VİLLAİN DEKU

13

Birkaç gün sonra iyileşmiştim ama hala yorgun ve bitkin hissediyordum. Hızlıca UA yurdundan çıktım ve  barın olduğu yere yürümey başladım. Bunu Tomura'ya sormam gerekiyor. Beni dövemeleri için bir şey yapmış olmam lazım.

'Hakimim ben masum bey.' moduna girdim.

Baka! Masum bey ne?

İç sesim de geldiğine göre tamam.

Doğrusunu söyleyeyim bari. 'Masumum ben hakim bey!'

Senin şu an sinirli olman gerekiyordu.

Yumuşattın beni. Sus ve sinirimi toplamamı bekle. İki dakika boyunca kendi kendimi sinirlendirdim. Sert adımlarla yola koyuldum.

....

Kapıyı çarparak açtım. Kapı çarparak nasıl açılır diye sormayın.

"TOMURA!"
"Deku?"
"Ş-şey... Beni neden dövdünüz."

Bu senin sinirli halin mi? Yapma! Süt dökmüş kedi gibisin. Utanma, Şey de ' Tomura beni az dövdünüz. Biraz daha dövün.

"Biraz dah... Dur ne!?" İç ses hepsi senin suçun.

Ben bir şey yapmadım.

Ellerini nasıl kaldırdın? Sen iç sessin. Senin elin bile yok!

Elimi kaldırdığımı nasıl gördün! BENİM ELİM YOQ!

Ben de onu diyorum. Senin elin yok nasıl kaldırdın?

Ben elimi kaldırmadım! Cidden tartıştığımız şey bu mu? Bir karşına bak!

Gözlerim karşıdakileri buldu."nE!" dedi dabi. Üstüme yürümeye başladı. Ellerimi öne doğru uzattım.
"Dabi? N-Ne yapıyorsun?"
"Dayak istemedin mi?"
"Sakin ol adamım. Şakasına demiştim." Dabi geri çekildi. Tomura'ya döndüm.

"Beni dövemnizdeki amaç ne Tomura." Şimdi farketmiştim Toga burada yoktu. Onun da bensiz canı sıkılıyor. Sanırım can sıkıntısı engellemek için dışarda adam dövüyor. Benden önce nasılsa şimdi de öyle...

"Büyük patronun planıydı."
"Ne? Beni dövmek için yurdu basmanıza ne gerek vardı. Çağırsaydınız gelirdim."

Sen ciddi misin? Resmen adama 'Beni dövme için uğraşmanıza gerek yoktu. Ben gelir dövdürürdüm kendimi.' dedin. Senin iç sesin olduğum için ağlıyorum.

Sen gerçekte yoksun biliyorsun değil mi?

Elbette varım. Yoksa... yok muyum...?

İyice şizofrene bağladık.

"Plan?"
"Dikkat dağıtmak amacıyla fazla kişi geldik. Bunu normal bir baskın zannedeceklerine şüphem yok. eğer seni dövmseydik çok dikkat çekecektin. Zaten, bir kız var demiştin adı neydi? utarak... neydi ya?"
"uraraka mı?"
"evet o kız senden şüpheleniyor. şüpheleri bir boyutu aşmış derecede. dikkat çekmemek için seni dövdük."

Ellerinize sağlık.

Sen sus!

"Sen ve oradakiler dövüşürken diğerleri All Might'ın odasına gitti. Şansımız o kadar kötü ki odasında değildi."
"Odasında olsa ne olacaktı?"
"Villainlerden biri görünmez oluyor ve diğer kişileri de görünmez yapabiliyordu. Bir diğer villain klon oluşturuyor, diğeri ise güç emiyordu." derin bir nefes aldı. Ardından devam etti.

"All might odasında olmayınca sonuç olarak planımızı yapamadık. Ama sonra aklımıza bir fikir geldi. Buna B planı dedik. Senin içine güç emici taşlardan birini koyduk."
"Ben etkileniyor muyum?" "elbette."
"Bu sabah ki bitkin halimi açıklıyor."
"Her neyse. Böylece hem öğretmenlerin hem de diğer öğrencilerin gücü emiliyordu."
"Benim de emiliyor. Ben ne olacağım?"
"Sorun yok. Sen onlardan biraz daha güçsüz düşeceksin ama onlarda güçsüz olacak. Bizim için bir avantaj."
"Planlarda ben yok muyum?"
"Sen planın en önemli işini yaptın. Ayrıca bizimle birlikte savaşamazsın. Anlaşılır."
"Ama..."
"Deku..."
"Yani ben nomu görevine de katılamayacğım?" soru sorar gibi söylemiştim.
" küçük bir fedakarlık."
"S-siz beni kullandınız. Bu görevde ne kadar olmak istediğimi biliyordun!"
"deku..."
"Deku deku. Yeter artık!" Arkamı döndüm ve kapıya doğru yürüdüm.