ーokyanusun ortasında kaybolmuş bir su damlası,, luren

ー5, gitme dilhun.

ー2013, 06 Ocak.

Yukhei, kendisini değişik hissediyordu. seferi bu geceydi, Renjun'i bırakmak zorundaydı. bu kendisine deli gibi sinir olmasına neden oluyordu.

Renjun, eskisi gibi neşeli değildi artık. gülüp Yukhei'inin sırtına atlamıyordu, en sevdiği şarkıları bile dinlemiyordu.

Yukhei, Renjun'i bu hale getirenin kendisinden başkası olmadığını biliyordu. Renjun'in evinin camındaki çiçekler, güneşe küsmüştü.

her gün uyandığı gibi onları sulayan Renjun, artık onları görmez olmuştu. kilo aldığından söz edip yemek bile yemiyordu artık.

Yukhei, sevgilisinin odasına girdi. örtünün altına saklanmış küçük bedeni gördüğünde gülümsemeden edememişti. yatağın kenarına oturdu.

hafifçe sevgilisini dürttü, yorganı hafifçe kaldırdı. Renjun bayılmış gibi yatıyordu, kirpikleri kıpırdamıyordu.

Yukhei korku ve panikle sevgilisini birkaç defa daha dürttü, nabzını kontrol etti. dolu gözlerini kapadı.

uyanan küçük bedene baktı ve dudaklarına, boynuna, elmacık kemiğine sırayla öpücükler kondurdu.

Renjun eskisi gibi olmasa da gülümsedi, o da sevgilisine küçük öpücükler bahşetti. yatakta doğrulduğunda, Yukhei'inin takımını giymiş olduğunu fark etti.

gözlerini hafifçe ovaladı ve sevgilisini izledi. kaptan takımı içinde nefes kesici görünüyordu, yeniden aşık olduğunu fark etti Renjun.

Yukhei, sevgilisine giyinmesini söylediğinde Renjun kafasıyla onayladı. klasik olarak giydiği gibi pembeye kaçan beyaz boğazlı kazağını, siyah pantolonunu giydi.

siyah kabanı ve botlarını giydi. odadan çıkıp Yukhei'inin yanına gitti. birlikte evden çıktılar.

birlikte eskisi gibi sahile değil, iskeleye gittiler. Yukhei'iyi gemiye bırakacağı yere.

çok varmadan iskeleye geldiler, birkaç aile daha vardı. Yukhei, uzun uzun yüzünü izledi sevgilisinin. eğildi ve uzun bir öpücük kondurdu dudaklarına.

Renjun, yalandan da olsa gülümsedi sevgilisine. Yukhei, derin bir nefes aldı. arkasını döndü ve gemiye doğru ilerledi.

geminin güvertesine çıktı, hâlâ kıpırdamadan duran Renjun'i izledi. sevgilisine el salladı ve küçük bir öpücük gönderdi.

Renjun de aynısını yaptı, gemi sesini duymak istemediği için gitmek istedi. gitti de.

ayaklarını sürüye sürüye ilerliyordu. sokakta gördüğü yavru kedileri sevmiyor ya da onlara selam vermiyordu artık. eve girdiğinde içeride yoğun bir koku vardı.

Yukhei'inin kokusu. Renjun kızarmış gözlerini yumdu, ağlamamak için kendisini sıktı. kabanını çıkarıp koltuğa bıraktı.

odasına ilerledi, kendini yatağa bıraktı. Yukhei'inin kokusu yastığına bile sinmişti. Renjun sinirle yastığı odanın bir köşesine fırlattı.

rahatlaması gerekiyordu, ağlaması gerekiyordu. kendini serbest bıraktı, gözyaşları soluk beyaz yanaklarından süzüldü.

Yukhei ise, her şeyi unutmuştu. başarılı bir kaptandı, seferi çoktan başlamıştı. Renjun'in ağladığından bi' haberdi Yukhei.

Renjun, krize benzer bir şey yaşıyordu. nefesi kesiliyordu, gözleri kararıyordu. yataktan kalkmaya çalıştığında, dizleri üzerine düştü.

kendisini istemeden yere bıraktı. sırtını duvara yaslayıp kollarını dizlerine sardı.

Renjun günü ağlayarak, Yukhei ise sefer arkadaşları ile eğlenerek geçirdi.

mERHABAAAA ANYEOOOOOONG SELAMLAR

EVET YB AFLIYOM SUANDA ARKSDALSR.

bu bölümü, helin'e bahşediyorum. biraz ağla helin, muah.

yarına yeniden yb atabilirim, sağlıcakla kalın. muaaah! 💕😽