Pizza for president

44

"Sanırım evren bizi her türlü bir arada tutmak için çalışıyor."

İkisi de güldü ve birbirlerine bilekliklerini gösterdiler. İkisinin de oniks taşından, ucunda minik bir baş harflerinin süsü olan bir bileklikleri vardı. Aynı yerde yaptırılmıştı ve birbirlerinin tamamen aynısıydı.

Buna gülümsediler ve sırayla birbirlerine bileklerini taktılar.

"Sonsuza kadar bilekte ve birlikte?"

Lalisa gülümsedi ve serçe parmağını Jungkook'un uzattığı serçe parmağına geçirdi.

"Sonsuza kadar bileğimde kalacak Jeon Jungkook. Tıpkı senin sonsuza kadar kalbimde kalman gibi."

Jungkook en içten gülüşünü Lalisa'ya sergiledi ve onu kendine çekti. Yüzünü ufak öpücüklerle taçlandırırken havai fişek gösterisi başlamıştı ama onlar bunun farkında bile değildi. Kendi anlarının içinde kaybolmuşlardı.

"Mutlu yıllar Jeon Jungkook, seni seviyorum."

"Mutlu yıllar Lalisa Manoban, seni seviyorum. Sonsuza kadar birlikte her yıl mutlu olalım ve asla sevgimiz eksilmesin."

Öyle de oldu. Lalisa ve Jungkook bu olaydan dört yıl sonra Jungkook'un evinin arka bahçesinde minik bir düğün yapıp evlendiler ve bundan iki yıl sonra da bir tane küçük oğulları dünyaya geldi.

Jungkook'un, Lalisa'nın evindeyken hayal ettiği o minik sahne aynen yaşandı ve oğluyla birlikte o gün bir sürü kurabiye süsleyerek komşularına dağıttılar.

Birlikte İskandinav ülkelerini gezdiler ve en sonunda Norveç'e taşınma kararı aldılar. Büyükannesi torunundan ve minik torunundan ayrılacağı için biraz homurdansa da onları yılda iki kere tatillerde ve bayramlarda ziyaret etti. Bunu öldüğü güne kadar sürdürdü ve asla pişmanlık duymadan bu dünyadan mutlu bir şekilde ayrıldı.

Lalisa 58 yaşına geldiğinde kalp krizi geçirerek sevdiğinin kollarında mutlu bir şekilde, yüzünde bir gülümsemeyle hayata gözlerini yumdu ve Jungkook ondan sonra tekerlekli sandalyesiyle her yere gitmeye başladı. Lalisa olmadan yürümeyi çekemiyordu ve asla bunu kabullenemiyordu.

Aradan çok geçmeden iki yıl sonra kendisi de öldü ve çok sevdiği eşine kavuştu. Oğulları, babasını annesinin yanına gömdü ve kendi eşi ve çocuğuyla her yıl onları ziyaret edip eski evlerinde bir hafta kaldı.

Bu, iki aşığın hikayesinin bitişi gibi duruyordu ama onların hikayesi nesiller arasında hala daha dolaşmaya devam ediyordu.

SON