¹²┃❀┃happy christmas babe

2.2K 232 667
                                    

"Senin göğsüne başımı yasladığımda; göğüs kafesinin altında bir cennetin varlığını hissediyordum."

┃❀┃

🎧Taemin - Thirsty

┃❀┃

Chaeyoung'un evinden ayrılır ayrılmaz gece uyuyamayacağımı bildiğimden arabayı doğrudan sahile sürmüştüm. Stresimi (?) atmak için arabayı hızlı kullansam da bir etkisi olmamıştı.

Sahile vardığımda arabayı kayalıklara yakın bir yere park ettim ve kendimi adeta bir şeylerden kaçıyormuş gibi dışarı fırlattım. Yüzüme çarpan rüzgarla ciğerlerime derin nefesler çektim ama üzerimdeki ağırlığa bir etkisi olmadı. Yavaş adımlarla arabanın önüne ilerledim ve kalçamı arabaya dayayıp karanlıkta göremediğim ama kayalıklara çarparak gürleyen dalgalara baktım.

İçine çekildiğim bu şeyin ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. Saatime baktığımda on biri biraz geçiyordu. Düşünceler beynimi kemirirken bir yere varamayacağımı biliyordum. Jimin'le bunu konuşmak isterdim ama daha düşüncelerimin ne yönde olduğunu bile bilmezken Chaeyoung'un iyiliğini taraflı bir şekilde gözeten biriyle konuşamazdım.

Geriye kızlardan anladığını söyleyen Jaehyun kalıyordu.

Bir süre belki bu düşüncemden kurtulurum diye öylece durmaya devam ettim ama neredeyse yarım saat kadar dayansam da biriyle konuşma isteğimin yok olmaması üzerine telefonumu elime aldım.

Bilinmezlikte yüzmektense düşüncelerimi artık adlandırmanın daha yerli olacağını düşünüyordum.

"Jaehyun?"

Alaycı bir sesle konuştu. "Siz benim numaramı bilir miydiniz?"

Somurtup hızlıca konuştum. "Daha önce birkaç kere geldiğimiz sahildeyim. En geç yarım saat içinde burada ol."

"Eunwoo'yu da alayım mı?" diye karşılık verdi. Huyumu bildiği için emir verircesine tavrımı eleştirme gereği bile duymamıştı.

Göremese de başımla olumsuz anlamda salladım ve rüzgarın çarpmasıyla kurumuş dudağımı yaladım. "Tek gel. Aklımı kurcalayan bir konuyu konuşmak istiyorum."

Bir anda hiddetle konuştuğunda aptallığından dolayı sinirlenerek telefonu denize atmak istemiştim ama onun yerine kendime hakim olmak ister gibi telefonu sertçe sıktım. "Oğlum bak eğer annemden gizli arakladığım kredi kartı ve içki meselesi yüzünden anneme söylemeye karar verdiysen hiç gelmeyeyim, baştan söyle! Kaç kere diyeceğim bir kere de sus di-"

"Annen ya da içkilerle alakalı bir sorun yok!" Bir anda gürlediğimde nefes sesini bile duymadım. Ardından rahatlamak ister gibi derin bir nefes alarak sakin bir tonda devam ettim. "Gelirken içki almayı unutma."

"Kafan bozuk senin." Konuşmasının ardından kapının kapanma sesini duydum.

"Yeni mi farkına vardın?" dedim alaycı bir tonda gülerek. Bozulmuş sinirlerimle daha fazla konuşmak istemeyerek sahilde boşa dolanmasın diye konumu attım ve beklemeye koyuldum. Bir süre sonra arkamda hissettiğim yoğun farla arkamı döndüm. Jaehyun arabayı tam arabamın çaprazına park ettiği için tüm ışık gözüme hücum ediyordu. Sulanan gözlerimi kırpıştırıp yüzümü buruşturdum ve önüme döndüm.

"Psikopat," diye mırıldanmayı da ihmal etmemiştim. Kapı kapanma sesinin ardından çok geçmeden yanıma elinde iki şişeyle geldi. Şişeleri sallayarak "Bunlara çok para döktüm geçen geceki gibi mahvetmene izin vermem!" diye bağırdı. 

Bıkkın bir bakış atıp elindeki şişeyi kaptım. Yanıma yerleşince kalçasıyla kalçama vurdu ve şişeden bir yudum aldıktan sonra elinin tersiyle dudağını silip sırıttı. "Ne oldu sana?"

Blind DateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin