Bölüm şarkısınız ;) "teoman - bana öyle bakma"
Sanki bir filmin ortasındayız ve duraksatılmışız gibi öylece duruyorduk. Ben ne yapmıştım öyle BEN bir karıncaya bile zarar vermeyen cemre can borcu için sinir olduğu adamın hayatını kurtarmıştı. Ben. Ben ben. Büyük bir demirle adamı vurmuştum. Şu an hiçbir şey düşünemiyorum. Gözlerimi büyük bir şaşkınlıkla açtım ve öylece yere yıktığım adama bakıyordum.
Rüzgar yavaşca yanıma geldi. Sımsıkı tuttuğum demirden kurtarmaya çalışıyordu. "C-cemre hadi gitmemiz gerek lütfen birazdan polisler burada olur. Hadi güzelim bırak şu demiri artık " yavaşca ilk önce elimi tutan ellere sonra o ellerin sahibine baktım. Farkında olmadan tuttuğum sımsıkı demiri yavaşca bıraktım. Rüzgar demiri alıp duvarın arkasındaki bahçeye fırlattı.
Elimden tutup "hadi bu olanları daha sonra konuşucağız " konuşamıyordum. Yapacak bişey olmadığından bende elinden tutup koşmaya başladım. polislerin uzaktan sesleri gelmeye başlamıştı. Soğuk havaya aldırmadan koşabildiğimiz kadar koşuyorduk.
Bir an duraksadı. "Şu duvardan atlamamız gerek cemre geliyorlar çabuk " deyip belimden tutup duvardan atlattırdı. Sonra hemen oda çıkıp atladı. Tekrar elimden tutunca ' sen ne yaptığını sanıyon ' bakışı attım oda 'ya tamam ya oof ' bakışını atıp elimi bıraktı. Biraz önce o anki şokla belki elini tutup koşmuş olabilirim fakat kendime gelmeliyim. Lan. Ben ne yaptım. Bi adamı ben demirle kafasına ben.
Şu an sadece kendimi düşünmek zorundayım. Rüzgar karşımızdaki yıkılmak üzere boş olan gecekonduya baktı. "Hayır buraya girmem " dedim. bakışlarından anlayınca " artık kendine geldin sanırım. Cemre bak seni teleşlandırmak istemem ama biraz önce bi adamı demirle kafasına vurdun ve her an polisler bizi bulabilirler. Şimdi benimle ya bu eve girersin yada polis amcalarla takılırsın ha " deyip bi kaşını havaya kaldırdı.
"Oof tamam " dedim. Rüzgar gecekondunun kapısına bi tekmeyle kırdı. Hemen içeri girdik evin içi karanlıktı. perdeler olmadığından mahallenin lambalarından eşyalar belli oluyordu koltuklar yırtık ve eski televizyon yere düşmüş.bir şekilde duruyordu . Odanın içinden bi oda daha çıkıyor. Ortadada kırık ,küçük bir sehba vardı. Rüzgar ilerleyince onu arkasından takip ettim.
Küçük bir odanın içine girdik. Bir tane yatak vardı. Gerisi boştu. İkimizde yatağa oturduk. Sessizce oturuyorduk sonra sessizliği bozan rüzgar oldu. " beni neden kurtardın? " beklediğim soru geldi. " borçlu kalmayı sevmem " dedim kısaca. Bu diyişime mutluluktan uzak bir şekilde başını iki yana sallayarak güldü. " aynı şey değil " gene ne saçmalıyor " evet sonuçta ben seni arabadan değil bi katilden kurtardım ama sonuç olarak ben borcumu tamamladım sende borcunu aldın. "
Kelimelerin üstüne basa basa söyledim. " cemree " dedi sakince " aynı değil ben seni bi arabadan kurtardım. Sadece. Sen. Sen ise bi beni kurtaracağım diye o adamı " sustu. Ölemezdi değilmi ? Ölüm. Bu kelime beni dehşete sokan kelimeydi. "O adamı sadece bayıltmak istedim. Ben. Ben. " gözlerimi fark etmemişim. Hemen küçük bi damla aktı. " cemre kocaman demirle adam mı bayıltılır. " diyerek bana baktı. " ağlama baş belası ağlama
"Sanane ya ağlıcam git başımdan " çocuk gibi davranıyorum biliyorum ama umrumda değil. " sence şu an nereye gidebilirim. Cemre tamam ağla ama yapacak bir şey yok dua ette adama bir şey olmasın " Allah'ım ne olur birşey olmasın. " ee ne yapacağız bu daracık odada "
Bu adamla bi dakika geçiremiyorken bir gece nasıl geçerdi. " ımm bir tane yatağımız var burda uyuyalım " ona ufo görmüş masum köylü bakışı attım. "Ne ben sana çok meraklı değilim sabah olur olmaz gideriz " tabikide onunla bu çürümüş yatakta uyumayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY'IN GÖLGESİ
Teen FictionHayatınızın bir yalandan ibaret olduğunu öğrenseniz ne yapardınız? Cemre'nin abisinin gelmesiyle hayatinda ki bütün gerçekler değişti.Artık atılacağı macera dolu hayat onu bekliyor... Hepimiz aslında Ay' ın gölgesiyiz. Hepmizin bir sahte ışığı ve a...