17.Bölüm

212 22 1
                                    

Draco: Prensesim hadi uyan.

Sophia: Günaydın Draco.

Draco: Günaydın güzelim.

Sophia: Şey Draco bana güzelim demezsen sevinirim.

Draco: Neden? Sen benim sevgilimsin niye demiyim.

Sophia: Küçükken bir arkadaşım vardı o geliyor aklıma. Hatta sana bakınca bile onu hatırlıyorum.

Draco: Aynısı bana da oluyor biliyo musun. Keşke onu hâlâ görseydim. Beni terkedip gitti ama hiçbirşey demeden öylece gitti.

Sophia: Belki de öyle gerekmiştir?

Draco: Ona aşıktım! Hemde deliler gibi. Bana söylemesi lazımdı anlıyo musun bana söylemeliydi!

Birden Draco ağlamaya başladı. Yıkılmış gibiydi onu böyle görmeye dayanamıyordum.

Sophia: Draco sakin ol lütfen-

Draco: Çok özlüyorum onu! Nefes bile alamıyorum onsuz. Tam unuttum derken sen geldin. Ona o kadar çok benziyorsun ki sana her baktığımda, her dokunduğumda onu görüyorum!

Sophia: N-ne! Draco? Lütfen düşündüğüm şeyi deme bana...

Draco: Tamam demem!

Bu kadarı fazlaydı. Ben ona benzediğim için mi beni sevmişti? Aslında beni değil onu seviyordu hâlâ...gerçi bende farksız değildim ama olsun. En azından onu bu şekilde kırmamıştım.

Draco: Özür dilerim sophia ama ben hâlâ ona aşığım ve bu sonsuza dek öyle devam edicek...

Birşey diyemedim ve ağlayarak odayı terkettim. Kızlar tuvaletine gittim. Birden Harry girdi içeri.

Sophia: Harry lütfen git şuan sırası değil.

Harry: Ne oldu Sophia? İyi görünmüyorsun.

Sophia: Birşey olmadı. Lütfen daha sonra konuşalım şuan iyi hissetmiyorum kendimi.

Harry: Tamam konuşmasanda olur gel hadi ormana gidelim biraz hava al belki anlatırsın.

Sophia: Tamam teşekkür ederim Harry.

Harryle yasak ormana gittik. Birden beni bayılttı. Gözümü açtığımda siyah dekorlu bi odadaydım.

Sophia: Nerdeyim ben!?

Voldemort: Evine hoşgeldin güzel kızım.

Sophia: Ne kızımı ya ne saçmalıyorsun? Ne istiyorsun benden!

Lucius: Dracoyu getirdim efendim!

Voldemort: Hoşgeldin Malfoy.

Sophia: Draco!? Ne işin var burada.

Voldemort:*gülerek* Draco mu?

Draco: Bırakın onu!

Lucius: Kapa çeneni Draco!

Voldemort: Aç bakalım kolunu güzel kızım.

Sophia: Bana kızım demeyi kes! Ben senin kızın değilim.

Voldemort: Bu kadar emin olma birtanem.

Sophia: Ne saçmalıyorsun!?

Voldemort: Senin baban benim Victoria!

Sophia:N-ne!?

Draco:Victoria mı!?

Dracoyla göz göze geldik. Heryer dönüyordu sanki bir anlığına. Etraftaki herşey yok oldu sanki. Sadece o ve ben vardık. Demek ki oydu gerçekten oydu! Çocukluk aşkım karşımda duruyordu ve ben! Ben onu tanıyamamıştım. Bayılmışım galiba. Uyandığımda başımda Draco yani vardı.

Draco: İyi misin küçüğüm!?

Sophia:S-sen! Ben seni nasıl tanıyamadım. Lanet olsun çocukluk arkadaşımı tanıyamadım!

Çok şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım ve kolumda acıyordu. Niye bilmiyordum.

Draco: Sakin miniğim. Normal aradan 13 yıl geçti. Neden ismini değiştirdin?

Sophia: B-baban beni tehdit etti Draco! Senden uzak durmadığım da bana işkence yapıyordu. Buna dayanamadım çok özür dilerim seni bıraktığım için.

Draco: S-sen ciddi misin!? Bu kadar ileri gitmiş olamaz...

Sophia: Draco kolum çok acıyor! Ne yaptı koluma!?

Draco: Bak güzelim sakin ol tamam mı? Lütfen benim için bitanem.

Kolumu açtığımda ölüm yiyen dövmesini gördüm. Bu da neydi şimdi!?

Sophia: Bunun kolumda ne işi var!!!

Draco: Sophia sakin ol! Bende de var aynısı.

Draconun kolundaki dövmeyi görünce şok geçirdim. Yatakta geri geri gidip bacaklarımı karnıma kaçar çektim.

Sophia: S-sende mi!?

Draco: Bitanem lütfen böyle yapma. Bunu sana söyleyemezdim benden nefret ederdin.

Sophia: U-uzak dur benden! Buraya gelmemde yardım ettin değil mi!? Sırf küçükken seni bırakıp gittim diye sende şimdi benden intikam alacaksın!

Draco: Bunu asla yapmayacağım! Hem isteyerek gitmemişsin ki. Bak bana da zorla yaptılar bunu. Ben böyle birşey istemezdim ki.

Sophia: Ben seni hiçbir zaman bırakmak istemedim Draco! Aşıktım ben sana ama sen bunu hiçbir zaman görmedin! Sen beni hep arkadaş olarak gördün. Baban senden uzak durayım diye bana hep işkence etti ama ben sırf seni 5 dakika bile olsa görebilmek için buna katlandım!

Draco: B-bunu bilmiyordum özür dilerim. Kaçma benden lütfen seni çok seviyorum ben.

Sophia: Uzak dur benden! Hiç mi aklına gelmedim ha!? Hiç mi aramak aklına gelmedi!

Draco: Seni heryerde aradım ama bulamadım! En sonunda da vazgeçtim. Bende sana aşıktım. Sen diğer çocuklarla oynarken seni hep kıskanıyordum sonra sen gidince de onları dövüyordum! Sana sırılsıklam aşıktım ben ama sen bunu göremedin!

Sophia: Neden böyle oldu Draco...

Draco: Bilmiyorum güzelim. Tek bildiğim şey hâlâ sana sırılsıklam aşık olduğum. Hiç unutmadım seni hep birgün geri döneceğine inandım. Bende kazağın kalmış her gece onu koklayarak uyuyodum ben. Sonra sen geldin sen yanımda uyurken farkında değildin ama ben senin saçlarını okşayıp öpüyordum, kokunu içime çekiyordum.

Sophia: Draco...

Draco: Biri geliyor sessiz ol!

Bellatrix: Victoria uyandı mı Draco? Ah uyanmış!

Birden gelip bana sarıldığında şok oldum.

Sophia: P-pardon hanımefendi kimsiniz!?

Bellatrix: Ben senin annenim güzel kızım birtanem benim seni çok özledim!

Ona sarıldığımda gerçek annem olduğunu anladım. Hani derler ya anne kokusunu unutmazsınız diye. Doğruymuş...


Hayaller Ve Gerçekler ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin