Karşımda duran kişiyle şaşkına döndüm diyebilirim.
***
" Nihal ?! Bu sen misin ? "
Nihal de benim kadar şaşkındı. İlkokulda en yakın arkadaşım olan nihal şu an karşımda duruyodu.
Hemen koşarak ona sarıldım
"Şu an olanlara inanamıyorum. Bu sen olamazssın. Çok değişmişsin güzelleşmişsin. Ama yine aynı çimen gözümsün benim "
O da bana sıkı sıkı sarıldı.
"Sen kendine bak asıl. Mavişim benim. Kızım sen bildiğin taş olmuşsun ya ! "
Sonunda ayrıldığımızda melis bize şaşkınlıkla bakıyodu.
" Nihal bahsettiğin elis bu elis miydi ? Gerçekten inanmıyorum. Böyle de şans olmaz ki ?"
Nihal bana bakarak gülümsedi.
" Demekki bir şeyi 40 kere söyleyince gerçekten oluyomuş. İlkokulda tek hayalimiz üniversitede birlikte yaşamaktı. Ama lisede farklı okullara gidince uzaklaşmıştık. İlk zamanlar sürekli görüşürdük ama sonralarda dersler ağırlaştı göremez olduk. Bende o da 1 yıl sınıfta kaldık. 10. Sınıfta hemde. Bizim her şeyimiz birlikteydi. İkiz gibiydik. Duygu teyze de beni kızı gibi görürdü. Sahi o ne yapıyo ? Çok özledim onu da "
Acım daha çok taze olduğundan kendimi tutamadım. Gözümden bir yaş düştü. Tabi melisle nihalin gözümden kaçmadı
Melis "İyi misin elis? " diye sordu. Kafamı sallasamda iyi olmadığımı ikisi de adı gibi biliyodu. Nihal " Hadi gel oturalım . Sende bize olanları anlat tamam mı mavişim ?" dedi. Kafamı salladım.
Koltuklara geçtik. Melis solumda nihal sağımda oturdular.
"Evet anlat bakalım elis hanım seni üzen şey ne ?"
Her ne kadar ağlamaktan anlatamasam da yapabildiğim kadarıyla anlatmaya çalıştım.
"Şey ee annem -yutkundum- ö-öldü "
Nihal bunu duyar duymaz "Nee !?!" diye çığlık attı.
"Hayır saçmalama o çok iyiydi böyle bir şey olması imkansız " onun da gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Daha da yaklaşarak bana sarıldı
"Ne zaman oldu bu ?"
"14 Eylül. Ben buraya gelmeden bir gün önce "
Melis de bize katıldı. Birlikte biraz ağladıktan sonra ikisini de iktirerek
" Hadi bakalım bu kadar ağlamak yeter. Bak ben daha fazla üzülüyorum. Hadi gelin benim eşyalarımı alalım arabadan. "
İkisini de kollarından tutup kaldırdım. Birlikte kapıdan çıktık.
***
"Bence şimdilik benimle yat. Yarın okula gitmeyelim sana eşya bakalım olmaz mı?"
Nihal güzel bir öneri sunsa da anneannemlere bağlıyım. Onlarla birlikte çıkmalıyım. En iyisi önce onları aramak.
"Güzel fikir. Ama benim önce anneanneler aramam gerek. Çünki para onlardan gelicek. Hem mutlaka evi görmek istiyceklerdir. O yüzden ben bi onlarla konuşayım önce.
"Peki canım sen bilirsin."
Kendi odama geçip çantamdan telefonumu çıkardım. Ve anneannemin numarasını tuşladım.
-
"Alo anneanne nasılsınız ? "
"İyiyiz kızım asıl sen ne yaptın ?"
" Ben mi ? Şey anneanne şimdi telaşlanma bak tamam mı ?"
Ya ben böyle söyleyerek iyi mi yaptım ? Kadın daha da telaşlanıcak şimdi
" Hii kızım noldu kötü bir şey mi ayy kızım dur ben hemen geleyim oraya yurttasın dimi ?"
Of ya ben demiştim daha da telaşlandı kadın.
"Yok anneanne merak etme kokucak bir şey yok. Aksine iyi bir şey. Şimdi ben dün geldim ya yurtta yerim hazırdı benim. Gittim yurta ama boş oda olmadığını ve benim adıma bir kayıt yapılmadığını söylediler."
"Hii ayy kızım sen nerde kaldın peki otele mi gittin yanında o kadar para var mıydı ay kızım benim içim hiç rahat değil ba-.."
Mecbur lafını kestim yoksa daha fazla konuşucaktı.
"Anneanne ben bi anlatsam?"
"Heh tamam kızım dinliyorum. "
"Heh sonra ben akşam arabada yattım. "
Tabi o olayları anlatmaya gerek yok. Yoksa benim burda kalmama asla izin vermezler valla.
"Hiii kızım nasıl yattın orda. Eh be kızım basıp geleydin ya buraya iki adımlık yol. Arabalarda üşümedin mi sen ?"
"Yok anneanne üşümedim. Gayet rahat yattım. Sabah da zaten okula gittim. Ev ilanlarına baktım. Sonra bana uygun bir ilan gördüm. Aradım görüştük. Sonra birlikte evlerine gittik...Sen sormadan söyliyim ev arkadaşlarım kız ve bir tanesini sen tanıyosun. Hani küçükken benim bir arkadaşım vardı çok yakındık. Yeşil gözlü. Adı nihaldi. "
Anneannem biraz düşündü
"Heh hatırladım. Sevginin kızı dimi ? "
Kafamı aşağı yukarı salladım
"Heh işte o. Ev arkadaşlarımdan biri de o. Yani rahat ol. Ben bu gece burdayım. Hatta siz gelene kadar burdayım. Siz gelin. Eşya bakalım."
"Tamam kızım. Annenin... 7 si çıksın geliriz. ""Peki anneannecim selam söyle herkese çok öptüm görüşürüz "
"Bende öptüm kızım benim. Görüşürüz.--
Telefonu kapattığımda biraz şaşkındım. Çünkü anneannemin sesini bu kadar normal beklemiyodum. Ama düşününce bende onun gibiyim. Sanırım düşüncelerimiz aynı. Ben böyle bir şey olucağını biliyodum. Anneannemlerde biliyodu. Hem hergün acı çekmek yerine kurtuldu daha rahat şimdi.Telefonumu da yanıma alarak odaya geçtim. Kızlar televizyonu açmışlar, baya bi yayılmış oturuyolardı. Bu hallerine gülmeden edemedim.
Bende bi koltuğa oturduktan sonra nihayet geldiğimi farkettiler.
Nihal "Ee ne dedi anneannenler ?" diye sordu.
"Annemin 7'si çıktıktan sonra geliceklermiş." dedim.
"Hımm anladım canım sende o zamana kadar benimle yatarsın. Yatağım ikimize yetecek kadar büyük "
"Peki " demekle yetindim.
Hepimiz filme dalmışken bu dalgınlığımızı çalan kapı böldü.
Melis ayağa kalkarak kapıya yöneldi. Kapı salonla bitişik olduğundan kimin geldiğini görebilecektik.
"Aa hoşgeldiniz çocuklar hadi geçin içeri " daha yüzlerini göremediğim ama üç kişi olduğunu anladığım kişilere söylemişti.
İlk önce uzun boylu yapılı saçları rampa şekilnde olan yakışıklı bir çocuk girdi. Onun arkasından da yine onun gibi yapılı uzun boylu ama saçları rampa değilde daha dağınık bir çocuk daha girdi. Onun arkasından da ...
Bi saniye ?!
Yok artık daha neler ?
İkimizde aynı anda birbirimize bakarak işarte parmaklarımızı birbirimize göstererek "Sen !" dedik
