2. bölüm (mucize)

27 4 3
                                    

Direkt konuya dalsam garip olurdu herhalde. "Sen kimsin?" Yazsam. Oha Gece adam diyecek ki 'hayırdır noluyoruz?'
E haklı tabii. Ne desem ki? Nasıl girsem? Neden bu kadar çekiniyordum ki? Bana ne yani kimse kim... elalem beni ilgilendirmez, yazmayacağım.

~~~ 2 dakika sonra...
Off yazacağım valla çok merak ettim.
Ama ben bir kızım sonuçta. Yanlış anlaşılmak istemem, onun bana yazmasını sağlamalıyım. Heh buldum! Kızlardan birine söyleyeyim, onlar da çocuğa söylesinler, o da bana yazsın. Süper fikir Gece, tebrikler. Hangisine sorsam? En yavşak olanına sorayım bari diye düşünerek Yağmur diye bir kıza yazdım.

"Yağmur, acaba bu çocuk kim tanıyor musun?" Diye çocuğun sayfasını gönderdim. Anında görüp yazmaya başladı.
"Yağmur; Ay evet! O benim birtanem, o benim canım kankam."
Iyy bu ne laubalilik. Sevgili gibiler çok mıç mıç. Neyse...
"Peki benimle de kanka olabilir mi? Söyler misin bana yazsın, ben yazarsam yanlış anlar."
Kurulabilecek en doğru cümleyi kurduğumu düşünüyordum. Cevap gecikmedi.
"Yağmur; Neden ki?" Of çarpcam bir tane ağzına ya. Sana ne kızım?(!)
"Canım öyle istedi." Deyip uzatmadan bitirdim. Artık sayfamda duruyordu ve hemen yazıyordu.
"Yağmur; ama o seni sevmez, ters davranır. Yazmaz." Hah hadi ordan. Onca kızla anlaşan benimle mı anlaşamayacaktı? Bence bu sürtük kıskanıyordu.
"İyi peki o zaman ben yazarım." Dedim ve sayfasından çıktım.
Yazıları üstten geliyordu ama ben sayfasına girmiyordum. "Ne? Ciddi misin sen?" Gibi şeyler...
Ne yani yazamayacağımı falan mı düşünmüştü. Yazmak istedim, en azından şansımı denerim. Profilinden mesaj kısmına girip derin bir nefes aldım. Hadi be öylesine bir mesaj sadece Gece... samimi bir şekilde ve arkadaşça yaklaşırsam yanlış anlaşılmayacağımı düşündüm ve direkt, "Selammm kanka naber?"
Oha Gece naptım sen?(!) Öyle girilir mi? Hiç tanımadığın çocuk! Mal mısın Gece?(!)
Ve görüldü...
Ananı satayım, görüldü oldu lan gördü mesajımı. İnşallah terslemez inşallah. Ne yani ne yazmalıydım kii?
Yazıyor... Oha oha kalbim durcak lan yazıyor!
Ve yazdı.
Tanımadığım; Görüldü atmak gibi bir şerefsizlik yapacaktım ama kıyamadım sana. İyidir senden naber kanka?"
Oha oha oha oldu lan oldu valla. Şu anda hayatım boyunca lafta bile olsa biri bana kıyamadı. Lafta bile olsa bu beni mutlu etmeye yetmişti. Keşke herkes bu kadar ufak şeylere bile önem gösterse...
Çocuğu bekletmeden yazdım.
"Teşekkür ederim, bende iyi işte ne olsun. Hayat..."
"A şey bir de herkes Fatih diyor ama adın ne?" Diye sordum. İki mesaj atmıştım. Yaklaşık iki dakika kadar sonra görüldü olmuştu ve hemen yazmaya başlamıştı.
"Buğra; Fatih benim kullanıcı adım, adım Buğra. Seninki?"
Aaa demek Buğra. Ne güzel isim. Lan benimkini sordu ben mal mal düşünüyorum. Mal Gece.
"Benimki de Gece. Memnun oldum." Yazıp telefonu adeta fırlattım. Kalbim hızlanmıştı. Sakin Gece, aptal Gece.
"Buğra; Memnun oldum bende." Telefon ekranı aydınlanınca hemen elime aldım. O da memnun olmuş. Ne güzel. Ve tekrar yazıyor... Oha oha tekrar mı? Oğlum bu benim kalbime biraz fazla. Yavaş gel.
"Buğra; Ee ne yapıyorsun?" Ne yaptığıma baktım. Mal mal duruyordum, içerden gülüşme sesleri geliyordu. Sahi doğum günümdü bugün.
"Hiç. Doğum günüm bugün, herkes içerde pastamı yiyor ve ben seninle mesajlaşıyorum. Sen ne yapıyorsun?" Öyleydi. İyi gelmişti ama.
"Buğra; öyle mi? İyi ki doğdun o zaman, iyi ki varsın." Bugün daha mutlu olamazdım herhalde. Ulan o kadar hazırlık yaptılar da bir kişi gelip bana 'iyi ki doğdun, iyi ki varsın' demedi.
Gecikmeden yeni bir mesaj daha atmıştı.
"Buğra; Ben de işte babamın yanındayım, çalışıyorum."
"Kolay gelsin."
~~~
Ve o gece sabah olmamıştı. O gece benim güneşim doğmuştu sanki. Ben hiç tanımadığım, yüzünü görmediğim bir adamı mı seviyordum yani?
Buna ne deniyordu? Henüz adını bilmiyordum, aşk mıydı? Yok artık ben mi? Lan yarın öleceğim düşündüğüme bak.
Saate baktım. Üçü geçiyordu. Biz mesajlaşıyorduk. Yatağıma girmiş, onunla mesajlaşıyordum. Çok iyi geliyordu bana. Öyle sade, öyle zarif konuşuyordu ki incitmemeye çalışarak...
Kendimi ilk defa birisinin gözünde değer ifade ettiğimi düşünüyordum. Belki de kendimi kandırıyordum ama ne güzel kandırılmaktı bu adam. Ne güzel kandırıyordun beni.
İpim kopmuştu, kendimi ona bırakmıştım. Hayatımı anlatmıştım. Üzüldüğünü ben hissetmiştim.
Sonra sesler duymaya başladım. Oysaki çok mutluydum neler oluyordu?
Baş ucumdan fısıldama sesleri geliyordu. Bir kadın sesi olduğu belliydi ama ne dediğini anlayamıyordum. Korkuyordum.
Ona söyledim ve yorganın altına girdim. Lambayı açamazdım, aynı odada aileden bir başkası daha kalıyordu. Ne oldu diye sorarsa ne diyecektim? En iyisi korkudan yatağa sinmekti.
Ama o bana inandı. Buğra bana yardımcı oldu, beni sakinleştirdi. Sessizce ağlıyordum. Ama korkudan değil, mutluluktan. Benim için endişelenmişti ve beni sakinleştirmişti. Bu çocuk bana iyi geliyordu. Bir anda sesler kesildi.

~~~
Saat sabaha karşı beş olmuştu. O bana karşı böyle şeyler beslemiyordu belki ama ben onun ve benim hakkımda çok değişik hayaller kuruyordum. Geleceğimi yönetse ne güzel olurdu. Sevseydi beni...
Annemin yerine geçseydi...
Olmaz mıydı?
Sevebilir miydi benim gibi birini?
Söylesem kızar mıydı? Benim gibi sorunlu bir kızı sevebilir miydi?
Off salak mısın Gece?(!) O kadar güzel kız var, o kadar iyi kız var. Neden sen olasın ki?
Ben mi söylemeliydim? Söylemeliydim.
"Buğra ben sana bi-
Tam ben bunu yazıyorken onun yazdığı yazı yüzünden durmuş ve yazdıklarımı silmiştim...

"Buğra; Gece, kankamsın. Arkadaşız tamam. Ama benim bir şeyler söylemem gerek. Belki bundan sonra benimle konuşmazsın ama saklamanın faydası yok."

Ne? Neydi? Ne olmuştu ki? Ne diyecekti, bastır kızım Gece. Yaz anasını satayım. Ölümlü dünya ne olcak?
"Buğra ben seni seviyorum."
"Buğra; Gece, ben senin hayatını biraz da olsun güzelleştirmek için hayatına girmek istiyorum. İzin verir misin?"

Gerçek Bir Mucize (Gerçek bir hayat hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin