunda da ağlamaya başladım. Elimi ağzıma götürüp hıçkıraklarımı yuttum.
"Bende yeni öğrendim Hanımım. Az önce Ayşe arayıp söyledi." diye konuştu. Titreyen sesimle konuşmaya başladım.
"Peki durumu nasıl. Şimdi nerde abla. Lütfen söyle o iyi mi?" dedim ve ağzımdan kaçan hıçkırakla.
"Bilmiyorum kızım. Ayşe fazla detay vermedi bana." dedi. Içimde kötü bir his vardı yine. Allah' ım onu bana bağışla. Daha fazla burada durmam yanına gitmem gerek. Hemen anneme dönüp konuştum.
"Anne lütfen hemen hastaneye gidelim. Onu sağlıklı bir şekilde görmeden içim asla rahat olmayacak." dedim hızlıca. Annem bana bakıp konuştu.
"Tamam kuzum. Sahra sen İra' yı hazırla hemen, bende gidip babanı arayıp orada buluşuruz." deyip odamdan çıkıp Yasemin ablayı çağırdı.
"Yasemin hemen Salih' e söyle arabayı hazırlasın." dediğini duydum. Sahra abla yanıma gelip önümde diz çöküp. Kucağımdaki titreyen elimi alıp ellerinin arasına alıp konuştu.
"Kuzum o iyi olacak. Sen üzülme tamam mı haydi seni hazırlayalım olur mu?" dedi. Buna cevap vermedim zaten o da anladığı için, ayağa kalkıp giysi dolabıma doğru ilerledi. Evet o iyi olacak o çok güçlü biri. Benim kan kardeşim o. Yaralı ruhum benim o. Ben bunları düşünürken Sahra abla da dolabımdan mavi uzun elbisemi çıkartıp yanıma gelip. Banyoya götürüp elbisemi giydirip. Tekelekli sandalyemi tutup dışarı çıkarttı. Odadan çıkarıp kapının önünde bizi bekleyen konağın kahyası olan Asaf amcadı. Hızlı adımlarla yanımıza gelip beni kucağına alıp arabaya doğru ilerledi. Annem arabanın kapısını açıp Asaf amcada beni annemin yanına oturtup kapıyı kapattı sonrada tekelekli sandalyemide bagaja koyup. Arabaya geçip sürmeye başladı. Endişe bakışımyla anneme bakıp konuştum.
"Anne, babamla konuştun mu? Berçin' den haber var mı?" dedim. Annem dua ediyordu. Bende duasını bitirmesini bekliyordum. Acaba bu nasıl pldu niye intihar etsin ki. Teyzesi mi bir şey dedi. Off! Aklım almıyor. Allah' ım sen onu koru.
"Evet kızım. Babanla konuştum o bizden önce varar oraya." diyen anneme döndüm. Tam durumunu soracakken annem konuşmaya devam etti. Elimi tutup konuştu.
"Kuzum merak etme durumu çok iyi şu an. Sadece fazla kan kaybetmiş o kadar. Şimdi yanına gideceğiz ve olayı öğreneceğiz." dedi destek vererek elimi sıktı. Evet anne oraya gidince ancak içim rahat olur." dedim.

-Herkese merhaba sevgili okurlarım. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Yeni bölümde görüşmek üzere.-

//////////////////////////////////////////////////////

Sevgili okurlarım bana ulaşmak için:
Twitter:❧❧zeynep❧❧
(zynp_jaehyun)

Instagram: zeynepmutlu27  (kişisel hesabım)

Instagram: zynpwattdunyasi (wattpad)
Pinterest: zynpezrahappy
(peachgirl)

Telegram: Rüya Kapanı
(zmtownwattr)

𝐘Ü𝐑𝐄Ğİ𝐌İ𝐍 𝐒𝐄𝐒İHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin