Zayn nefes nefese kendi tarafına yattığında ben de ondan farklı değildim.
Üzerimizde sadece görünmemi engelleyecek incelikteki örtüyü göğüslerime kadar çektim ve tavanı incelemeye başladım. O bir sigaraya uzanmıştı bile. Sigarasını yaktıktan sonra bir kolunu kafasının altına koydu ve tıpkı benim gibi tavanı incelerken sigara dumanını içine çekti.
"Sporcuların sigara içmediğini sanıyordum."
"İçmiyorlar zaten." ezbere bir cevap verdi.
"Şu an içiyorsun."
"Canım istedi." konuşmak istemediğini düşünüp sustum ama bakışlarım ondaydı. Gür kirpiklerinin arasından tavana bakarken çene kemikleri belli oluncaya kadar dumanı içine çekiyordu.
"Çekimlerden memnun kaldın mı?" Yine kendimi tutamayıp sessizliğimi bozdum.
"Seksi görünüyordun, gözlerim hep sendeydi."
Yatakta yüz üstü uzandım ve ellerimi göğsüne koyduktan sonra çenemi ellerime yasladım. Bakışları bana dönmüştü, henüz bitmemiş olduğu halde sigarayı söndürdü ve son kez nefesini üfledi.
"Beni sen söylemişsin, yani çekimleri benimle yapmak istediğini söylemişsin. Teşekkür ederim, mutlu oldum buna." konuya girdiğimde ne düşündüğümü anlamak ister gibi baktı bana daha sonra cevapladı.
"Evet, evde yaptığınız çekimlerden bahsedince senin için güzel bir reklam olacağını düşündüm."
Ve yine yıkılmıştım.
Ne bekliyordum ki zaten? İçimden böyle bir cevap geleceğine emin olduğum halde bu cevap için yalvarmıştım resmen ona, öyle bir konuşmuştum ki onun da bu cevabı vermekten başka çaresi kalmamıştı. Kendi reklamımı yapmam için benimle çekim yapmıştı yani işi başka yerlere çekmem sadece beni yıkardı.
Oysa ben aşık olduğum ve ulaşmak için her türlü şeyi yaptığım adam biraz olsun benden hoşlanmış ve çekimi bunun için benimle yapmak istemiş olma hayalini kurmuştum.
Noah ve Zoey'nin de hep dediği gibi, fazla hayal alemindeydim.
"Ruth." bakışlarım ona döndüğünde konuştu. "Bir şey sordum."
"Pardon, duymadım. Ne sormuştun?"
"Yemek yer misin? Odaya bir şeyler söyleyebiliriz."
"Olur." bir yandan başımı salladım ve göğsünden kalktım, beyaz iç çamaşırlarımı tekrardan giydim ve kolyeyi biraz uğraş sonucu boynumdan çıkardım, doğrusu kolye fazla ağırdı ve çıkarınca hafiflemiş hissetmiştim. Saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra elbiseme uzandım. "Giymene gerek yok." sözleriyle bakışlarım ona döndü. Işığın derecesini düşürmüş ve odayı loş bir ışıkla aydınlatmıştı. "Seni biraz daha böyle görmek istiyorum."
Gülümsememek için alt dudağımı dişlerim arasına aldım ve elbiseyi tekrardan sandalyenin üzerine bıraktım. Kendisi altına boks yaparken de giydiği spor şortlarından birini geçirdi ve telefonuna uzandı.
Birini arayıp kulağına götürdüğünde otelin manzarasından bakıyordum dışarıya. Ön taraftaki camdan -şu an bulunduğum yer- tüm şehir ayaklarının altındayken arka taraftakinde sadece doğa görünüyordu, her yer yeşillikti.
Şehrin renkleri ilgimi çekerken çektiğimiz reklam filmini merak da ediyordum doğrusu, aklımda o dolanıyordu, bir an önce düzenlenmesini ve görmeyi istiyordum.
Aslında sadece ben değil tüm dünya görsün istiyordum, her ne derse desin benim Zayn'den vazgeçmem veya onu sevmemem söz konusu olmayacak gibiydi. Bunun beni mahvedebileceğini ve çok pişman edebileceğini bilsem de bunun önüne geçemezdim.
"Yemek istiyoruz." karşı taraf telefonu açtığında konuştu. "Ne yemek istiyorsun?"
"Mantarlı pizza olabilir." aklıma gelen ilk şeyi söyledim, çok pizza insanı değildim ama şimdi iyi gider gibiydi.
