28

435 56 12
                                    

İkisi de şemsiyenin altında birbirlerine yakın bir şekilde yola koyulmuşlardı. Lalisa, Jungkook yorulur diye yavaş yürüyordu ama Jungkook'un bir adımı onun üç adımı kadar olduğundan peşinden koşuşturuyor gibi duruyordu. Jungkook ise bu haline gülerek şemsiyeyi daha çok Lalisa'ya tutarak ıslanmasını engellemeye çalışıyordu.

"Seni sulak yerde mi büyüttüler bu nedir ya! Eziyet çekiyorum resmen."

Jungkook ufak bir kahkaha attığında Lalisa sinirli bakışlarını Jungkook'a sabitledi. Bunun romantik bir yağmurda tek şemsiye paylaşma olacağını düşünmüştü ama hiç de düşündüğü gibi değildi. Bu durum içini rahatlatsa da içten içe aslında öyle bir an yaşasalardı nasıl olacağını düşünmeden edemiyordu.

"Bu kadar eziyet çektiğin yeter. Atla sırtıma ve şemsiyeyi tut."

Lalisa gözlerini hızlıca Jungkook'a çevirdi ve yarım ağız güldü. Şaka yaptığını düşünüyordu ve bu komik de gelmişti ama Jungkook ciddi bir şekilde onu bakıyordu. O yüzden gülmeyi kesti ve şok olmuş bir şekilde Jungkook'a bakmaya başladı. İkisi kaldırımın ortasında durmuş birbirlerine bakıyordu ve bu garip bir andı.

"Jungkook senin bacaklarına bir şey olursa-"

"Bugün yeterince ilaçlarımı aldım o yüzden bir şey olmayacak inan bana. Şimdi atla sırtıma da çabucak gidelim."

Jungkook, Lalisa'nın sözünü kesip kendi konuştuğunda Lalisa koşup kaçmak istemişti. Böyle bir şey olmamalıydı ama olacak gibi duruyordu. Yapmaması gerektiğini biliyordu ama yapmak da istiyordu.

Jungkook şemsiyeyi Lalisa'nın eline tutuşturdu ve hızlıca önünde sırtına atlaması için eğildi. Omzuna da bir iki kere eliyle vurdu ve beklemeye başladı. Bu yaptığının doğru olup olmadığını bilmiyordu. Bu sahneyi birkaç kez Kore dramalarında görmüştü ama onun dışında hiç deneyimlememişti. Deneyimlemeye fırsatı bile olmamıştı ve şimdi, ilk seferinin Lalisa ile olması onu hem heyecanlandırmış hem de germişti.

Lalisa biraz utanarak sırtına çıktığında Jungkook hızlıca ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Lalisa korkuyla hızlıca kolunu Jungkook'un boynuna doladı ve şemsiyeyi ikisinin üzerine tutmaya başladı. Yavaşça kalksaydı onu sevebileceğini düşünüyordu ama artık onun için çok geçti.

Jungkook ise halinden memnundu. Bir an Lalisa'nın kaçmasından korkmuştu ama korktuğu başına gelmediği için mutlu olmuştu. Kaçsaydı ne yapacağını bilemiyordu. Jungkook için eski yaşantısına dönmek için artık çok geçti ve dönmek de istemiyordu.

"Lalisa bu kadar hafif olacağını düşünmemiştim ama beni biraz daha boğmaya devam edersen seni sırtımdan atacağım."

"Oh! Özür dilerim fark etmemişim!"

Jungkook boğazında gevşeyen kolu hissettiğinde gülümsedi ve Lalisa'yı biraz daha rahat ettirecek bir şekilde tutmaya devam etti. Adımlarını yavaşlatmıştı ünkü bu anın sonsuza dek sürüp gitmesini istiyordu. Böyle bir şey mümkün olmasa da sadece bir an için dilemişti. Ama akmaya devam etmesinin onun ve Lalisa için daha iyi olacağını yaşlandığında fark edecekti.

İkisi de şu anlık gülüyorlardı ve bu, şu zamana kadar hiç hayal etmedikleri bir şeydi. Şu anlık önemli olan, onlar için buydu. 

Pizza for presidentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin