Birkaç hafta geçti.
Hayatım bu süre içinde biraz daha yoğunlaştı.
Artık ürünlerin reklamlarını yapıyor, insanlarla toplantılara katılıyor ve gelen teklifleri değerlendiriyordum. Aslında gelen teklifleri kabul ediyorum denilebilirdi, henüz reddetme aşamasına geçmemiştim ama her şey iyi gidiyordu.
Kendime güveniyordum en azından. Başarabileceğim şeyler vardı.
Limonlu suyumdan içerken dikkatim telefonumdaydı. Noah yanıma geldiğinde bakışlarım saniyelik ona döndü.
"Maç başladı mı?"
Dişlerim arasında sıktığım pipeti bıraktım ve ekrana döndüm. "Hayır. Bekliyorum ben de."
Noah derin bir nefes verdi. Birkaç dakika içinde Zoey'de aramıza katıldığında maç başladı. Uzun bir süre soluksuz Zayn'i izledim. İyi gidiyordu.
Zoey "Orada olmak ister miydin?" dediğinde gözlerini ekrandan tek bir an bile çekmeden yanıtladım. "Sence?"
Zoey buna güldü, spiker maç ile ilgili şeyleri anlatırken dikkatimi veremiyordum bile. Bu maçı canlı izlemek için her şeyi yapardım fakat ne yazık ki mümkün olmamıştı. Her ne kadar modellik anlamında başıma gelenlere minnet duysam da bugüne bir çekim sığdırmıştım ve maça yetişmem mümkün olmamıştı.
Yine de onu ekrandan bile olsa izleyebildiğim için mutluydum.
Maçı kazanmış ve günler geçmişti. Yoğunluğum beni her ne kadar yoruyor olsa da aklımdaki her şeyden kurtulmak mutlu olmamı sağlıyordu. Yine de kriz geçirmiyor değildim. Gördüğüm kabuslarla uyanıyor ve Noah ya da Zoey yanıma gelene kadar sakinleşemiyordum.
Yine de her şey daha iyiye gidiyordu.
Gördüğüm bu kabuslardan sonra gözlerim yatağının başlığında asılı duran düş kapanına kilitlemiştim.
Noah sırtımı okşadı. "Daha iyi misin?"
"Evet." gözlerimi yine de çekmedim.
"Anlatmak ister misin?" gözyaşlarımı parmaklarımla silip başımı iki yana salladım.
"Uyusan iyi olacak."
"Peki yanında kalmamı ister misin?" Ona başımı salladım ve oturmakta olduğum yatağa tekrardan uzandım. Noah da aynı şekilde arkama yattığında onun bana sardığı koluna sıkıca sarıldım ve gözlerimi sıkıca kapattım.
Tanrım, kabusumda bebeğimi kaybediyordum...
Uzun süre bunu düşündüm, bir süre sonra Noah uyuyabilmişti ama aynı şey benim için geçerli değildi.
Diğer birkaç günüm daha iyi sayılırdı. Dior'un yeni fondöteninin tanıtım yüzü olmuştum. Bu tarih, aynı şirkete çalışan bir modelin doğum gününe yakın bir tarihti. Normal zamanda beni çağırmayacağından emindim fakat onun çok kişili bu doğum gününden bir gün önce gerçekleştirdiğimiz çekimdeki kısa görüşmemizde beni birden davet etmişti.
Bunu reddetmemiştim, bir partiye gitmek beni eğlendirebilirdi. Fakat sorun, bu aileden zengin kadının en yakın arkadaşının Zayn ile bugüne kadar adı en çok anılan kişi olmasıydı.
Belli ki o gelecekti ve ben onu hiç görmek istemiyordum. Kim bilir gerçekte de bir Tanrıça gibiydi ve ben kendimi berbat hissedecektim ama tabii ki gidecektim, bunun için evdeki tüm elbiselerimi denedim fakat bunların o ihtişamlı parti için olmayacağını düşününce Zoey ile internetten araştırdığımız elbiseyi partinin olduğu günün sabahında bir alışveriş merkezinde buldum.
Eve gelmiş ve saçlarımı yaptıktan sonra makyajıma girişmiştik. Noah, Zoey ve benim bu işleri çok abarttığımızı söylemiş ve yine de bundan memnun olduğunu gösterir yüzüyle aramızdan ayrılmıştı.
Biz ise Zoey ile bu saçmalıklar hakkında konuşmaya devam etmiştik. Eskiden ünlülerin bu kadar sık partilemesi bana fazlasıyla garip gelirken SavagexFenty'de uzun süredir çalışan bir model Rihanna'nın haftanın tam tamına 4 gecesinde klüplerde olduğunu söylemişti.
Buna başta fazlasıyla şaşırsam da gece hayatını bırakmanın zor olduğunu ben bile anlamıştım.
