(ฅ๑'•.̫ • '๑ฅ)

1.6K 123 141
                                    

Şarkı: Twenty One Pilots- Stressed Out

Yazarın Ağzından

Todoroki, elinde telefonla beklemekten sıkılmıştı. Ona bir şey söyleyeceğini dedikten sonra hiç bir şey yazmamıştı.

Todoroki

"Evet, Bakugou? Bana bir şey söyleyecektin?"

Arkadan gelen çıtırtıyla başını arkaya doğru çeviren Todoroki, birşey göremeyince yeniden önüne dönmüştü.

Zaten balkondaki tek ışık kaynağı parlayan bembeyaz aydı.

Yeniden telefonuna dönmüş, uğraşmaya başlamışken, gördüğü mesajla neredeyse telefonu elinden düşürüyordu.

"Seni seviyorum yarım p*ç..."

"A-ama b-bu..."

Birden arkadan sarılan kollarla olduğu yere kilitlenen Todoroki, korku ve şaşkınlıktan dolayı dizlerinin bağının çözüldüğünü ancak o kolların daha çok sıkıp düşmesini engelleyince anlamıştı.

Yavaşça başını arkaya çevirmeye çalışmış ama ona sarılan kollar buna izin vermemişti.

"B-bırak beni!"

"Neden?"

Bakugou'nun sesini duyunca birazcık olsun rahatlamıştı.

"B-bakugou o s-sen misin?"

"Evet, yarım p*çim..."

Bunu derken burnunu Todoroki'nin boynuna gömmüş derince nefes almıştı ve kokusunu içine çekmişti.

Todoroki ise hâlâ onu nasıl bulduğunu düşünürken, ona 'yarım p*çim' demesiyle kalbinin hızlandığını hissetmişti.

(Allah'ım sana geliyorum!!!)

"S-sen ne y-yaptığını sanıyorsun!?"

Bakugou, hâlâ o mükemmel tarçınlı kokuyu içine çekerken, bir yandan da gözlerini kapatmış konuşuyordu.

"Hmm, ben ne yapıyormuşum?"

"Bana neden sarıldığını soruyorum!?"

"Sevdiğim kişiye sarılamaz mıyım?"

Todoroki gittikçe hızlanan kalbini Bakugou'nun duymaması için tanrıya dua ediyordu.

Bakugou ise bunu çoktan duymuş ve hissetmiş, sırıtıyordu.

"Ne alâka ya, ben seni sevmiyorum bir kere?!"

"Telefonda yazarken hiç öyle demiyordun ama?"

"N-ne telefonu?"

Bakugou inkâr edeceğinin farkına varmış ve telefonu, Todoroki'nin elinden çekip almıştı.

"Ne yapıyorsun ya?! Bakugou hemen ver telefonu!"

Mesajlar kısmından kendi mesajlaşmalarını açan Bakugou, telefonun ekranını Todoroki'ye çevirerek, tek kaşını kaldırmıştı.

Bir süre ekrana bakan Todoroki, uyduracak bahane bulamamış ve yavaşça gözünü kaçırmıştı.

Evet, o da bunu istiyordu ama...

Erken gibiydi ve Bakugou'nun ona âşık olacağı aklının ucundan bile geçmemişti.

Yani kendisi çabalarsa ancak Bakugou ile birlikte olabilir sanıyordu.

"N-nasıl buldun beni?"

"Şüphemi çektin aptal. Tek gereken mesajların senin tarafından iletildiğini kendime kanıtlamaktı ve onu da bu parti sayesinde başardım."

Yavaşça kollarını indiren Bakugou, Todoroki'nin kendine dönmesiyle o güzel heterokamilerine dalmıştı.

O güzel gözleri...

Gri gözü yıldızları andırıyordu. Parlak ve ışıltılı yıldızlar...

Turkuaz gözü ise uçsuz bucaksız bir okyanus barındırıyordu...

Todoroki ise Bakugou'nun yakutlarına dalmıştı.

O kırmızı elmasların içindeki parlak ayın yansıması insanı büyüleyecek türden bir görüntü ortaya çıkarıyordu...

Bakugou Todoroki'yi biraz iterek balkonun güvenlik trabzanıyla arasında sıkıştırmış ve çok beklemeden dudaklarına yapışmıştı.

Todoroki ise bunu beklemediği için sadece şokla olduğu yerde duruyordu. Daha sonra aklı başına gelmiş ve kollarını yavaşça Bakugou'nun boynuna dolamıştı.

Şimdi ikisi de ay ışığında kaybolmuşlardı...

...

Bu bölümü doğum günü hediyesi olarak benim parlak yıldızım @shineboke  için hediye ediyorum.

Bu gün onun doğum günü ve onun için bu bölümü hazırladım, umarım beğenirsin yıldızım, doğum günün kutlu olsun!!!

⭐☀️✨🌟
@shineboke::::::꧁꧂ •❀❥ ❥❀• ꧁꧂
. ҉ ✩°..╭*⌒🎀⌒*╮..✩°. ҉
.....*•.///\\\).•*.....
.⊹...*•.( │ ✪ ‿ ✪ │ ).•*...⊹.
.....⊹...( ╰┬ღ-ღ┬╯ )...⊹.
SEN MÜKEMMELSİN!!! (☆▽☆)

Diğer bölümde görüşmek üzere, sizleri çok seviyorum!

Hâʟâ Gᴇç Dᴇğɪʟ!(ᏰᏦᏖᎴ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin