"Bak Yuta, usulca girip alıcam. Haberi bile olmayacak."
Yutanın oflamasıyla bende derince bir iç çekmiş olmayan bir sıkıntıyı içimde dürtmeyi başarmıştı. Aklımda olmayan senaryoları kurgulamamı sağlamış yakalanacağıma dair hissiyatların tohumlarını ekmişti. İki gündür planladığım gibi bir sorun çıkmayacaktı emindim bundan ama iğne ucu kadar bir şüphe bütün kendime olan güveni yerle bir etmek için yeterli geliyordu.
Amacım basitti. Son günlere sıkışmamak veya kalmamak için haftalar önceden hocaların verdiği ödevleri,projeleri, taslak ve birçok şeyi bir flaşa atmıştım. Atmıştım atmasına ama ben bir aptal olduğum için o flaşı Taehyung'un evinde unutmuştum büyük bir olasılıkla. Evde hiçbir yerde yoktu. Okulda veya sınıfta hatta kayıp eşya bürosunu bile alt üst etmiştim ama yoktu. Son bir yerim kalmıştı o da eski sevgilimin eviydi. Burada olması çok büyük bir ihtimaldi. Ayrılmadan önce birlikte ödev yapmış birçok kez onun evinde sabahlamıştım. Hatta bir ara o kadar yoğunduk ki hangimiz boş olursa bir diğerinin ödevini yapıyordu. Yani aramız iyi iken bu şekilde ilerletiyorduk. Belki sabah tartışıyorduk,kavga ediyorduk ama daha sonra usul usul o çalışma masasına oturuyorduk. Ödevlerimizi yapıyor verilen projeleri son güne bırakmamak için didiniyorduk.
İşte sorun da tam burada başlıyordu benim için. O günlerce uğraştığım belki de sabahladığım günleri bir kenara itip hepsine yeniden yani sıfırdan başlayabilirdim. Başımda bu kadar sorumluluk olmasaydı eğer. Zaten sınav haftam gelmiş vermem gereken onlarca tablo ayriyeten yeniden yapılması zorunlu ödevler ve projeler varken benim tek başıma bunu yetiştirmem bir mucize olurdu. Bir yandan Yuta var diyerek içimde bir umut uyansa da onun da dersleri sorumlulukları ve sınavları olduğu düşüncesi umutlarımı teker teker uyutuyordu. Yardım edeceğini olmadı sabahlayacağımızı söyleyerek beni ikna etmeye çalışsa da bu benim için bir zalimlik olurdu. Bu yüzden üstümde ki olan bu yükü kusursuz bir şekilde hafifletebilmemin tek yolu buydu. Onun evinden o flaşı almak.
Aslında gidip kendisiyle konuşabilirdim. Bana hemen getirir, o flaş bir saat içinde elimde olurdu. Ama benim ne onunla konuşacak cesaretim ne de yüzünü görecek bir halim yoktu. Yoktu işte. İki hafta önce evime gelmiş elime eşyalarımı tutuşturmuş sonra kısa bir sarılmayla arkasına bile bakmadan arabasına bindiği gibi çekip gitmişti. O günden sonra ne evimin önünde sabahlara kadar beni beklemiş ne de bir daha da yüz yüze gelebilmiştik. Okula da gelmiyor gelse bile girmiyor hatta ortak olan derslerimizde her zaman yan yana oturduğumuz sıranın olduğu sınıfın önünden bile geçmiyordu. Yoklama da ismi söyleniyor ve sonra derin bir sessizlik oluyordu. Sessizlikle birlikte bütün gözler de bana dönüyordu.
Ayrıldığımızı herkes biliyordu. Tina hemen herkese yaymıştı büyük ihtimalle olanları. E kuyruk Jeongguk'dan beklenilmeyen bir hareket olduğunu düşünürsek-ayrılan kişi ben olduğum için- herkesin neden konuştuğu büyük bir olay değil gibi geliyordu bana. O ilk günleri hatırlıyorum da herkes gözümün içine baka baka dedikodumu yapıyordu. Onlar yerine ben utanıyordum ben çekiniyordum. Ama onlarda öyle bir yüzsüzlerdi ki karşısına geçip hesap sorsam kendilerinde bir haklılık payı çıkarırlardı. Mesela Taehyung'un artık bir sevgilisi olmaması sonra artık önlerinde engel kalmaması ki beni çok da umurlarına katmıyorlardı zaten yapacaklarını yapıyorlardı. Örneğin Tina gibi insanlar çoktu etrafımızda.
Görmezden gele gele artık alışmaya çalışıyordunuz. Söyledikleri her şeyi yutuyor hatta sanki orada değilmişim gibi bir hava takınıyordunuz. Lakin onları bu kadar çok konuşturan ilki benim ayrılmamsa diğeri beni pek umuruna takmayan Taehyung'un barışmak için çabalamalarıydı. Okulda da peşimdeydi mesela Taehyung veya sürekli onun göz hapsindeydim. Konuşmaya çalışmaları benim olduğum yeri terketmemle sonlanan barışma içerisindeki umutları gibi Taehyung'u terkediyordu. Herkes de ağzı beş karış bizi izliyordu. Şaşırtıcı bir görüntüydü. Mantıklı düşününce bende şaşırıyordum Taehyung'un davranışlarına. Anlam veremiyor geceleri ne planladığını düşünmekle geçiyordu saatlerim. Demek istediğim herkes hatta her şey Taehyung'un davranışları gibi garipti.