6-Baba Katili♾️

104 17 103
                                    

Ben hayatım boyunca ilk kez ölümle burun buruna gelmiştim, bu his çok korkutucuydu ve dün akşam çok korkmuştum.

Hayatımda ilk kez bu kadar aksiyon yaşadığımı düşünüyordum. Küçükken gittiğim lunaparkta ki hız treni bile bana bu kadar korkunç gelmemişti ama Taehyung'un sürdüğü arabada öleceğimi hissetmiştim. Dün akşam bunlarla da sınırlı kalmamış Jimin'in yaşadığı eve yani bir nevi benim yaşadığım eve Bay Kim denen adamın korumaları basmıştı. Evin içine kadar girip beni arayıp sonra da korumalarıma Bay Kim'in söylediklerini iletmesini söyleyip gitmişlerdi.

Bir hışımla eve gelmiştim ve Namjoon hyungun da korkudan beyaza döndüğünü görünce istemsizce Namjoon'a sarılarak ağlamıştım. Küçüklüğümden beri birinin yanında ağlamayan ben dün akşam hıçkırarak ağlamıştım.

Neden ağladığımı bilmiyordum ama son yaşadıklarım gerçekten hiç beklediğim gibi değildi..

Sımsıkı battaniyeye sarılmış gözlerim şiş bir şekilde alt katta bağırışlarla uyandım. Sahi dün gece nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyordum. Yavaş bir şekilde aşağı indiğimde dedektifin çığlık çığlığa benim kendi adımı bağırdığını duydum.

Oysa ki bu evin çevresini koruyan korumalar vardı ne rahat girebilmişti bu dedektif.

Beni farkettiği anda işaret parmağıyla konuşmaya başladı.

-"Sen aptal mısın MinJun, o araba yarışı ne kadar tehlikeliydi nasıl gittin, ya ölseydin." dedi endişeyle bağırarak.

Koltukta yine her zamanki gibi soju içen kuzenim rahatlıkla 'ben söylemedim'dercesine kafasını salladı. O kadar çılgına dönmüş gibi bir ileri bir geri yürüyordu dedektif. Koltukta tam oturacağım anda kendisi oturacağım yere oturdu ve ben onun önünde durdum.

-"Gerçekten oyun konsolu mu sandın, aptal mısın sen, bu zengin züppeler o ıvır zıvır oyunlar yerine gerçek yarış oynuyorlar. Bana sorsaydın ya, ben neyim dış kapının mandalı mıyım?" dedi sinirli ve hızlı bir şekilde..

Onun önünde elim birleşik suçlu çocuklar gibi durmuştum. Göz ucuyla Namjoon'a baktım. Bir de 'ben demedim' dercesine yalanlıyordu. Oyun konsolu sandığımı tek o biliyordu oysaki..

Pislik dayımın oğlu, oysaki ben ölümle burun buruna geldiğimde bile seni düşünmüştüm..

-"Ben özür dilerim bir daha yapmayacağım. İlk sana soracağım, gittiğim yerleride söyleyeceğim."dedim mahcup bir şekilde.

O kadar gözü dönmüştü ki sinirden yerinde duramıyordu. Ayağa kalkıp saçlarını çekiştirmeye başladı.

-"Orada tam 4 kişi dün öldü onu biliyor musun peki. Ya ölenlerden biri sen olsaydın. Uçurumun dibinde araba yarışı yapıyorlar. Sen göz göre göre nasıl oynarsın. Yürek mi yedin aptal Minjun."dedi bir ileri bir geri yürürken evin ortasında.

Ben dün Jungkook'un bana yumruk attiğından sonra evi bastıklarını duyunca direkt eve gelmiştim ve orada ölü olabileceğini bile düşünmemiştim.

Ölmüşler miydi şimdi..

Son zamanlarda kendimi güçsüz hissediyordum ve bu benim gözlerimden yaş akmasına sebep oluyordu. Gözlerim doldu bir anda ve gözlerimi yukarıya doğru kaldırıp kulaklarımı tuttum. Bu küçüklüğümden beri yaptığım bir hareketti ve ağlamamı durdurduğuna inanıyordum.

-"Ağlıyor musun sen, ahh sinirim bozuldu. Güçlü dur diyorum sana, bu hayatı yaşa dedim. Git Park Jimin ol demedim sana."dedi kollarımı iki yanını tutarak bir abi edasıyla bana sarıldı.

This Life İs Not MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin