İlahi bakış açısı:
Genç kız için nöbet yeni bitiyordu. Ve gerçekten de yorulmuştu. Nöbet esnasında dört kere asistan doktor olarak ameliyata girmişti. Kalp Cerrahisi bölümü okuyordu. Ve mesleğini de çok seviyordu. Hayatta sevdiği sayılı şeylerdendi zaten. Dördüncü ameliyattan çıkmış ve üstünü değiştirmeye gidiyordu. Gece'den aynı mahalledeki gibi saygı görürdü hastanede de. Ve bu saygının yanında korkuda vardı. O yüzden genç kız soyunma odasına gidene kadar kimse ile göz göze gelmemişti. Üstünü değiştirip otobüse doğru yola çıktı. Otobüse binip mahallenin yolunu tuttu. Otobüsten inerken elindeki dosyaları düzeltiyordu. Ve allahtan kimse ile çarpışmamıştı.
..............................
Mahalleye yeni gelen 'Aslan Ailesi' de evlerine daha yeni taşıma işleri bitmişti. 'Aslan Ailesi' altı kişilik bir aileydiler. Evin hanımı Zehra, evin babası Osman idi. Kardeşlerden ise en büyüğü Serdar'dı. Sonra sırası ile Karan,Cemil ve en küçükleri ve tek kız olan Hare vardı. Serdar en neşelesi, Karan en ciddisi, Cemil kişiye göre değişkeni ve Hare'de normal bir genç kız idi. Ve mahhaleyi gerçekten de sevmişlerdi. Ev taşınırken Karan yoktu. Ve bu buz dağı olan kızı da merak etmişti. Bir kız ne kadar soğuk olabilirdiki. Tabi bunları düşünürken mahallenin parkında çimlerde oturuyorlardı tayfa ile. O sıra tayfa da olan ve genç kızla en iyi anlaşan Miraç gen kızı gördü, ve çağırmak için ona seslendi. Ne kadar genç kızın bundan nefret ettiğini bile bile. "Hey Güz gelsene yanımıza." Genç kız ikinçi adını duyunca gözlerini kapattı. Ve o eski hislerin geri gitmesini bekledi. O sırada herkes Gece'ye bakmış ve onu incelemeye başlamıştı. Asistan üniforması hafif dağılmış saçlar, ve elinde tuttuğu dosya yığını ile ne kadar diye düşündüler. Ama sonra kızın bakışlarını gördüler, ve kimsenin dillendirmeye korktuğu o soru akla geldi. Bu kız ne yaşamıştı da böyle buz olmuştu. Ama uzun sürmedi çünkü Gece gene ruksuz sesiyle konuşmaya başladı. "Miraç benim adım Güz değil, Gece! . Ve yanıma gel." Miraç hmen ayağa kalktı ve Gece'nin yanına gidip dosyaları aldı.
Genç kız da onunla gurubun ve yeni ailenin olduğu yere gidip hemen oturdu. Ve söze girdi. "Siz yeni ailesiniz galiba hoşgeldiniz.'Konuşması sadece bu kadardı. Tayfa çok yargılamadı ama Serdar, Karan, Cemil ve Hare yargılamıştılar. Tabi uzatmadılar ve sohbete devam ettiler. Aradan yaklaşık bir saat geçti ve tayfanın aşığı olan Aslı söze girdi." Ben aşık oldum!!" Buna herkes sevinirken sadece Gece tepkisiz kaldı. Ve bu durum Hare'nin dikkatini çekti. Ve sormaması gereken bir soruyu sordu. "Gece sen niye sevinmedim. Tabi sen aşkı nerden bileceksin ki bendeki de soru." Tayfa huzursuz olmuştu. Ama Gece oldukça sakin bir şekilde cevap verdi. "Ben aşkı biliyorum Hare. Ama aşk sandığın gibi güzel bir duygu değil. Hele ki aşık olduğun kişiyi bir daha göremeyeceğini bilmek kadar acı birşey yok. Aslı tayfanın aşığı her önüne gelene aşık olabilir. O yüzden ciddiye almadım. Bir aşkın acı bir şekilde bittiğinde, ya bedenini gömersin ya da ruhunu. Eğer söz vermiş olmasaydım bedenimi gömerdim. Ama ben ruhumu gömmeyi seçtim.
Sevdiğim adamla birlikte ruhumu da gömdüm. Ben Hare aşkı iliklerime kadar yaşadım. Hem de öyle böyle değil. Şimdi çal şürdan bir kapıyı ve deki Güz ve Aras masalını anlatır mısınız. Ve ondan sonra kapıma gel ben sana aşkın ne demek olduğunu bizzat anlatırım. "dedi ve dosyalarla kalktı, eve gitti. Ardında ise gözü yaşlı bir tayfa ve birşey anlamayan" Aslan Ailesi"bıraktı...............................
Hare daha çok meraklanmıştı ve tayfaya sordu. Ama bu sefer Miraç cevapladı."Güz ve Aras çok güzel bir mazidir. Gece yani Güz mahalleye 18.taşındı. O zaman da böyle soğuktu ama arada gülerdi de. Aras'da Güz gibiydi, yani o da yetimdi. Güz tayfa bir tek ben ve Aras ile konuşur ve bilen gülerdi. Bir süre sonra bunlar bir birine aşık oldular. Tabi o zmn Güz 19 Aras ise 21 yaşında. İşte biz aramızda söz filan yaptık çünkü Aras askere gidicek. Yüzükleri taktık 1 hafta sonra Arası otobüse bindircez, Güz gökyüzüm diye bağırdı ve Arasa koştu, sanki yıllardır birbirini görüyormuş da yeni kavuşmuşlar gibi. Bunlar birbirlerini kokuyorlar filan Güz dedi ki
"Senden önce benim gökyüzüm kapkaraydı senden sonra gökyüzüm gözlerin gibi masmavi oldu. O yüzden gökyüzüm benim yanıma ister canlı kanlı ister ise al bayrakla gel benim gökyüzüm hep sen, hep sen olucaksın. Ama gene de kanlı canlı gel. Çünkü gökyüzümün gene kararmasını istemiyorum."
Ve Arası orda öptü sonra Aras'ta bunu göhsüne çekip" Ay yüzlüm sen benim diğer yarımsın, sol yanımsın. İnsan hiç kalbi olmadan yaşayabilir mi? Yaşayamaz. O yüzden sil bu düşünceye aklından ve bir daha sakın ağlama."dedi.ve arabaya binip gitti. Aradan 5 ay geçti. Tabi bunlar mektuplaşıyorlar falan. Bir Çarşamba günü tarih 17.09.2017.
Güz'ün doğum günü. Bir askeri araç bir ambulans ve bir de cenaze aracı geldi. Mahalle sallanıyor ama. Herkes anladı tabi. Hemen Güz'ün evine koştuk. O sırada o da kapıyı açıyor. Ve sabahtan beridir de "Miraç, kardeşim kalbim çok acıyor gökyüzümede ulaşamıyorum inşallah birşey olmamıştır." diyip diyip duruyor. Tabi bir baktık Güz'ün yüzü hiç olmadığı kadar ifadesiz, soğuk ama göz yaşları ondan izinsiz akıyor. Ve o uğursuz konuşama" Üstteğmen Aras Yıldız vatani görevini yerine getirirken körpe bir kurşunla ŞEHİT olmuştur."dedi.Biz hale Güze bakıyoruz ama o hale ifadesiz ve soğuk bakıyor. Sonra bakışları buz sesi ruksuz bir şekilde şunları dedi ve ardından da bayıldı." Benim gökyüzüm karanlıktan çok korkar. Onu yalnız bırakmayın ne olur. Ben kaybetmeye alışkınım ama o alışkın değil. Karanlıktan, soğuktan ve yalnız ölmekten çok korkar. Bizim kimsemiz yokki. Bize kimse öğretmedi ki bunları. Benim şimdi gökyüzüm başıma yıldı kim toplayacak bu parçaları. Tanrım lütfen onu cennetine kabul et. O çok korkar yalnızlıktan, ateşten sana ilk ve son kez yalvarıyorum tanrım benim gökyüzümü kendi cennetinin gökyüzü yap."dedi ve bayıldı. Ondan sonra ne güldü ne ağladı ne de çok konuştu. Onun defterin de aşk tek bedendir ve o da tek bedeniyle birlikten gömülmüstür. O yüzdende kimse ona Güz demez benden başka. İzin vermez. Ben derken bile gözlerinde gördüğüm acı somuttur. Hare o yüzden bir daha bu konuyu açma bir daha. Kardeşiminde dediği gibi daha gökyüzünün yıkılan parçalarını toplamadan bir daha yıkma."dedi ve gitti. Giderkende arkasında bıraktığı grup ve mahallede duyan herkes ağlıyordu. Hare söylediği şeyden çok pişmandı çünkü Gece'nin böyle bir geçmişi olduğu hiçbirini aklıma gelmezdi ve Gece'de dediği gibi Güz ve Aras Bir masaldı yarım kalmış bir masal...............................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yıldızı
Подростковая литератураBazen insanlar dış görünüşümüze göre bizi yargılarlar. Mesela çok gülersen çok mutlusun, gülmezsen mutsuzsun gibi kılıflara koymaya çalışırlar. Ama bilmezler ki o her zaman dudaklarda olan bir tebessüm hayatta her şey yolundaymış gibi göstermek içi...