Hâʟâ Gᴇç Dᴇğɪʟ!(ᏰᏦᏖᎴ)

凸(^▼ｪ▼ﾒ^)

Medya↑↑↑ TodoBaku Cosplay?

Şarkı= Two Feet - Go F*ck Yourself
Dinleyin, Tavsiye ederim↑↑↑

Yazarın Ağzından

Yapamamıştı işte. Her ne kadar uğraşıp, hattı kırmaya çalışsada başaramamıştı.
Kıramadığı hatla bakışan Todoroki, kitaplığından "Işığın Kasabası*" adlı kitabı çekip hattı arasına sıkıştırmıştı.

The town of light*
Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanmış, kurgu ve video oyununun kitap versiyonu.

Kitabı kitaplığa bıraktıktan sonra yavaş ve düşünceli adımlarla odasından çıkmıştı.

...

Bakugou ona yazan kişinin kendi sınıfından olduğunu bulmasının sevinciyle mutluydu. Şimdi geriye sadece o kişinin kim olduğunu bulmak kalıyordu.

Düşündü, kim olabilirdi ki? Sınıfta kendisinine karşı farklı bakışları olan kimseyi farketmemişti. Zaten farketseydi bunu kesin o kişiye söyler, açıklama bekler, cevap alamazsa en fazla döverdi.

Sonra bunları düşünmeyi boşverdi çünkü ne de olsa şuan başka birisi hayatındaydı.

Yarın

"Bu gün coğrafya ödevi teslim edilecekmiş yapmayan var mı, yardım edebilirim?"
Midoriya bunu derken sınıftaki herkese bakıp kontrol ediyordu.

(Bizim sınıfa bir tane senden lazım, Midoriya!)

Kimseden ses çıkmayınca Midoriya önüne dönüp not defteriyle ilgilenmeye başladı.

Bu sırada ise Todoroki, Bakugou ile ilgilenmekteydi. Onu düşünüyordu. Nasıl olurdu da, Bakugou Uraraka ile sevgili olurdu? Hem Bakugou sınıftaki kimseyle o yönde ilgilenmemişti.

Onu izliyordu Todoroki.
Onu seyrediyordu.
Ona bakıyordu.

Bakugou ise tam yan tarafında oluşmuş BakuSquad'ın beyin sızlatan dedikodusunu dinlemek zorundaydı.
Hepsi başına toplanmış, konuşuyorlardı.

Etrafındaki seslerden başı ağrıyan Bakugou, dişlerini sıkarak biraz olsun seslerden soyutlanmak için ayağa kalkıp pencereye doğru ilerledi.

Pencereyi açan Bakugou, yüzüne esen rüzgâr ile ferahladı. Gözlerini kapayıp, iyice pencereye yaslandı.

Rüzgârı derince içine çekip, ciğerlerine hapsediyordu. Bir anda dengesini kaybetti ve ayaklarının yerden kesildiğini farketti.

Tam pencereden düşecekken, belinde iki tane sımsıkı sarılmış kolları hissetti. Bu sıcak kollar onun korkusunu durdurmuş, güvende hissettirmişti.

Kafasını sağa doğru çevirdiğinde Todorokiyle burun buruna geleceğini tahmin edememiş, bunun üzerine dudakları birbirine değince irkilmişti.

(Ayyhhhhh, öleceğiiimm. ૮( ꒦ິ⍣꒦ີ)ა)

Göz göze gelince Bakugou ellerini yumruk yaparak Todoroki'yi göğsünden ittirmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"S-sen ne y-yaptığını sanıyorsun Yarım Piç!?"

"Seni kurtardım, sen ise bir teşekkür bile etmeden azarlıyorsun beni. Hiç mütevazi değilsin Bakugou."

"Tc, sen kurtarmasan da kurtulacaktım."

"Hadi ama ordan düşüyordun ve düşseydin Recovery Girl'in o mükemmel (!) öpücüğüne maruz kalacaktın. Bir teşekkürü hak etmedim mi?"