Üç ~ Platonik Sevenler¹

145 27 164
                                    

•■⚜■•
"Üç, platonik sevenler.
Hüzünlü şarkılar sever,
Hayatta kaybederler..."

111120'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

111120'

Bulanık olan görüşümü bir nebze olsun netleştirmek için gözlerimi kıstım. Tanrım, sanırım gözlerim bozulmuştu. Bütün kurallara uyuyordum, uyku zamanımı geçirmiyor, ödevlerimi yapıyor ve annemlerin belirlediği izin saatleri dışında telefonuma veya bilgisayarıma bakmıyordum.

Daha on dört yaşındaydım, cezalandırılıyor olamazdım, değil mi?

Oysa, özel kraliyet arabamızın siyah filmli camlarından doğru görebildiğim kadarı ile karşı kaldırımda dikilen, benden birkaç yaş büyük olan oğlan çocuğu buğulu olarak görüyor olmamsa bunu kanıtlıyordu. Tanrı kesinlikle beni lanetlemişti.

Kızıl saçları ve bembeyaz teni ile, daha onu net olarak göremiyor olsam dahi beni büyülemişti. Evet, tam olarak büyülemişti. Soförüm Albert, henüz arabayı durdurmuş ve bir sigara molası vermişti.

Acaba insem ve biraz daha yakından bakabilsem ona, gerçekleşmesi çok mu imkansız olurdu bu isteğimin?

Biraz daha inceledim onu, büyük ihtimalle lise iki veya lise üçüncü sınıftı. Elindeki aynı saçları gibi kıpkırmızı olan kaykayı tutuşunu sıkılaştırıp ayağını yere vurmaya başladı.

Birini bekliyor gibiydi.

O biri ben olmalıyım diyerek arabadan indim. Albert'a bir arkadaşımı gördüğümü ve hemen döneceğimi söyleyerek oradan uzaklaştım.

Sevgili Albert'ın gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum. Bu yüzden tuhaf kaçacak herhangi bir hareket yapmamaya çalıştım. Hmm, sanırım gayet 'doğal' davranıyordum.

Hayatımın her anında gözler benin üzerimde olmuştu. Her zaman sevilip sayılmıştım. Benden nefret edenler de vardı tabii ki. Şanıma, ailemin parasına, yaşadığım hayata özenir. Sahip olamayınca da çareyi benden nefret etmekte bulurlardı.

Komik.

Adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Kızıl saçlı çocuğun elindeki sigarayı görmem, onunla aramızda kalan son iki metrede anca fark edebilmiştim.

Gerçekten de gözlerim bozulmuştu.

"Selam!" dedim sesimin cırtlak çıkmamadına özen göstererek. Ben bir prensestim, her zaman mükemmel olmalıydım.

Kızıl çocuğun gözleri bir anlığına bana dönerken sonradan gözlerini geri çevirdi. Ardından kaşları hızla çatıldı ve tekrar bana dönerek elindeki kaykayı bırakıp, diğer elindeki sigarayı yere atıp izerine bastı. Hemen ardından önümde eğilerek reverans yaptı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

aşkı harcamanın dört yoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin