medya; omnia - en
avant blonde。⋆。˚☽˚。⋆ 。
"lütfen, jeon, aç şu kapıyı. yalvarırım. gerekirse burada günlerce beklerim. iyi olup olmadığını bilmek istiyorum," seokjin, jeongguk'un kilitli kapısının ardından küçük prense sesleniyordu. yüzü endişe doluydu ve görünüşe bakılırsa yaşadığı onca stresten ötürü saçlarına birkaç tutam beyaz düşmüştü bile! "lütfen jeon, sana yemin ediyorum yaklaşmayacağım, sadece nasıl olduğunu görmem gerek."
kapının ardından yüksek sesli bir hırıltı duyuldu ve seokjin kafasını gürültüyle kapıya yasladı. gözlerini sıkıca kapatmıştı. bir adım bile ileriye gidemiyor oluşları onu kahrediyordu.
"bilmiyorum belki de kapıyı kırmalıyız." seokjin, ağzından dökülenlere engel olamayınca yanında kaşları çatık bir şekilde dikilen yoongi, ona sertçe çıkışmıştı.
"onun isteği dışında kapıyı açmak, bambaşka bir faciayı kabul etmek demek majesteleri. size ya da bir başkasına zarar gelmesine göz yumamam,"
seokjin, onun dedikleriyle arafta kalmıştı. jeongguk'un kendine zarar vermesinden deli gibi korkuyordu.
jeongguk, kapıyı açarsa, kötü şeyler olacaktı fakat ya eğer açmazsa? prens, yok olup gidecekti! buna adı gibi emindi.
"annesini bile reddediyor," yoongi, elini uzatıp seokjin'in omzunu sıktı, "siz yapabileceğinizin en iyisini yaptınız majesteleri."
seokjin, kafasını iki yana salladı hafifçe. yorgun olduğu çok belliydi. buna kendini bir türlü inandırıp, yüreğini rahatlatamıyor oluşu onun nefes alan ölümüydü sanki, kirli pençeleri her daim onun beyaz boynundaydı, sivri tırnaklarını tenine geçirmekten çekinmiyordu.
yoongi, prensinin bu halinden hiç hoşlanmıyordu. domino etkisi gibi herkes berbat bir hale saplanıp kalıyor ve bir diğerine de bu duyguyu hediye ediyordu. düşündü uzun uzun ve aklına omega terzi geldi, "majesteleri, taehyung ile bir daha hiç görüşmediniz mi?"
seokjin, yaslandığı yerden tanıdık ismi duymasıyla kafasını kaldırmıştı hemen. içindeki her şey huzursuzken kalbini attırabilecek tek kişi esmer omegaydı ve o da prensi bir şekilde reddetmemiş miydi?
"hayır," dedi sakince fakat içinde fırtınalar kopuyordu, "onu görmedim hiç, gerçi hep koşuşturma içerisindeydik..."
"size onunla bir görüşme ayarlayabilirim. bu sırada ise küçük majestelerimizle ben ilgilenirim, belki kendisinin de zamana ihtiyacı vardır," yoongi öneride bulunduğunda diğeri reddetmek istemiş fakat yine yoongi tarafından engellenmişti, "lütfen, seokjin," dedi, aralarındaki her şeyi bir anlığına kenara bırakarak, tıpkı çocuklarken ona seslendiğindeki gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snowflakes are falling (you're getting farther away) | namkookmin
Fanfic[namkook + jikook + minjoon] yan çift; taejin + sürpriz çift ❝asırlar sonra gelecek olan kışın ilk kar tanesi, astiria'nın genç prensinin kaderindeki omeganın kızıl dudaklarına düştüğünde alfa, acıyla kıvranacak ve omegasının hiç duymadığı kokusuna...