"Fena şeyler olacak." dedi Liam'ın yakın arkadaşı Kayee. "Ruth'un senin yanında olacağını hiç kimse tahmin edemezdi."
"En son biz çıkacağız değil mi?" dedi Liam rahat bir şekilde.
"Evet." dedi Kayee tekrardan konuyu Liam ve bana getirmek ister gibi. "Bomba gibi patlayacaksınız."
"Birbirimize çok faydalıyız." dedi Liam gözünü bana çevirerek. Omuzları o kadar geniş ve güçlüydü ki en az pistle aramda 10 metre varken ben bu kadar olduğunu görmemiştim. "Tepkileri o kadar merak ediyorum ki."
"Son 20!" Kayee telefonuna bakarken konuştu. Uzaktan son kez ikimizi de inceledi ve tekrar konuştu.
"Pozu biliyorsunuz! Hadi, gidin."
O an arabadan indik ve Liam'ın koluna girdim. Liam törenden sonra, çıkışta magazincilere sevgili olmadığımızı söyleyecekti, bunun garantisini vermişti bana çünkü ona zor durumda kalmak istemediğimi söylemiş ve Zayn Malik'e fena yanık olduğumu hafiften ima etmiştim.
Kapıdan girene kadar flaşlar yüzümde patlamıştı kendimi o kadar çirkin hissetmiştim ki hepsinde çok kötü çıkacağıma yemin edebilirdim.
"Hey, Malik hala yok." Liam tek beklentisi onu görmekmiş gibi konuşuyordu. Neredeyse tüm gün birlikteydik ve onun bugünden tek beklentisi Zayn Malik'i her anlamda geçmekti.
"Belki gelmiyordur." dediğimde benimle dalga geçer gibi güldü. Herhangi bir şey söylemedim ve onunla birlikte koca salona girdim.
Ben nasıl buraya girebiliyordum? Ne yapmıştım da Tanrı son bir ayda benim kaderimi değiştirmişti? Bu değişiklik olumlu mu olumsuz mu bilmiyordum ama şu an bana çok olumlu görünüyordu.
Benden başka kim bir boksörle geceye katılıyordu ki?
-
"Burası çok sıcak." dedi Liam kravatını çekiştirip, nefes alışverişinden sinirlendiğini anlamıştım. Ödülü kazanamamıştı.
Kameraların hepsi Zayn Malik'e dönerken Liam'ın kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirdim.
"Ben lavaboya gidiyorum." bu kadar sinirliyken yakınında olmam güvenli değil gibiydi. Dudaklarının içini ısırırken göz ucuyla onun ödülü alışını izledi. Ona bakmayı bıraktım ve ileriden bir süre Zayn'i izledim.
Tanrım, ödül ondan başka kimsenin eline yakışmazdı zaten.
Hayatındaki önemli kişilere teşekkür etti ve çalışmalarının artarak devam edeceğini söyledikten sonra sahneden indi, insanlar hak edenin o olduğunu söyleyip duruyordu. Bu Liam'ı biraz daha çıldırtmış olmalıydı.
Daha fazla orada oyalanmadan lavaboya gittim ve rujumu tazeleyip kendi kendime biraz zaman geçirdim. En sonunda insanlar buraya gelmeye başladığında törenin bittiğini anladım ve kendime son kez bakıp içeriye geçtim. Salonun yarısı boşalmıştı ve Liam az önceki yerinde değildi. Aralardan geçtim ve kameraların olduğu yere gittim, Liam zaten çıkışta burada konuşulacağını söylemişti. Oraya zorla da olsa ulaştığımda Zayn ve Liam'ı konuşurlarken -daha doğrusu tartışırlarken- gördüm ve bu kalp atışımı hızlandırdı.
İkisinin arasında mesafe vardı ve güvenlikler kameramanları dışarı çıkarmışlardı, bu saniyelerin kayıt altında tutulmayacağına mutlu oldum çünkü içimde kötü şeylerin olacağına dair bir his vardı. Liam uslu durmayacaktı.
Liam "O ödülü hak etmediğini biliyorsun." dediğinde Zayn başını eğdi ve güldü.
"74 maçta 72 galibiyetim varken mi?" dedi, o an Liam'ın kaskatı kesildiğini hissettim. Zayn'den nefret ediyordu. Genelde sporcular ya da ünlüler birbirlerinden nefret mi ederdi?
"Evet." dedi ve hemen ardından beni görür görmez ekledi. "Bazı şeyleri çoktan kaybettiğin gibi," elini bana uzatıp beni herkese gösterdi ve bu beni çok sinirlendirdi. "Her şeyini kaybedeceksin."
"Kes sesini." dedi Zayn ama gözleri Liam'daydı.
"Ne o?" Liam dalga geçer gibi konuşup ona yaklaştı. Liam'ın bu gece bu kadar aptalca bir şey yapacağını tahmin etmemiştim.
"Görmüyor musun Zayn Malik, senden daha iyiyim." Zayn'e iyice yaklaştı ve aralarındaki tüm mesafe kapandı. Çoğu kişinin burayı izlediğini biliyordum ama etraftaki o uğultulu ses bir türlü azalmıyordu.
"Baksana altına giren kadınlar bile teker teker benim oluyor."
"Kes sesini."
İşaret parmağıyla tekrar beni gösterdiğinde verecek tepki bulamıyordum. Liam'ın buraya gelmem için yalvarmasının tek sebebi Zayn'e sataşmaktı. "Senin altında benimki kadar iyi inlediğini sanmıyor-"
Liam'a doğru koşuyordum ki Zayn onun yüzüne bir yumruk geçirdi ve bu beni durdurup rahatlattı.
Liam bir adım geriledi ve kanayan burnunu tutarken gülümsedi. "Ama öyle güzel ki." dediğinde Zayn ona birkaç yumruk daha geçirdi ama Liam karşılık vermiyordu.
Onların yanına gittiğimde Zayn'i kolundan tuttum. "Yapma." dedim çünkü Liam'ın kırık burun için Zayn'e açacağı yüzlerce davayı düşündüm, beni kullandığı gibi bu yumrukları da kullanırdı.
Zayn yumruklarını durdurdu ve bana baktı. Sinirli nefesleri yüzüme gelirken "Beni buradan götürür müsün?" dedim tüm gurursuzluğumla. Neden böyle yapıyordum bir fikrim yoktu. Bu adam hala benimle işini bitirdikten sonra adımı hatırlamayan adamdı. Diğeri ise birkaç kötü laf için beni kullanan bir adamdı.
Peki ben bunları bildiğim halde neden buradan koşarak uzaklaşmıyordum?
"Hangimizin daha iyi olduğuna karar vermek için tekrar senin altına girmek istiyor!"
"Sus artık!" diye bağırıp Liam'a vurmak için öne doğru bir adım attım ve o arada Zayn'in yumruğu rayından çıkmış tren gibi bana geldi ve saniyesinde beni sersemletmeye yetti.
"Hassiktir!" Zayn'in sesi kulağımda yankılandığında başım döndü ve onun koluna sıkıca tutundum. Sanki çok uykum varmış gibi gözlerimi açık tutmakta zorlanırken dizlerimin üzerine bıraktım kendimi.
Zayn kollarını belime sardı ve benimle birlikte eğildi. "Siktir, yardım edin!" Her şey ağır çekimde gibiydi.
Başımı tutmakta zorlanırken kafam onun omzuna düştü ve Zayn'in sesini son kez duydum.
"Arabayı çıkışa çekin, Ruth bayıldı!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
AYY LIAM NASIL OÇ ÇIKTI YA AMA BEN ANLAMIŞTIM HEMEN KIZIN ADINI, NUMARASINI BULDU GELMESİ İÇİN YALVARDI FALAN
ZAYN'E NE DİYOSUNUZ YUMRUĞU ATIVERDİ KIZA ÖLMEZSE İYİ YALNIZ ŞDMDLDMSLSK
