11

1.9K 145 453
                                    

Kahvaltı etmek için yurdun alt katına indim. Diğer kişiler uyanmamıştı. Kalkan kişiler de kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Onlarda kızlardan oluşuyordu. Uraraka, momo, tsuyu, Mina ... kız ekip buydu. Erkeklerden mineta oturmuş kızları izliyordu. Tövbest ...

Kızlara yardım etmekten zarar gelmez.
Onlara yardım girişimine başladım. Uraraka'nın bakışları dikkatimi çekmişti. Bana şüpheyle bakıyordu. Göz göze gelince bir şey soracak gibi oldu ama sustu. Dolaba yönelip portakal suyunu çıkardı.

"Artık söyle şunu. Sen de rahatla bende!" Dedim. Artık söylesin yoksa meraktan çatlayacağım.

Ağızını açıp yine bir şeyler söyleyecekti fakat susmayı tercih etti. Pekala. Meraktan çatlayan sen ol.

Kahvaltı masasına herkes gelmişti.

"Mineta ağzının suyunu sil, gözlerine sahip çık ve kahvaltıya odaklan." Sesin geldiği yöne baktım. Todoroki bunu söylemişti bunu. Hani şu melez.

Bakışlarım minetanın bakışı yere geldi. Yok artık mineta bu kadar olmaz.
Todoroki nin neden böyle çıkıştığını şimdi anlıyorum. Bence o momo dan hoşlanıyor. (Arkadaşlar kesinlikle todomomo shiplemiyorum. Çogu kişi todomomo shiplediği için yazdım. Yoksa todo hep yalnız kalıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?)

Kahvaltı bitiminde çıktım. Tek başıma idim. Ya da öyle zannediyordum. Arkama dönmeden konuştum. 

"Uraraka çık oradan!"

"Sen ... na-nasıl anladın? Arkana bile dönmemiştim."
"Her neyse neden beni izliyorsun gizlice?" Gizlice kısmına vurgu yapmıştım. Yaptığının   yanlış olduğunu biliyordu. Anladı ki yüzü kızardı başını yere eğdi.

"Sabahtan beri sende bir haller var. Bir şey söyleyeceksin vazgeçiyorsun. Ben seni anlamıyorum. Anlayamıyorum."

Başını eğdi ve bir şeyler mırıldandı.

"Uraraka anlamıyorum. Ne diyorsun? Duyamıyorum."

"Senin ... hayatında bir var mı?"

Duyduğum soruyla afallamıştım. Ne olur o düşündüğüm şey olmasın.

"N-neden soruyorsun?"

"Seni bir kızla gördüm ve bana çok tanındık geldi. Tam çıkaramadım yüzünü ..."

Toga olmalı. Yüzünü de kamptan hatırlıyor. Ama iyi ki kötü olduğunu çıkaramamış. Derin bir oh çektim.

"Hayır yok. Olmasını da pek istemem." Ona Ümit vermemeliyim değil mi?

"Ben ... g-gitmeliyim." Arkasını döndü ve koşarak uzaklaştı. Nomu saldırısı zamanı tam kararlaştırılmamıştı. Ya bu hafta olacak ya da gelecek hafta. Hadi bakalım.

Bir süre devam ettikten sonra içeriye geçtim. Nomuların başka eksiği var mı diye düşündüm.

---------------

Bir kaç gün geçti bu sürede toga ile hiç konuşmadım. Bir kere başka bir sokak görmüştüm. Ama yanımda UA 1-A vardı ve yanına gidememiştim. O da bana göz ucuyla baktı ve önüne  döndü. Yanıma gelmemek için kendini sıktığına yemin edebilirim.

Geçici lisans almıştık. o sınav anını düşünce ... pırrr ... Tüylerim ürperdi. Her yerde bize bağıran, hiçbir şey beğenmeyen kişiler mi? Yok ben almayayım.


TOMURA

Nomuların arasında geziyorduk

"Bu çocuk gerçekten işimize yarıyor." AFO (All for one) nın dediği şeyle ona döndüm. Deku'dan bahsediyordu. Nomularda çok işimize yaramıştı.

VİLLAİN DEKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin