Bölümün sonlarına doğru okuyacağınız katliam gerçektir. Bizzat o katliamı dedemden dinleyerek büyüdüm. Ben ve benim gibi zulme uğramış kökene sahip olanlar için eklenmiş bir ayrıntıdır. Sizde bunu bilerek okursunuz umarım.
Dt.Yazar...
GALİA
Yıl 1958 Yunanistan - İskeçe
Kadim Üçlerin görüldüğü zamanın üzerinden yüzyıllar geçmişti. Geçmişin tozlu sayfalarında kalan gerçekler efsaneleşmişti. Efsaneler dilden dile gezerken değişmiş zamanla bir çok kişi tarafından unutulmuştu bile. Hatırlayanlar ise bunların çocuk masalı olduğunu sanıyordu.
Birçoğu bu hikâyeyi çocukları korkutmak için anlatırdı. Nadya için bu hikâye korkutucu değildi. Tam tersine heyecan vericiydi. Aralarında böyle güçlere sahip birilerinin geziyor olması fikri hem onu hem de annelik yaptığı Vivian'ı heyecanlandırıyordu.
Tabii küçük kızın heyecanlanması için bir hikâyeye bile gerek yoktu. Bir tabak kurabiye bile yeterli oluyordu. Sırf küçük kızın gözlerindeki heyecan pırıltılarını görmek için kurabiye yapmıştı. Karnındaki bebek yüzünden oldukça zorlanmıştı ama Vivian için her şeye değerdi.
Tabağa koyduğu kurabiyeler ile bahçeye yöneldi. Doğmak için an kollayan bebeğin izin verdiği ölçüde adım atabiliyordu. Bu da oldukça yavaş olmasına neden oluyordu. Bahçeye attığı küçük adımla beraber gecenin serin esintisi yüzünü okşadı.
Evlerin bunaltıcı sıcaklığından böyle kaçıyorlardı. Biraz olsun gecenin serinliği ile kendilerine gelmeye çalışıyorlardı. Sadece onlar değil kasabanın geneli böyleydi. Evin içinde bunalan hemen herkes büyüklü küçüklü bahçelerine atmışlardı kendilerini.
Nadya, şanslı kesimdendi. Onların evlerinin etrafını çevreleyen kocaman bahçeleri vardı. Evin yan tarafında kalan bahçede ufak tefek şeyler ekiliydi. Bir diğer tarafında iki büyük meyve ağacı vardı. Arkasında kalan kısımda ise büyük bir kamelya vardı. Çit boyunca ekilmiş meyve ağaçları ve kamelyanın yanına büyük bir çınar ağacı... Kaç yıllık olduğu belli olmayan çınar ağacının kalın dalına kurulmuş salıncak...
Salıncak için kavga eden iki çocuk kurabiyelerin kokusunu alınca peş peşe eteğine yapıştılar.
"Mana! Koulouraki!" (Anne! Kurabiye!)
Arthur, ufak kızın bir adım gerisinde duruyordu. Oldukça çekingen yapısı olduğundan mı bilinmez sessizce bekliyordu. Yine de gözlerinden heyecanı okunuyordu.
Kamelyada oturan iki genç adam, çocuklarını yüzlerindeki hafif gülümseme ile izliyorlardı. Vasili, çocukların eşine zorluk çıkarmasını engellemek için ayaklandı. İki adımda yanına geldiği kadının elinden tabağı alırken kaşla göz arasında öpücükte çalmıştı. Hiç bir şey yapmamış gibi çocuklara döndüğü sırada eşi hafifçe kıkırdıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİVİAN
FantasyBilinmeyen bir zamanda, bilinmeyen biri tarafından, bilinmeyen bir şekilde; beş boyut, beş uzay, beş dünya yaratıldı. Bunların ikisinde çoktan kıyamet koptu. Yazılmadıkları tarihin tozlu sayfalarında kayboldular. Geriye üç boyut ve üç dünya kaldı. G...