This Life İs Not Mine

2- Karışıklık ♾️

"Senin için bu hayatı kolaylaştırırım." demişti. Nedensizce bunu istemişti aklım, bedenim ve kalbim. 2 yıldır aranılan kişi olmak istemiştim, acaba ben kaybolsam beni kim aratır diye düşünmeden edememiştim. Sahi ben kaybolsam babam beni arar mıydı?

Hoş Park Jimin denen kişiyi de ailesi aratmıyordu..

İnsanlara İngiltere'de büyüdüm ben dediğim zaman havalı bir hayatım olduğunu sanıyordu herkes, oysa ki çok ırkçılığa maruz kalmıştım. Annemin 4. sınıftayken kazada ölmesi sonucu babamla hayatım değişmişti. Yalnız kalan babam kendini içkilere verip her gece içerek ağlamıştı, işi desen iflas etmiş vaziyete dönüvermişti. O günden sonra da çocuğu olarak görmedi beni hiç. Okulda hep ırkçılığa maruz kalmış ve kavga ettiğimiz zaman ise "seni anneme söyleyeceğim" diyen insanlara karşı hep kaybetmiştim. O yüzden hayatım boyunca pısırık bir kişiliğe dönüşmüştüm.Part time işleri, lise sınavları derken üniversite bile kazanamayan ben soluğu Kore'de kuzenimin yaninda almıştım.Ama burada bile yaklaşık 6 aydır part time işlerinde sıkıcı bir hayata maruz kalmıştım.

Bindiğimiz polis aracıyla Gangnam'ın en lüks polis şubesine gidiyorduk. Adam gerçekten dedektifti orada çalıştığına göre de yalan söylemiyordu bana.

Düşüncelerimin arasında kalmış vaziyette kafamı pencere kenarına yaslamışken Namjoon kuzenim konuşmaya başladı.

"Off şimdiye bara gidip deliler gibi dans ediyorduk nerden çıktı başkasının hayatını almak. Delirdin mi bilmiyorum ama adam 'kafamdan sıkılarak öldürüleceğim'dedi yetmezmiş gibi sen o canavarların olduğu hayatı mi istiyorsun aptal kuzenim benim."

Tam ağzımı açmış bir şey diyecekken araya önde arabayı süren dedektif konuşmaya başladı.

"Kafaya takma Min Yoongi denen adamı o Park Jimin'e aşık biriymiş o yüzden size zararı olmaz, ama benim yalan söylediğim ortaya çıkarsa o zaman batarım ben, haa birde bara gitmek mi istiyordunuz size şahane bir haberim var Park Jimin'in %45 hissedarlığı olduğu bir bar var."

Namjoon bar kelimesini duyduktan sonra verdiği tepkiye şaşırmıştım.

"Oha %45 ne lan barın sahibi gibi birşey başka ne kadar zengin bu adam"diyerek öne doğru kayarak dedektifle konuşmaya çalıştı.

Dedektif ise bunları duyduktan sonra daha da gaza gelerek heyecanla arabanın hızını arttırdı.

"Size şubeye gidince her şeyi açıklayacağım merak etmeyin, çok aksiyonlu ve çok paralı bir hayatınız olacak."dedi.

Benim ise takıldığım konu 'Min Yoongi denen adam Park Jimin'e aşık biriymiş' cümlesi oldu.

Ne yani şimdi Park Jimin mi gay, yoksa platonik aşk mıydı Min Yoongi denen adamın hissettikleri...

**************************

Polis şubesinden içeri girdiğimde kendimi tuhaf hissetmiştim. Hayatimda ilk kez geliyorum dersem kimse inanmazdi ama gerçekten ilk kez geliyordum karakol denen polis şubesine, büyük ve görkemli bir şubeydi.

"Gangnam Kangsu Polis Şubesi"

Beyaz ve mavinin hakim olduğu polis şubesi çok temizdi. Asansörden dördüncü kata çıktığımızda bile içimde tuhaf bir his vardı kendimi kendi ayaklarımla uçurumun kenarından atıyormuş gibi hissediyordum. Birçok polis memurlarının olduğu yerden geçtik. Gerçekten arılar gibi hızlı çalışmaya odaklanmışlardı. Toplantı odası gibi büyük bir yere geçince tüm pencereleri kapattı.Oda karanlığa bürünmüş vaziyette sunum yapmaya hazırlandı. Ve dosyalarının arasında kimlik kartı çıkarıp bize gösterdi.