AY'IN GÖLGESİ

BÖLÜM 13 " ACI "

Bölüm şarkınız; ) " onur koç - elini tutmasam "

BEN

KENDİ ELLERİMLE

RÜZGAR'I...

O iyrenç şeyi iki parmağının arasına alıp içine çekmişti. Titremesi geçmişti. Gözlerini kapayıp yattı ve gülümsedi. " işte huzur " dedi. Ben ise ellerimi dizimde birlestirmiş ve kafamı gömmüş bir şekilde ağlıyordum.

Aradan kaç saat geçti bilmiyorum kaç saattir bu şekilde oturuyorum bilmiyorum. Göz yaşlarım kurumuş başımı kaldırdığımda rüzgar yoktu. Sanırım gitmişti. Bende sinirle odama gittim sonra sıcak suda bir duş alıp yattım.

***

Sabah gözlerim şiş bir şekilde uyanmıştım. Kahvaltı yapmadan okula geldim. Okulun başında rüzgar'ı gördüm. Kaşının kenarında düz çizgi halinde yara vardı gözünün altı morarmış ve dudağının kenarıda yaraydı. Kim bilir kiminle Kavga etmişti. Yanına doğru yaklaştığımda yaslandığı duvardan kopup oda bana doğru yürümeye başladı.

Bir anda ne oldu anlamadan kolumdan tutup sürükledi. " konuşmamız lazım " dedi ne kadar kolumu çekmeye çalışsamda bırakmadı " bırak beni tamam konuşalım hayır konuşmam demedimki " hayvan ya konlumu nası tutuyor. "

peki sana benim arabaya binelim başka bi yerde konuşalım desem kabul edecekmisin? " en azından böyle kolumdan sürükleyecekse kendi rızam ile onunla geleyim daha iyiydi . " tamam " dedim üstüne basa basa.

Sonra yavaşça bıraktı. Ben kolumu elimle ovuştururken kaskatı olmuş çenesiyle bana bakıyordu. Bende ona bakınca elini yumruk yapmış bir anda duvara yumruk atmaya başladı. " ne yapıyorsun delirdinmi??!! " eli ve duvar kan olmuştu neyin siniriydi bu gene neye bu kadar delirmişti.

Kolundan tutup ona masumca baktım. Yüzünde anlayamadığım birçok ifade vardı. " ne oldu rüzgar " dedim sakin bir şekilde. Duvara sırtına yaslayıp yere çömeldi. Ellerini alnında birleştirdi. " dün... bana... sen... neden... n-neden yaptın neden " neyden bahsettiğini anlamıştım. " rüzgar tamam unutalım. Dünü unutalım. Bu kadar neye sinirlendin ? "

ellerini alnından kaldırıp hâla anlayamadım ifadesiz suratıyla bana baktı " senin yanında olmamalıydı. " ayağa kalkıp eliyle alnına vurmaya başladı. " sen vermemeliydin nasıl olur beni o halde görmemeliydin "

Neden buna bu kadar sinirlenmiştiki. Onu tanıyamıyorum bazen hangi olayda nasıl tepki vereceğini anlayamıyorum. " tamam ben unuttum dünü. Sende unut " deyip arkamı dönüp yürüdüm. peşimden gelmişti ama bir şey demedi.

İlk ders tarih dersi idi. Bu aralar dersi çok aksatıyordum hocayı dikkatlice dinlemeye koyuldum. Çok sinirli bir hocaydı. Sorduğu soruya cevap veremeyince resmen dövüyor diyebilirim. O sırada bir anda yanıma gelip soru sorunca mal gibi kaldım. Yanaklarım kızarmaya başladı bu soru sanırsam geçen hafta anlattığı konuydu fakat ben o sıra en arkada uyumakla meşguldum.

" bilmiyorum " dedim çekinerek sesim o kadar kısık çıktıki ben bile zor duydum. " ne dedin ? " dedi. Oof ! Daha sesli bir şekilde " bilmiyorum " dedim. Hoca kaşlarını çatıp yanıma geldi. " tabi bilmezsin geçen ders mışıl mışıl uyuyordun " artık nasıl bir havızası varsa bilemiyorum. Bişey diyemdim. " şimdi niye uyumuyorsun geçen ders hiç çekinmede- " diye hoca zırvalarken arkadan rüzgar'ın sesi yükseldi.

"Yeter! " diye bağırdı. Anlaşılan deliliği hala geçmemişti. Hoca benden ayrılıp rüzgar'ın yanına geldi. " ne dedin sen? " dedi sınıfı inleterek. " kulağınızda problemmi var hoca anlamadın mı? " hoca daha da çok kızmıştı. Bi kulaklarından alev fışkırmadığı kaldı. Sonra hoca elini kaldırıp tam vuracaktıki rüzgar durdurdu.