ıv. Bölüm

44 3 5
                                    





Karanlığa rağmen geceleri parlayan Ay'ı hatırla. 


           Kulağımdaki uğultular dayanamayacak seviyeye gelmişti. Gözlerimi açmaya çalışıyordum fakat bir türlü yapamıyordum. Güçlükle gözlerimi araladığımda beyaz ve bana fazlasıyla yabancı bir tavan ile karşılaştım. Odaya ve insanlara göz attığımda hastanede olduğumu fark etmiştim. Tabi ya eski mükemmel arkadaşlarımla karşılaşma travmam. Neydi bu yaşadıklarım? Neyin cezasını çekiyordum, kimin ahını almıştım da böylesine bir bedel ödüyordum. Her gün ölmek için dua etmek, çok acizdi fakat başka çarem yoktu. Hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam edemezdim. Güçlüydüm elbette fakat bu kadar da değildi.

          Kafamı çevirmem ile Yaman, Cahit, Mine ve yüzünü ilk defa gördüğüm kumral, badem gözlü, ve koyu kıvırcık saçlı bir kız ile karşılaştım. Sesleri hala benim için uğultu gibiydi. Dudaklarımdan çıkan tek kelime o an ''su'' oldu. Mine'nin içirdiği sudan bir iki yudum aldıktan sonra kendime gelmiştim. Deliler gibi utanıyordum. Bu kadar kalabalığa hiç alışkın değildim. Mine ''Adelya neler olduğunu hatırlıyor musun?'' hatırlamamam mümkün değildi. ''Evet hatırlıyorum da siz neler olduğunu biliyor musunuz?'' dedim utançla. Yaman Cahit'in patavatsızlık yapmasına izin vermeden söze girdi ''Evet, biliyoruz. Merak etme o da biliyor ve en yakından ilgileniyor. Bu durumda olmana sebep olan herkese bedelini ödetecek.'' ürpermiştim. 

        Yaman uzun boylu, siyah dalgalı saçları olan bir çocuktu. Beyaz tenliydi, yüzünde yeni kesmiş olduğu kirli sakalları baş göstermeye başlamıştı. Çok uzun süre incelediğimi fark ederek utanarak kafamı eğdim. Bedel demişti Yaman. Nasıl bir bedeldi bu? ''Gerek yoktu, daha fazla başımı belaya sokmak istemiyorum. Onlarla uğraşmak istemiyorum. Gücüm yok.'' Yaman bu sefer Cahit'i durduramamıştı. ''Boş ve be Astrayos, o bunun görevi. Çok memnun halinden. Çocuk senden gelecek her şeye hazır yahu!'' Cahit'in kahkahaları Yaman'ın koluna vurulması ile kesilmişti. ''Siktir lan! Astrayos ismini kimse bilmiyordu demi! Özür dilerim yaa. Sanırım sigara içme vaktim geldi çünkü saçmalamaya başladım.'' Cahit tam çıkmak üzereyken Mine kendini tutamamıştı ''Senin saçmalamadığın bir zaman yok ki!'' Cahit Mine'ye göz kırptıktan dışarı çıktı. 

           Siyahilere benzeyen kız bir adım öne çıkarak kendini tanıttı ''Kusura bakma tanışamadık ben Yaren, Yaman'ın sevgilisiyim.'' gülümsediğinde dişlerinin ne kadar beyaz olduğunu düşünmeden edemedim. ''Memnun oldum, bende Adelya yani Adelya Astrayos.'' Yaren bu sefer daha içten bir gülümseme ile ''İsmin çok, güzel mest oldum. Eminim anlamı da öyle olmalı.''  gözlerimi camdan batan akşam güneşine çevirdim. Yaren'e dönerek ''Evet, Alackaranlığın Titanı.'' diye umutsuzca söyledim. Kumral kızın yüzündeki gülüş tamamı ile solmuştu. O an pek umursayamadım. Cahit gibi daha fazla sigarasızlığa dayanamayarak ''Bir an önce çıkmak istiyorum artık buradan. Sigara içmem lazım.'' dedim. Yaman ''Ben hemen hemşireye haber vereyim, sonra çıkış işlemlerini başlatırız. Çok uzun sürmez zaten.'' çekinerek ''Çantamda cüzdanımın içinde kartım var. Oradan halledebilirsin.'' Yaman dalga geçer gibi güldü, dalga da geçiyordu zaten ''Oldu tabi alayımda E-- yani o beni öldürsün Yaren ile yaşayacak daha çok hayalim var Adelya. Teşekkürler.''  cevap vermeme izin vermeden odadan çıktı. Ağzından bir şey kaçırmış gibi hissettirmişti Yaman ama o kadar halsiz ve başım ağrıyordu ki onu düşünmeyi es geçtim. Şimdilik...

ThanatosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin