(o'・_・)っ

1.8K 159 78
                                    

Medya ile aşk yaşıyorum...

Yazarın Ağzından

Ders başlayınca Todoroki Bakugouyu düşündüğünden dolayı hocaya konsantre olamıyordu.

Bakugou ise Todorokinin bugünkü davranışlarını düşünüyordu. Ne derse desin veya ne kadar küfür ederse etsin Todorokinin umurunda olmaz, dinler s*kine bile takmazdı. Hep alttan alırdı.

Fakat bugün öyle olmamıştı ve Todoroki tepki göstermişti. Asıl anlamadığı şey bu tepki tuhaflığının dün gece onu aramasından beri sürüyor olmasıydı.

Bakugou, Todoroki'nin gece onu aradığını hatırlayınca evlerinde unuttuğu kitap aklına geldi. Dersten sonra alırım düşüncesiyle arkasına daha iyi yaslandı.

Todoroki ise dünyadan soyutlanmış, Bakugou'nun yazıştığı kişiyi düşünüyordu.

Kabullenmişti, Bakugou'ya karşı birşeyler hissediyordu ama bu hislerin onu kıskanacak kadar ileri gittiğinin farkına yeni varmıştı.

Ders bitince Bakugou Todorokinin yanına, kitabını istemeye gitmişti.

Todoroki ise gözlerini kapatmış, başını geriye atmış uyukluyordu. Malumunuz, dün gece 4'e kadar uyuyamamıştı.

Bakugou uyukladığını görünce şaşırmıştı çünkü ilk defa okulda uyukladığını görmüştü.

Bakugou ona bakıyordu ve sanırım uyandırmaya kıyamıyordu. Sonra yok daha neler ne oluyor bana, diyerek silkelendi ve Todorokiye tokat attı ama kendine olan sinirden olsa gerek biraz hızlı vurmuştu.

"Noluyor lan!" diyerek ayaklandı Todoroki.

"Burası otel mi lan a*mına koduğum, ne uyukluyorsun!?"

Todoroki sinirlenmişti ama Bakugou'nun daha da sinirli olduğunu görünce, biraz uğraşmak istedi.

"Bakugou insanlar konuşabilir, sen neden bu ağız denen organını kullanmadın?"

"Daha fazla konuşursan senin o organını-"

"Merhaba gençler, Coğrafya ödevi için bir gününüz daha var yapmayanlar lütfen yapsın."

İçeri girip duyuru yapan Mic-sensei ile Bakugou Todorokinin yakasını bırakmıştı. Todoroki ise sırıtmıştı.

"Herneyse, dün sizin orada unuttuğum Coğrafya kitabımı ver de gideyim!"
diyen Bakugou, Todorokinin ona yaklaşmasıyla geri adım attı.

"Bir şartla..."

"Demek ateşe barutla karşılık vermek istiyorsun Shouto, öyle olsun yarım çeyrek"

"Hmm şartııım, sende benim çantamı evime götüreceksin ama ben olmayacağım."

Bakugou bu kez gerçekten sinirlenmişti ve kendini zor tutuyordu. Eğer Todoroki'ye dalacak olursa okuldan disiplin yiyecek ve annesinden de hem ceza hem de dayak yiyecekti.

Son olarak kitabı Todorokinin sol elindeydi yani yakma olasılığı vardı.

"Ben senin çantanı asla taşımam yarım p*ç! Hem 'ben olmayacağım' saçmalığı da ne oluyor?!"

"Şartımı yerine getirmezsen Coğrafya kitabına ve dolayısıyla içindeki ödevlere veda et. Diğer söylediğine gelince, ben farklı bir yere gideceğim, çantamın bana yük olmasını istemiyorum işte bu yüzden sen taşıyıp eve kadar bırakacaksın."

"Bana bak yarım p*ç, sen iyice haddini aşmaya başladın. Ver şu kitabı!" diyince Todoroki kitabı daha iyi arkasına sakladı.

"Sen bilirsin Bakugou, ama şartımı kabul etmezsen kitabını ancak rüyanda görürsün."

"Argghh, tamam lan ver kitabımı!"

"Söz ver."

"Bak hâlâ söz ver diyor!"

"Söz ver dedim."

"SÖZ LAN VER ŞU KİTABI!!!"

Todoroki kitabı verince Bakugou hızla çekerek almış ve ordan uzaklaşmıştı.

Todoroki zaferle sırıtmıştı. Nede olsa bugün okul çıkışında yeni hat almaya giderken çantası ona yük olmayacaktı.

...
Merhaba biricik okuyucularım.

Sizleri kıramadım ve biraz daha zaman ayırarak bölüm yazdım. Lütfen hayalet okuyucu olmayın ve yorum atın.

Yorumlarınız dolayısıyla fikirleriniz, benim için çok önemlidir.

Diğer bölümü isteyen bir okuyucuma ithaf edeceğim...
Bu arada Todoroki telefon sapıklığına başlayacak.
( ◜‿◝ )♡

Hoşçakalın♡(ӦvӦ。)
(~ ̄³ ̄)~

Hâʟâ Gᴇç Dᴇğɪʟ!(ᏰᏦᏖᎴ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin